Selam !
Nasılsınız ?
Bu bölümle sezon finaline çıkıyoruz arkadaşlar, yoğunluk ve wadpad'in erişime engel nedeni de bu arayı vermemin başlıca sebeplerindendir.
Sezon finali olduğu için biraz uzun bir bölüm bıraktım size :)
Sizi merakta bırakarak, sezon finali yapıyorum :) Önümüzdeki bölümler daha değişik olacak bu da size küçük bir spoi 🙂
Sizleri seviyorum, hele merakta bırakmayı daha çok seviyorum 😈😆
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. İyi okumalar 👋
Not : yavaş yavaş, sindirerek okuyun 😉
☆★☆★☆★☆★☆★☆★☆★☆★☆★☆★
❤️🩹
Bölüm 22: Kumar
2 gün sonra..
İki gün geçmişti ama ben yılları devirmiş gibi his ediyordum. Kimsesiz, yalnız. Durağı olmayan büyük bir boşluktaydım, sadece benim savrulduğum bir boşluk.
Zehirin etkisi o kadar güçlüydü ki, hala devam ediyordu, halsizdim. Yataktan kalktığım gibi başım dönüyor, istemsizce gelen göz yaşlarım hiç dinmiyordu.
O ise, evet o. Duygusuzlukta çığır açmıştı sanki, gözü beni bile görmüyordu. Tanerden duyduklarımla ondan korkmaya başlamıştım yine.
Evet iki, üç gün öncesine kadar, normaldi, duygularını bildiren, beni önemseyen, ilgili bir adamdı.
Korkumu, bir buz parçası gibi, yavaş, yavaş eritmiştim. Ona karşı güzel hissediyordum. Güvendiğim, arkamda her zaman onun olduğunu hissettiğim adamdı. Bebek varken öyleydi.
Artık yok, bebek gitti, o beni görmek bile istemiyor, içimde ki güzel his ettiren hislerim, tutunduğum umutlu dallarım birer birer kırılmış, yok olmuştu.
Ben anne olacaktım, benim bir oğlum olacaktı, onu baba edecektim. Duygusuz bir adamı çocuğunun olacağı, ve benim sürekli etrafında olmam değiştirmişti. Bunun farkındaydım.
Ama artık beni yanına bile bırakmıyordu, sadece yemek yiyordum, yani onun nasıl olduğuna bakmak için yemeğe inip, hiç bir şey yemeden ayağa kalkıyordum.
Sinirliydi, hiç bir şey olmamış gibi eskilerine dönmüş, önüne gelene acımayan bir adama dönmüştü.
Yalnız odada, düşüncelerimle kaldığım iki gün, bana cehennemdi. Onu özlüyordum, bebeğimi geri istiyordum. O ise bana yemek dışında odandan çıkma demişti.
Hak veriyordum, belki de bebeğini koruyamadığım için beni görmek istemiyordu, ya da belki de en başından aramızda ki yakınlığın olmaması gerektiğini düşünüyordu.
Hepsine hak veriyordum. Aramızda bir yakınlık olmasaydı, bana kötü davranmaya devam etseydi, bende uzak dururdum. Ama o beni nişanlısı yaptı, yetmedi kendine bağladı.
Daha yakın hissetmeye başlamıştık, ve hala da öyleydim. Onu bilemem ama ben ona bağlanmıştım işte..
Kapı açılınca, iri vücudu kapıda belirdi. Gözleri odada belirsizce beni arayıp, pencerenin önünde oturan bende durdu. Gözlerimi sildim, ama belliydi, ve o da biliyordu hep ağladığımı, ne kadar bitkin olduğumu. Gözlerim yanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron
Science FictionPatron, her kes onu bu isimle tanırdı, Patron.. Namı diğer Patron, beni ailemden almıştı, kafesimden çıkmayı başarmıştım ama, yeni kafesime girmiştim. Yeni ve eskisini özleten kafes, o acımasızdı, o gaddardı ve hiç bir şey umurunda olmazdı...