FERİT (GAY)

Gece kuşu

Ellerimi başımın altında birleştirmiş tavanı izliyordum. Girdiğim bu çıkmaz sokaktan kurtulmak için çareler arıyordum ama aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyıktı. Kazım amcanın olumlu bakması benim yüzümdendi. Geçen kahvehanedeki sağcılarla solcuların kavga etmesine mâni olmam onun çok hoşuna gitmiş artık eski kavgacı halimden eser kalmadığına ve gerçekten evliliği ustlenebileceğime inanmış o yüzden olumlu bakmıştı izdivacımıza.

Annem şen şakrak olanları anlatırken bense şok olmuştum. Çünkü o yaşlı amcalar dan herhangi birinin Elif'in babası olabileceği hiç aklımın ucundan geçmiyordu. İşlerim çok ters düşmüştü. İşin içinden çıkmam lazımdı. Derken bir anda camıma gelen taş sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Gelenin kim olduğunu elbet biliyordum. Ama onunla ugrasamazdım. Bir kaç saniye sonra tekrar cama taş attı. İçimden sabır çektim. Zaten başıma ne geliyorsa bu şerefsiz yüzünden geliyordu. Bu sefer daha yüksek bir ses gelince ayağa fırladım piç herif camımı kıracaktı.

Camı açmamla kafama gelen taş bir oldu. Fazla büyük olmasada sertçe geldiği için geriye afalladım. Kürşat korkuyla hemen içeri atlayıp küfür ede ede karyolaya oturttu. "Hay elim kırılaydı da kafana gelmeyeydi kurban olurum lan nasıl kanıyor." Onu itip ayağa kalktım. Herşeyi zarardı. Arkamdan gelecek gibi oldu durdurdum. İçerden annemler görürse açıklayamazdım bu durumu. Odadan çıkıp lavaboya ilerledim alnımdaki kanı yıkayıp yaranın büyüklüğünü kontrol ederken bir anda arkamda onu gördüm. "Lan girsene odaya biri görecek" hiç sikemeyip direkt elindeki havluyla alnımı kuruladi.

Havluyu alnıma bastırıp tekrar odaya soktu. "Niye pat diye açıyorsun camı, ya gözüne gelseydi. " Hem azarlayıp hemde yaraya bastırıyordu. "Yine suçlu ben oldum camımı kırıyordun piç herif." Hafifçe sırıtıp ayaklandı. Gözünü odada gezdirdi. Çekmeceleri karıştırdı. "Ne arıyorsun?" Çekmeceden bulduğu yara bandını ve vazelin kabını gösterip bana doğru ilerledi. " Bunu" şaşırdım çünkü ben bile odama bu kadar hakim değildim amına koyayım. "Sen nerden biliyorsun orda olduğunu da elinle koymuş gibi buldun hemen.?" Elindeki vazeline parmağının ucunu batırıp yarama sürdü ardından yara bandını yapıştırdı. Çok nazik ve şefkatliydi bana karşı.

"Sen hatırlamıyor olabilirsin ama bu odadaki hatıralarım hala dün gibi aklımda seninle ilgili hiç bir şeyi unutmam." Ses tonu değiştiğinde bunun hayra alamet olmadığını anladım. "Sen niye geldin her gece evsiz köpekler gibi pencereme mi tüneyeceksin " konuyu değiştirmeme aldırmayıp sırtını duvara yasladı. "Özledim seni " kafamı sallayıp sabır çektim. "Tamam hadi yürü git evine uyuyacam." Yüzünde histerikçe bir gülüş peyda oldu. Hafif hafif üstüme doğru geldiğinde yumruğumu sıktım. Herhangi bir ters hareketinde o yumruk yüzünde patlardı. Aramızda pek bir mesafe bırakmayıp bir elini yumruk yaptığım elimin üstüne kapadı.

İkilemde kalmıştım. Şimdiye onu yere serpmem gerekiyordu. Ama yapamıyordum. Şeytan kanıma girmişti. Bedenimi istediğim gibi hareket ettiremiyordum. Tepki vermememden cesaret almış olacak ki, Daha da çok üstüme eğildi. Yanağını yanağıma sürtüp boynuma hafif bir öpücük bıraktı. Kalbim ritminden sapıp deli gibi atıyordu. Boynumdan çıkmayıp orada soluklandı. O kadar merak ettim ki aynısını ben ona yapmak istedim. Birazda ben onu keşfetmek istedim nasıl bir his olduğunu ilk defa o zaman çok merak ettim. Ama yapamadım.

"Kürşat" kısık sesimi duyduğunda sanki uykusundan uyanır gibi kendine geldi. Gözlerimin içine bakıyordu. "Günah yapma" yanlıştı, yasaktı. O kadar dindar olmasamda bu kadarı bana bile fazlaydı. " Biliyorum ama ben cennetimi burda yaşamak istiyorum."

Kendime hâkim olmam gerekiyordu. Onu göğsünden itip aramıza mesafe koydum. Yanağımı sıkıp kendine çekti.
"Dudağına ne oldu." Kafamı geriye çektim. " Sana ne " kaşları çatılmıştı. "Çocukluğu bırak noldu kim yaptı söyle?" Sesi baya ciddi ve sertti. "Napicaksin gidip dovecekmisin yapanı?" Alayla karşılık verdim. Neydim acaba gözünde çocuk falan mı.

"Gerekirse evet feliştahını bile sikerim."
"Sen yaptın senin yüzünden oldu." Şaşırdı olayı anlamaya çalışıyordu. "Olayı doğru düzgün anlatsana yavrum." Derin bir nefes aldım hayvan gibi yorgundum uyumak istiyordum ama bu ayı beni salmiyordu. "Kız meselesi işte,Ali Elif'i seviyormuş bende Elif'e görücü yollayinca Ali'de delirdi. Tehdit etti beni. "

Şuan aklından ne geçiyordu bilmiyorum ama Ali karşısında olsaydı muhtemelen ölmüştü. O derece sinirli gözüküyordu. "Neyle tehdit etti seni o piç kurusu" gözlerinin içine baktım. Olayın ciddiyetini anlarda artık vazgeçer belki bu sevdadan diye bir umutla "Seninle aramda olan münasebeti biliyor rezil rüsfa ederim diye havladi."

" Bu köpek yürek mi yemiş ulan sikicem onun yedi ceddini merak etme sen." İçimden kendisine güzel methiyeler dizdim. "Ulan neyini sikeceksin zaten herşey senin yüzünden oldu. Seviyorsan da uzaktan sev adımı çıkarmadan için rahat etmeyecek mi senin." Artık gırtlağıma kadar dolmuştum. "Ulan benim ne suçum var asıl suç senin niye adamın sevdiğine görücü yolluyorsun dünyada kız mı kalmamiştı kardeşim diyordunuz birbirinize. İnsan kardeşine yaparmı bu yanlışı."

Bu da başlamıştı boş yapmaya. " Yav aklınızda tahta mi eksik kardeşim benim bi bok hatırladığım mı var. Nerden bileyim kızı sevdiğini. Sinirimi siktin gece gece bas git odamdan hadi."

Kolundan tutup ayağa kaldırdım. "Lan bir dur ne dedim şimdi niye cellalendin yine" camı açıp apar topar dışarı ittirdim. "Uyuyacam ulan yeter artık sabah olucak birazdan bas git evine." Bahçeye atlayıp bana döndü. "Gündüz vakti konusucaz bu meseleyi" diyip ayrıldı ordan. Sabah aklımda başka bir plan vardı konuşmam gereken başka biri vardı.