27.Bölüm#

266 18 17
                                    

Göz kapaklarımdaki yorgunluk hissi ile gözlerimi zor da olsa açmayı başardım.
Üstümde tatlı bir yorgunluk vardı.

Gözlerimi karşımda uyuyan adama çevirdim. Her zaman sert olan çehresi yumuşamış çatılı olan kaşları düz bir çizgi halini almıştı. Şuan masum bir çocuktan farkı yoktu.

Ellerim istemsizce yanağına doğru yol alırken yanağına koyduğum ele yanağını sürtmesi yüzümdeki gülümsemeye sebep oldu.

Yavaş hareketlerle yanağını okşarken aklıma ilk karşılaştığımız zaman geldi. Daha sonra dizinde ağladığım,yaralarıma merhem oluşu,beni öpmesi, düğün gecemiz,dün gece yüzümdeki gülümseme daha da genişlerken

-Neye gülüyor benim karım?

-Hm?

-Diyorum ki sabah sabah cennete mi düştüm?

Yeni uyandığı için sesi kalın çıkıyordu. E bu da daha karizmatik olmasına neden oluyordu.

-Ne cenneti ya? İçtin mi sabah sabah?

-Yok sabah değil dün içtim ben diyip pis pis sırıttı. Sözleri üzerine gözlerimi devirip

-Mirann

-Efendim gülüm

-Ben Mirza'yı özledim.

-E gidersin görmeye götürürüm seni kahvaltıdan sonra.

-Ben o konağa gitmem.

-Neden? Nedenini bilmesine rağmen yine soruyordu.

-Öylesine. Sıkıntılı bir nefes verip

-Bir günlüğüne dayanabilirsin bence.

-Sende gelirsen neden olmasın?

-Harbi mi?

-Hmm harbiii. Ben duş alim daha sonra da sen alırsın sen duşunu alana kadar bende burayı toplar hazırlanırım.

-Güzel plan karıcım ama benim daha iyi bir fikrim var

-Neymiş? Göhsüne koyduğum başımı hafif kaldırarak çenemi göğsüne yasladım. Direk göz göze gelince gülümsedi.

-Birlikte duş alalım daha sonra da birlikte hazırlanalım ne dersin?

-Kudurdun mu derim diyip başımı tekrar aynı pozisyona getirdim.

Gür bir kahkaha attı.

-Kudurtan sen suçlu olan ben öyle mi?

-Al işte ben naptım sana?

-Aşk ettin.

Gözlerimi kaçırıp direk ayağa fırladım. Üzerimdeki Miran ağanın tişörtü şüphesiz benden 5 kat büyüktü.

-Nesin sen dev filan mı?

Tekrar kahkaha attı.
-Minik olan sensin

-Ben minik değilim dedim çattığım kaşlarımın arasından. O ise ayağa kalkıp yanaklarımı avucunun içine alıp iki kaşımın arasına öpücük kondurdu.

Ütüne baktığımda altında sadece baxırı vardı. Derince yutkunup tekrar ona kaldırdım gözlerimi.

O bana sırıtarak bakarken ben hızla kolları arasından kurtulup banyoya koştum. O da gelecekken kapıyı çarpıp tam tamına 3 kez kilitledim.

-Korkma yemem seni

-Zıkkım yeee( uzatarak sevimlice söylemek) güldüğünü işittim.

-Seni yemek varken zıkkum tercihlerim arasında değil güzel karım.

ROJİN(Berdel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin