Patron

Bölüm 16: Ceza

Selaam 👋

Nabersiniz ?

Bu bölüm hakkında biraz konuşmak istiyorum, unutmayın ki kitapta zaman aralıkları var, (bir hafta sonra, bir kaç gün sonra) gibi, yani olaylar akışında ilerliyor ama size hızlı gelmiş ola blir diye açıklayayım dedim. :)

Bu bölüm sonu, büyük şok yaşayacağınız için çok konuşmak istemiyorum, desteklerinizi bekliyorum.

İyi okumalar 🎀
.
.

🫣

Bölüm 16: Ceza

"Bende özledim, ama işlerimiz uzayacak diyor Sena"

"Öyle mi neden ? Sözün vardı bana hani ?" küçük yalanlardan zarar
gelmezdi umarım. En son yalan dediğimde nişanlanmıştım ama !

" yarına artık, Gamze geliyor, hadi seni Taner bekliyor Sena". Gamze mi ?

O da benim seçtiğim adaylar arasında değil miydi ? Sabaha kadar
çalışırız diye Arhan'a sırnaşan kızdı o. En çok yolmak istediğimde oydu.

Gerçekten de Arhan'la geç saatlere kadar kalıp çalışıyordu demek, ona
çalışmak denirse tabi. Arhan'ında hoşuna gidiyordu böyle her yeri
dışarda kalmışlar tövbe-tövbe.

Sena odadan çıktı. "Ne zamana kadar buradayız ?" yorgundum çünkü.

"senin yapa bileceğin bir iş yok, Taner'e söyleyeyim eve götürsün seni. Gamzeyle buradayız biz bu akşam" tabi o da geceye kadar rahat-rahat çalışsın Gamze'yle değil mi ?

"yo o kadarda yorgun değilim, evde sıkılıyorum hem, burada kalmak istiyorum. Belki yardımım dokunur hem" ne çalışıyorlar bile bilmiyorsun neye yardımın dokunacak acaba Irmak ?!

"sen bilirsin, otur o zaman şöyle. Gereksiz yere işime karışmak yok, Gamzeyle didişmek yok, uslu bir kız olup otur koltukta" dediğinde bir şey demedim.

Hem ben sıkılmayayım diye
kalıyordum, Gamzeyle didişmekte neydi.. "yemek yemeyecek miyiz peki ?"

"Pek aç değilim ama, birazdan acıkıp işimi yarım bıraktırma diye bir
şeyler atıştıra biliriz"

"Tamam ne yiyelim ?"

"yandaki kafeyi biliyorsun değil mi ? Bir adamla gidip oradan kendine ne
alacaksan aynısından bana da al gel. İki saat dinleneyim, sonra başlarız
çalışmaya" dedi soğuk ses tonuyla.

Ne de olsa bey efendinin özel
asistanıydım değil mi o rahat otursun, tüm işlerini Irmak yapsın, böyle giderse tuvalete de ben götürecektim adamı !

"neye çalıştığını öğrene bilir miyim peki ? Hani gece yarısına kadar Gamzeyle kalma sebebini ?"

"işimin ne olduğuyla mı ilgileniyorsun yoksa, Gamzeyle gece yarısına kadar kalma sebebimi mi ?" dediğinde sesi eğleniyor gibi çıkmıştı. Pislik.

"Gamzeyle kalma sebebin de işin değil mi ? Dolayısıyla işinin ne
olduğunu sormuş oldum, Gamze yada senin, bir biriniz için içinizin gitmesini umursamıyorum" dedim ters ifade ile, kimle ne isterse yapa
bilirdi sonuçta aramızda gerçekçi hiç bir şey yoktu ama, benimle
nişanlıyken diğer kadınlara bakması şüphe çekmez miydi ?

"o kadına içim gitmiyor Irmak. Zeki ve ne yapacağını bilen kadınlara her zaman zaafım vardır." Yani Gamzeyi baya beğeniyordu.

"işime gelince ise, yarın tam 3 saat sürecek bir toplantım var ve her şeyi kısa zamanda, en ince ayrıntısına kadar çalışmalıyız ki karşı tarafa fikrimizi yeterince anlata bilelim. Sorgulaman bittiyse, gidip bir şeyler al artık asistanım" diye sonunda asistanı olduğumu da belirttiğine göre, onu sıkmış olmalıydım.