Duran arabayla Miran ağa yavaşca arabadan indi. Bu adam yakından daha mı yakışıklı ne? Ben onun yüzünü inceleyip iç sesimin dedikleriyle sırıttım.
Keşke sırıtmasaydım. Sanki g*tüne radar takmışlar gibi hemen yüzüme doğru döndü. Göz göze gelmemizle hemen önüme döndüm. Açık kapıdan Miran ağa benimle birlikte konağa giriş yaptı.
Avluya bakarken hiç kimsenin yatmadığını burda oturduklarını gördüm. Hülya hanımın açılan kapıya doğru olan gözleri direk bize döndü. Hızla ayağa kalkıp bize doğru geldi. Onun kalktığını gören aile bireyleri de ayaklanmışlardı. Herkesin içinde utandığım için Miran ağanın kulağına eğilip
-Miran ağa artık kendim yürüyebilirim. Beni aşağı indir
-Olmaz hatun dizlerin bile yara bere içinde yürüyemezsin.
-Yürürüm ben bırak hadi dedim o ise peki madem öyle olsun diyen bir yüz ifadesiyle beni yere bıraktı. Resmen ayaklarım uyuşmuştu. Bakmayın az önce diklendiğime daha ayakta bile duramıyordum.
Hala kolumu bırakmayan Miran ağaya döndüm o ise beni yanlış anlayıp elini kolumdan çekti ama halla eli kolumun yakınlarındaydı. Dengede duramayıp düşeceğim anda hızla belimi tutup beni tekrar kucağına almak için hamle yapmak üzereydiki onu son anda durdurdum.
-Alma kucağına beni.
-Neden?
-Herkesin içinde kucağında ne işim var Miran ağa
-Niye nişanlım değil misin? Nesi garip?
-Ya alma işte nolur?
-Nasıl yürümeyi düşünüyorsun hanımefendi?
-Bilmiyorum ama senin kucağında da olamam
-Koluma gir bari
-Bi an hiç teklif etmeyeceksin sandım
-Daha etkileyici tekliflerim var ama kabul etmiyorsun ki gülüm
-Koluma girmen yeterli
-Peki şimdilik öyle olsun bakalım
-Teşekkür ederim
-Ne demek hatun görevim
-Ne görevi?
-Karıma yardım etme vazifem işte hemen önüme dönüp yavaşca yürümeye başladım. O ise bana ayak uydurup benle aynı anda hareket etmeye başladı. Ne benden önce gidiyordu nede benden sonra e bu da benim işimi kolaylaştırıyordu.
Avludaki sedire doğru yürüyüp oturdum daha doğrusu Miran ağa beni oturttu. Ardındansa kendisi oturdu.
-Nasıl oldun kızım daha iyi misin? Bu soruyu soran kişi Mehmet ağaydı. Ben bu adama boşuna baba demiyorum.
-İyiyim baba sağolasın
-Miran kalk bakım sen ben gelinime bakacam ben
-Ana ben niye kalkiyim hem yorgunum ben
-Rojin mi kalksın oğlum kalksana oflayıp kalktı Miran ağa. Hülya hanım hemen yanıma oturup beni kontrol etmeye başladı. İyi olduğumu görünce rahat bir nefes aldı.
-Miran Rojin'i odasına götür dinlensin biraz
-E o kadar kovdun beni ana sen götür gelinini
-Zevzeklik etme lan annen nasıl kaldırsın?
-Kusura bakma baba ben annem öyle şey diyince şaka yaptım
-Yapma densizlik yapma
-Tamam baba afedersin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROJİN(Berdel)
ChickLithayatın her türlü acımasızlığına katlanmak zorunda olan güzel bir genç kız , ailesi yüzünden çektikleri yetmezmiş gibi en sonunda abisinin hatasına kurban edilir...