dördüncü mektup.

321 26 18
                                    

13/02/2024

Siyah kalemi sevdiğin için siyahla yazmaya karar verdim, bir sürü siyah kalem aldım, biterse dışarı çıkmak zorunda kalmayayım diye.

Sesin sahiden de çok güzelmiş, Asi. Uzun zaman sonra ilk defa deliksiz uyudum, çok güzel bir şeymiş. Uyku aslında sandığım kadar zor bir şey değilmiş. Sayende artık zor değil yani. :)

Benim de canım çok yanıyor, Asi. Çok hem de. Nefes bile almayan birisiyle hala daha bir yarışta olmak çok zor. İlaçlarım da antidepresan işte, yaklaşık üç buçuk yıldır kullanıyorum. Abim öldüğünden beri. Başın sağ olsun tarzı şeyler lütfen yazma, sevmiyorum. Hem zaten öldüğünü hiçbir zaman hissedemedim, annem sağ olsun. Abimin ölümünden beni sorumlu tutuyor. O gün o arabada o kavgayı çıkarmasaydım abim ölmeyecekmiş.

Anne suçlaması çok zor, Asi. Bu hayatta sevgisini en çok beklediğimiz insan değil midir anne? Peki neden hak ettiğimiz sevgi yerine kocaman birer nefretle karşı karşıya kalıyoruz? Çok düşünüyorum bunu, düşündükçe de boğuluyorum.

Başın sağ olsun.

Ben sana sevdiririm tarhana çorbasını. Hem annenden daha güzel yaptığıma adım kadar eminim! Ben sana yapacağım o çorbayı.

Özür dileme, ağlama. Lütfen, Asi. Senin ağladığını biliyor olmak kendimi senin omuzlarında yükmüşüm gibi hissettiriyor. Sen beni sıkmıyorsun, aksine bu mektubu nasıl beklediğimi görsen aklın dururdu. Mirac’a 10 yıllık dalga malzemesi verdim. Her gün bıkmadan dalga geçiyor benimle.

Kalbindeki kırmızı iplik kalbime bağlandı. Ben de gittim kırmızı bir bileklik aldım. Kalbini yanımda taşıyorum artık. Merak etme gözüm gibi bakıyorum! Sürekli gözüm kalbinde. Birazcık tozlandı ama sıkıntı değil, yıkadım kuruyor şimdi.

Pamuk sana iyi gelecek, ben inanıyorum.

Tahammül edilemez birisi değilsin, Asi. Aksine bu yaşıma kadar muhatap olduğum en güzel şeysin. Bahar gibisin, sözcüklerin yeni yağmur yağmış toprak gibi kokuyor. Çok mutluyum ben, ilk defa birisinin her şeyden önce kalbini görüyorum. Alabileceğim en güzel hediye bu olabilir.

Bu arada, doğum günüm dündü. 12 Şubat. Ve sen bana deliksiz bir uykuyla hayatımın en güzel hediyesini verdin. Sabaha kadar dinledim ninniyi. Teşekkür ederim.

Sakın kendini değersiz görme. Ben varım. Sen varsan, ben de varım. Tamam mı? Bir daha mektubunda çizik görmek istemiyorum. Üzerini karaladığın her şeyi zar zor da okuyorum. Sen suçlu değilsin, tamam mı? Biz suçlu değiliz, Asi. Bizim insan olduğumuzu, kalbimizin olduğunu unutan onlar suçlu. Sakın kendini suçlu hissetme.

Türkiye’ye geldiğimde sana dondurma alacağım. Neli seversin? Benim favorim limonlu! Çoğu insan sevmez aslında ama çok güzel bence. Aşırı tatlı değil, baymıyor. Çok tatlı sevmediğimi söylemiş miydim bilmiyorum. Gerçi ben yemek sevmiyorum ki…

Film konusuna gelecek olursak… Bütün bunlardan önce seni dinlemek isterim, Asi. Yaşadıklaeını dinlemek isterim. Belli ki kimseye anlatamadığından yorulmuşsun, omuzlarında çok yük birikmiş. Almak istiyorum onları senden, lütfen. Eğer buna cevabın evet ise hemen anlatmaya geçiyorum!

Hayır ise… Sanırım birazcık ikna etme operasyonu uygulayacağım.

Asi!

Asiii!

Bence evet?

Evet der misin lütfen?

Bak sen evet dersen ben de anlatırım her şeyi, valla!

Asicimm!

Asi Kıız!

Aaaa Asi Kız ne güzel oldu! Sana bundan sonra Asi Kız diyeceğim. Gerçi bu zamana kadar pek asiliğini görmedim ama tersin pistir kesin. Sessiz insanlardan korkacaksın diye boşuna dememişler herhalde! Atalarımızın da vardır bir bildiği, öyle değil mi?

Gülümsediğini görebiliyorum.

Saklamaya çalışma!

E bu kadar gülümsedin madem, kabul ediyorsun o zaman? Bu gülüşleri evet olarak algılıyorum ve anlatmaya geçiyorum.

Bak şimdi, şöyle yapacağız. Ben öyle edebiyat adamı falan değilim. Ucuz romantik komedilere bayılırım! Onları izleyelim, kafa dağıtalım. Her hafta birimiz bir film seçecek, onu izleyecek ve film hakkındaki, karakterler hakkındaki bütün düşüncelerini hatta ve hatta

Kolum yoruldu, Asi :( Sanırım çok kaptırdım kendimi.

Neyse ne diyordum. Hah dur tamam! Hatta ve hatta filmde oynayan oyuncuların dedikodusunu bile yapabiliriz! Şimdi diyeceksin ki “E mektubu okuduğumuzda spoiler yemiş oluyoruz!” Ben onu da düşündüm! Filmin adını gördüğümüz anda mektubu okumayı bırakıyoruz ve izliyoruz! Bitirince mektuba devam ediyoruz ve kendi düşüncelerimizi yazıyoruz! Nasıl fikir? Çok iyi değil mi? İnanılmaz heyecanlıyım, ilk defa böyle bir şey yapıyorum! Sen de heyecanlandın değil mi?

Ama öncesine… Anlat bana, Asi. Kus bütün zehrini. Sözcükler bizim kalkanımız, bunu sen söylüyorsun. Kullan kalkanlarını. Lütfen. Eğer sen kullanırsan, ben de kullanırım, Asi. Ama eğer dersen ki önce sen başla… Peki. Ama küçük bir kısmı, ufacık. Sen anlatırsan devamını getiririm.

Ben hiçbir zaman sevilen çocuk olmadım, Asi. Hayatımın hiçbir evresinde. Abim… Sürekli o vardı. Ben sadece önüne yemeği konulan, harçlığı verilen evin köpeği gibiydim. Odam bile bodrum kattaydı, öyle çıkarılmıştım yani gözden, sen düşün. Abimin odası en üst katta, son derece geniş ve modern tasarlanmıştı. Benim odam ise sık sık rutubet alıyordu. Ben de önceden sanıyordum ki beni rahat bırakmak için en alta attılar. Yanılmışım, görmek istemediklerindenmiş. Abim ise prensler gibiydi. Çok çabaladım onun gibi olmak için ama…

BİTTİİİ! Devamı daha sonra, Asi Hanım. Bir sonraki mektuba kadar kendine ve Pamuk’a çok iyi bak. Sakın kışın ortasında dondurma yeme! Ben bir gün o eve geleceğim, hayalim olan eve. Sana da Paris’ten dondurma getireceğim. Gerçi o zamana kadar eriyebilir, olmadı inince bir bakkaldan alırım. :D Gevezeliğim tuttu… Ama sanırım beni anladığını bildiğim için daha rahatım sana karşı. Mesela yazı yazmaktan elim koptu ama hala yazmaya devam ediyorum.

Ha bu arada, geçenki ödevimden 60 almışım! Teşekkürler, teşekkürler.

Gülümsüyorum şu an Asi.

Geçen mektupta ne soracağımı hatırladım. En sevdiğin çiçek ne?

Pamuk’u öp. Bir de zarfın içine bak. Buradaki kediler çok seviyor o ödül mamasını, umarım Pamuk da sever. Eğer severse haberim olsun. Gelirken bol bol getiririm.

Hoşça kal, Asi.

Alaz Karaca

Büyük bir iştahla ödül mamasını yiyen Pamuk’u kıkırdayarak videoya almaya başladı Asi. Yaklaşık on beş saniye sonra kaydı durdurduğunda eli direkt olarak mail hesabına gitti. Okuldan gelen maillere hızla göz gezdirdikten sonra birkaç gün önce bir ses dosyası gönderdiği kişiye tıkladı. Alaz’ın mail sayfasına… Ardından az önce çektiği videoyu yükleyip Alaz’a gönderdi. Altına da not düşmeyi unutmamıştı. “Çok beğendik, teşekkürler :)”

kuru mürekkepWhere stories live. Discover now