Bölüm 6: İnatçı kızıl

526 24 2
                                    

Selam, nasılsınız balyanaklar ?

Aslında moralinizin bozuk olduğunu biliyorum, wadpad app store'den de kaldırılmış :(

Bu duruma bende üzgünüm, çünkü sevdiğimiz kitapları okuyamadık yarım kaldı, yazarların hikayeleri içeride kaldı çok can sıkıcı bir durum.

Hemde yaz aylarında bunu yaşamak daha da sıkıyor insanı, umarım bu konu çok uzamaz ve her kes evine geri döner :)

Yeni bölümle baş başa bırakayım ben sizi, detekkerinizi görmek beni mutlu ediyor

İyi okumalar..


🩶

Bölüm 6: İnatçı kızıl


Afra Yıldırım..


Sabah erkenden kalkıp, güzel bir kahvaltı masası hazırlamıştım. Dün Arhan'ı o kıza bırakacağımı sanıyorsa yanılıyordu, her ne kadar amcam istese de, kendimde istekliydim onunla buluşmaya, gerçi amcamın niye bu kadar ısrarla onunla buluşmamı istediğini çözememiştim.

İçkisine uyku ilacı attığım Arhan benim evimde kalmıştı, aramızda bir şey yaşanmasa da benim evimde kalması rahatlatmıştı beni. Sevdiğim adamın başka kadınla, aynı evde kaldığını bilmek beni yıkıyordu.

Bir zamanlar birlikte kaldığımız odasında o kızıl kızın kaldığını bilmek, kalbimdeki ağrıyı büyütüyordu..

Salondan sesini duyunca, uyandığını anladım "Kes sesini ! Senin hesabın ayrı kesilecek, Bana o kızı bulun ulan !... Hemen geliyorum, hemen '" diyerek bağırınca, salona gittim

"günaydın. Ne oldu ?"


"Benim burada ne işim var Afra !?"


"dün halsizleşince bana gelmek istedin hatırlamıyor musun ?" tabi ki de yalandı.

"öylemi ? Aklımda değil, neyse ben çıkıyorum, umarım boş umutlara kapılıp, umutlanmamışsındır, seninle aramızdaki her şeyi bitirdik dün" dediğinde sesinde soğukluk kanıma işledi sanki.

"yok, merak etme, her şey yolunda bende" dedim dolan gözlerimi saklayarak, bir şey demeden hemen kapıyı kapatıp çıktı.

"Allah kahretsin ! Allah belanı versin Arhan !" bağırarak tüm sinirimi, özenle, yeni hazırladığım masanın, örtüsünü çekerek, yere dökülen, tabak ve yiyeceklerden çıkmıştım.

İçimde ki öfke gittikçe büyüyordu, benim bir şeyler yapmam lazımdı ama ne ..


Irmak Aksoy..


Gözlerimi açtığımdan beri nerede olduğumu sorguluyordum. Saat kaçtı, öğle miydi, akşam mı olmuştu ?

Beni kim kaçırmıştı, hiç bir şeyden haberim yoktu, tek bildiğim Arhan'a düşman olan adamların beni kaçıran kişiler olmasıydı, çünkü dün duyduğum tek cümleden bu anlamı çıkarmıştım.

Kirli bir odadaydım, etraf kan kokuyordu, odanın küçükte olsa bir penceresi yoktu, sadece yüksekte demir parmaklıklarla havalanan bir odaydı, ve sadece bir yatak vardı odada.

Odanın kapısı ise demirdendi, iğrenç kokuyordu sanırım paslanmıştı. Demir kapı büyük gıcırtılı ses ile açıldığında karşımda duran iki adamı tanımıştım, dün beni kaçıranlardı.

PatronHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin