altıncı mektup.

257 21 21
                                    

20/02/2024

Asi. Ben çok kötüyüm, dayanamıyorum. Çok mutluydum aslında. Sen istediğin için yemek de yemiştim, bahsettiğin diziyi de araştırmıştım. Ama sonra. Mirac aradı, konuştuk. Her şey çok güzeldi. Sonra birden kavga etmeye başladık.

Özür dilerim. Senin anlattıklarını okudum. Onlara yorum yaparak başlamak çok isterdim.

Ben çok yoruldum, Asi. İnsanlara kendimi göstermeye çalışmaktan çok yoruldum. Nefes alamıyorum ben, Asi. Nefesim yetmiyor yaşamaya. Çok kötüyüm, çok çok kötüyüm. Varlığım bu dünyaya fazlalıkmış gibi hissediyorum, göğsüm sıkışıyor, kalbim hızlı hızlı atıyor sanki son atışlarıymış gibi.

İyi değilim.

Eli titrediği için yazı bozulmuş, okunmuyor. Aynı zamanda kâğıdın üstüne bir damla yaş düşmüş.

Asi. Sana ihtiyacım var, her anlamda.

Ben senin suçlu olmadığını biliyorum. Yemin etme, bir şeyler kanıtlamaya çalışma. Asi. Sen bu hayat için çok masum birisin. Annen belli ki babanı çok seviyormuş, onun gidişini bir şeye yüklemek istemiş, kurban olarak seni seçmiş. Ama sen sakın kendini bir kurban olarak görme, tamam mı? Asi. Sen suçlu olamayacak kadar iyisin. Lütfen kendine yüklenme. Sen suçlu değilsin, Asi. Suçlu olan o adam. O silahı taşıyor oluşu. Beş yaşındaki bir çocuğa dikkat etmiyor oluşu. Sakın, sakın kendini suçlama. Sakın da o top yerine sana bir şey olmasını dileme. Bir daha senden böyle bir şey duymak istemiyorum. Sana söz veriyorum. Yanına geldiğim zaman sana her şeyi unutturacağım, Asi. Bunu sakın unutma, tamam mı?

Sana sarılmak çok istiyorum. Senin yükünü almak çok istiyorum. Sen bunların hiçbirisini hak etmiyorsun, Asi. Göğsümde saklamak istiyorum seni. Hiçbir çocuk bunları yaşamayı hak etmez, hiçbir çocuk bilmediği bir alet yüzünden ömrü boyunca suçlu ilan edilemez.

Çok okudum mektubunu, defalarca kez okudum. Her okuyuşumda seninle ağladım ben de. Gözyaşlarım kuruyan gözyaşlarına karıştı. Sana söz veriyorum bir gün tek bir damla gözyaşı akıtmadan yazacağız bu mektupları. Tertemiz olacak bu sayfalar. Gözyaşlarımızla ıslanıp kuruyan mektuplar olmayacak. Söz veriyorum sana.

Asi.

Çok köt

Yine eli titremiş, yazı yarıda kalmış.

Yapamıyorum, Asi. Omzumda bu yükleri taşımaktan çok yoruldum. Görmezden gelinmekten çok yoruldum. Görünmez olmak hem istiyorum hem de istemiyorum. Beni görsünler, acı çektiğimi bilsinler istiyorum. Asi ben birisine sarılıp saatlerce ağlamak istiyorum.

Mirac ile kavga ettik. Durgun olduğum için, sürekli kötü düşündüğüm için bağırdı bana. Zamanında ona çok destek olmuştum ailevi bir konuda. Yüzüne vurmak değildi amacım, yemin ederim. Yine olsa yine yaparım. Mirac benim için çok değerli. Ama işte… İnsan yaptığı bir şeyin karşılığını da bekliyor içten içe. Geçenlerde ailemle kavga ettik, o günden beri konuşmuyoruz. Mirac’a anlattım bunu. İplemedi çok. Yani ipledi de sürekli aynı şeyleri söylüyormuşum hep karamsar düşünüyormuşum bu kafadan çıkmam lazımmış artık. Hep böyle söyledi.
Biliyorum. Söylediği her şeyin farkındayım ama kolay değil, beni anlamıyor. Çabalamıyor değilim, Asi. Ne kadar çabaladığımı en iyi ben bilirim. Çok çırpınıyorum çok çabalıyorum ama kollarımda mecal kalmadı. Tek istediğim birisinin omzuna yatıp ağlamak, orada dinlenmek. Ama kimse bana bu hakkı vermiyor. Hiç mi sevilecek yanım yok benim, Asi? Hiç mi dinlenmeye hakkım yok benim? Kim ilaç kullandığımı görse “Bunlara ihtiyacın yok senin, kendi kendini toparlayabilirsin.” diyorlar. Var, Asi. İlaçlar olmasa ben kafama sıkardım. En azından biraz olsun sakin kalmamı sağlıyorlar.

kuru mürekkepWhere stories live. Discover now