16/03/2024
Asi’m. Sezen’im.
Sana böyle hitap etmek hep çok istemiştim. Mektubunun sonuna iliştirdiğin iki kelimeyle bana bu şansı verdiğin için sana teşekkür ederim.
Asi. Benim sana söylemem gereken bir şey var… Uçak biletimi ertelemek zorunda kaldım. Buradaki hocalar çok dengesiz, sınav haftasını on beş gün kadar ileri tarihe atmışlar. Sempozyum mu ne varmış artık dinlemedim o kadarını. Uçağı erteleyeceğimi anladığım an bitti benim için o konuşma. Özür dilerim, seni biraz daha bekletmek zorunda kalacağım.
Umarım içinden lisede beni tersleyen o aksi kız çıkmaz. Şaka yapıyorum büzme hemen dudaklarını. Gerçi sen benim şaka yaptığımı anlamışsındır kesin.
Kızdım. Yemek yemiyor olmana yani. Bana söz ver, ben gelince yiyeceksin! Söz ver!
Vermişsin kabul ediyorum ve yazmaya devam ediyorum.
Asi. Mektubunu kaç kere okuduğumu bilsen şok geçirirsin. Sürekli elimde, okula bile götürdüm biliyor musun?
Seni çok seviyorum.
Asi. Sana sevgilim dememde bir sakınca var mı?
Umarım iyisindir, Asi. İçimde kötü bir his var. Dikkat et kendine lütfen.
Yabani konuşmaya kısa bir ara veriyorum çünkü senin gönderdiğin kitaba odaklanmam gerek. Ama seni kıskanıyor olmamın hoşuna gittiğini öğrendiğim iyi oldu. Seni güldürmüş olmak beni çok mutlu ediyor. Ama o Bertan denen adam konusunda hala daha fikirlerim değişmedi, haberin olsun.
Pamuk’a kızımız dediğin için dünden beri kedi nasıl bakılır onu araştırıyorum. Kedi psikolojisi, hareketleri, miyavlamaları ne anlama geliyor onlara bakmaya başladım. Ona layık bir ebeveyn olmam lazım. İstersen sana da baktığım sitelerin linkini mail olarak atabilirim?
Asi, iyisin değil mi? Lütfen iyi ol, Asi.
Seni çok seviyorum. Kendine çok iyi bak, özür dilerim seni biraz daha bekleteceğim için. Sana en erken nasıl kavuşabilirim onu düşünürken, Türkiye’ye dönünce Asi ile Yapılacaklar Liste’me her gün yeni bir madde eklerken bu erteleme hiç iyi olmadı. Ama olsun, bu sefer kararlıyım. Yirmi bir nisanda geliyorum. Bir ay beş gün var yani otuz altı gün. Olsun, biraz daha bekleriz. Hem belki istersen bu süre içinde Yabani’nin güncel bölümüne yetişip yeni diziler izleriz, kitaplar okuruz, olmaz mı?
İkimiz de buruğuz sonuçta bu mektup olayı bitiyor diye. Ama biliyor musun bir yandan çok iyi oldu. Senin için erken bitmiş olacaktı bu ödev. Belki de az diye sorun çıkaracaktı, kim bilir?
Ödevime dönmem lazım. Aslında söyleyecek çok şeyim var ama bir şeyler engelliyor beni. Herhalde bugün ilaçlarımı içmeyi unuttum ondan böyle oldu. Şimdi gidiyorum ama cevabını bekliyor olacağım.
Kendine iyi bak.
Hoşça kal, Asi.
Seni çok seviyorum.
Alaz Karaca
Alaz, soyadını da yazdığı kısa mektubun üzerine kalemini fırlattığında kalemin ucunda biriken bir miktar mürekkep kağıdın boșta kalan alanına damlamıștı ancak Alaz bunu umursamadı. İçindeki tarifsiz his ile nefes verip yarına yetiștirmesi gereken projesine döndü.
Mürekkep biraz kurumalıydı. Kezâ kurudu da. Kuru mürekkepli kağıdı büyük bir özenle katlayıp zarfın içine yerleștirdiğinde iki gün önce çizdiği ve Asi ile kendisinin silüeti olduğuna inandığı karakalem çalıșmasını da hemen yanına iliștirivermiști.
Derin bir nefes alarak küçük apartından çıkmak üzere gri hırkasını ve terliklerini giyip hemen karșısında bulunan postacıya adımladı.
Alaz'ın geldiğini gören orta yașlı kadın elindeki zarfın așina olduğu adrese gideceğini adı gibi bildiğinden Alaz'a takılmayı ihmal etmedi. Bir iki șakalașmadan sonra ise ișini halledip çıktı ve abisinin hayaletinin yerini alan Asi'nin hayaliyle yașadığı geçici küçük dünyasına doğru adımladı.
Arkasındaki postacıya ise Asi'ye ulașmayacak olan ilk mektubunu bırakmıștı.
YOU ARE READING
kuru mürekkep
Fanfictionbir yeşilçam filmini hatırlatır belki size kim bilir? asi sezen ve alaz karaca'nın eski türk filmi tadındaki mektuplaşma serüvenine davetlisiniz.🤍