-27- People Who Don't Know Their Place

661 109 15
                                    

I believe that dreams are sacred, take my darkest fears and play them
Like a lullaby, like a reason why
Like a play of my obsessions, make me understand the lesson
So I'll find myself, so I won't be lost again
All that I'm living for, all that I'm dying for
All that I can't ignore alone at night
All that I'm wanted for, although I wanted more
Lock the last open door, my ghosts are gaining on me

Evanescence-All That I’m Living For

Bu wattynin düzeleceği yok yaw valla. Neyse bakalım bu bölümde neler olacak oy ve yorumlarınızı beklerim, keyifli okumalar.

Taehyung tek eli karnının üzerinde yatakta sırt üstü yatıyordu. Gözlerini tavana dikmiş bir kaç gündür üzerinde olan yorgunluğun nedenini düşünerek yatıyordu.

Bir kaç gündür üzerinde tuhaf bir yorgunluk hakimiyet sürüyordu. Aniden kalktığında başı dönüyor, eti çok sevmesine rağmen kokusunu dahi aldığında midesi ağzına geliyordu kimi zaman.

İlk aklına düşen şüpheyse hamile olduğuydu. Hemen hekimin yanına gitmiş test yaptırmıştı ama sonuç pek de düşündüğü gibi değildi. Sonuç negatif çıkmıştı, hekim midesini üşüttüğünü ya da dönemsel bir bunalım geçirdiğini söylemiş bir kaç mide ilacı vermişti sadece.

Şimdiyse yatağına yatmış acaba hamile olsaydı eşinin nasıl bir tepki vereceğini düşünüyordu. Jeongguk'la pek fazla bu konu hakkında konuşmamışlardı. Sadece bir kaç kez sözü geçmişti o kadar.

Bir çocuk sahibi olsalardı pek tabi kendi kanından olan çocuğu severdi Jeongguk ama onu gerçekten ister miydi ya da içten davranabilir miydi bu konuda pek de emin değildi.

Her şey bir yana kendisi henüz çocuktu. Bir çocuğa nasıl bakacaktı ki? Ya ağladığı zaman ne istediğini anlayamazsa? Ya istemeyerek de olsa canını yakarsa? Bu gibi düşünceler omeganın kafasını kurcalarken derin bir iç çekti. Başı ağrıyordu çok düşünmekten.

Ama iyi haber şuydu ki hamile değildi, hekimin de dediği gibi basit bir mide sorunuydu çektiği şey. Jeongguk'un yokluğunda fazla yemek yiyemesini de hesaba katarsak bu oldukça normal bir reaksiyondu.

Yatmaktan sıkılan omega üzerine kalın bir ceket almış, yatak odasından çıkıp bahçeye inmişti. Sonbahar aylarında oldukları için hava artık soğumaya başlamıştı. Hala güzeldi, bazı günler ılık bir hava olurdu, bazı günlerse şiddetli rüzgarlar ve yağmurlar olurdu.

Sarışın omega ellerini ceketinin ceplerine koymuş sakin adımlarla bahçeyi turlamaya başlamıştı. Bir süre bahçede dolaşmış rastladığı hizmetçilerle ayaküstü sohbet etmişti.

Odasına geri döneceği esnada koridorda kraliçeyle karşılaştığında hafifçe eğilerek kraliçeyi selamladı.

"Ah oğlum ben de seni arıyordum, burada sana rastlamam çok iyi oldu." Esmer tenli şaşkınlıkla büyüyen gözlerini kraliçeye çevirdi.

"Beni mi arıyordunuz? Bir sorun mu var kraliçem?" Kraliçe başını iki yana salladığında omega rahat bir nefes vermiş kraliçenin söyleyeceği şeyleri merakla beklemişti.

"Bugün benim kardeşlerim ve bir kaç tanıdık geliyor. Çay partisi vereceğim, senin de aramızda olmandan gurur duyarım. Birazdan burada olurlar eminim ki." Kraliçenin ardı ardına sıraladığı sözlerle Taehyung ne diyeceğini bilememişti.

Aslında katılmasa daha iyi olurdu, midesi pek de iyi değildi çünkü. Biraz da başı dönüyordu ama kraliçenin teklifini geri çevirmek istemediği için onu onayladı. Misafirlerin yakın bir zamanda geleceklerini bildiği için hızlıca odasına gitti. Hizmetçilerin yardımıyla önce güzelce yıkandı ardından üzerine ona her halükarda yakışan kıyafetler giyip fazla abartıya kaçmayacak bir makyaj yaptı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Beauty And The Beast  ○Taekook○Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin