Gizemli lotus:Drakulanın mirası

20.BÖLÜM

Elini büyük bir hızla ittim.

"Senin ne işin var burda?!"

"Seni özlemiş olamaz mıyım Leydim?"

"Başlarım senin leydine!O leydi sözünü bir yerine montelerim!"

"Münasip bir yerim olucaktı sanırım."

"O da olur!"dedim büyük bir sinirle.

Bu yıllar önce düşman olduğum Felix Darcy'di.

Onunla yıllar önce yaşanmış bir aşkımız vardı.

Ama o...

Neyse.Boşverin.

"Ne bu sinir güzelim?Beni yıllar sonra gördüğüne sevinmedin mi?"

"Güzelim ne ya?Tiksindirici."

"Sana ne diye hitap edeyim o zaman?"

İşe heyecan katmak için kravatından onu kendime çektim ve;

"Ecelin."dedim gözlerine sertçe bakarak.

"Olur ecelim."dedi dudağı yana kıvrılırken.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?!"dedim onu daha fazla çekiştirerek.

Cevap verdi beni belimden kendine çekerek.

"Yok,ben gayet ciddiyim,ecelim.Benimle geliyorsun."

"Ben seninle hiç bir yere gelmiyorum pis drakula."

O bir drakulaydı,benim altımda bir seviyedeydi.

"Ayıp oluyor ama.Sırf drakulayım diye beni ezmen hoş olmuyor."

Gözlerimi kıstım,onun gözlerine bakmaya başladım.

Kravatını da yavaşça bıraktım.

Oysa,beni süzüyordu.Giydiğim simsiyah,ipek,düz elbisemi beğenmişe benziyordu.

Evet,şık olmayı sevdiğim için,ve üşümediğim için,karla kaplı yerde elbiseyleydim.

O,baştan aşağı siyah,takım elbise giymişti.Gömleği bile siyahtı.Mafyayı andırıyordu.

Sakın bana çok uyumlu olduğumuzu söylemeyin.

Pekala,sadece kıyafetlerimiz uygun.

Eli cebindeydi.

Bir elini cebinden çıkararak bana uzatdı.

Tabii ki de tutmayacaktım.

Yıllık düşmanlardık biz.Ne kadar vuruşmuştuk yıllarca.

"Korkuyormusun yoksa elimi tutmaktan?Merak etme,yanlış anlamam,ezeli düşmanım."

"Senden korkan senin gibi olsun,bataklık kurbağası."

Bu dediğine inat tutmuştum o pis elini sadece.

"Gururunu hiç bir zaman yıkamayacağım,değil mi?"

Elimi elinden hızla çektim.

"Asla.Zaten bu yüzden düşman olduk.Senin de gururunu bırakarak beni kurtarmadığını unutduğumu sanma.Senin yüzünden yıllarca işkence gördüm ben!"

"Mecburdum."

"Nasıl bu kadar soğukkanlı ola biliyorsun ha?!Eğer aşk gerçek olsaydı..."

"Gerçek olsaydı ne?"

Onu büyülemek için elimi omzuna koydum ve elim onun omzunda olduğu halde yavaşça arkasına doğru adımlar atmaya başladım.

Benim elimi hissede bilmek için yere bakarak elimin değdiği yere odaklanmıştı.