8.bölüm

259 19 0
                                    

Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda etrafa yorgun gözlerle göz gezdirmeye başladım

Kalkacak takatim yoktu yarı ayık yarı baygın hissediyordum

Bunu başarabilirdim evet bunu yapabilirdim
Tüm gücümü toplayarak oturur pozisyona geçmeye çalıştım

Pozisyonu aldığımda hala başımın döndüğünü hissedebiliyordum

Elim istemsizce boğazıma gitti ufaf bi şişkinlik ve ağrı dışında başka bir sıkıntı yoktu

Bana kurtboğan enjekte etmişlerdi buda zehri vücudumdan atana kadar kurdumla haberleşemiyeceğimin işaretiydi

Etrafın dikkatini çekerken beni bir kulübeye getirdiklerini fark ettim görünürde ne bir ses nede bir nefes vardı

İki odalı küçük bir klübeydi mutfak eşyaları ve üzerinde zar zor dayandığım kanepe dışında hiç birşey yoktu

Kurtboğanın yanıcı hissini hala hissedebiliyordum istifamı getiriyordu ve buna dayanamıyordum

Midemi boşaltmam gerekiyordu kanepenin başlığından destek alarak
Titreyen bacaklarla ayağa kalkmaya çalıştım

Bacaklarım bile bana karşı geliyordu vücudumun beni kaldırmaya hali takatı yoktu

İki adımı zorlukla attım üçüncü adımıda tam atacaktımki aniden kendimi yerde buldum

Bu kurtboğan damarlarımda geziniyorken benim normal hayatıma dönmem sadece şaka olurdu

Hıçkırıklarımı bastırarak sessizce ağlamaya başladım
Ağlarken bile sesim çıkmıyordu kimden yardım isteyecektim sesimi ben bile duymazken kim gelip beni kurtaracaktı

Kendimi kaldıracak takatim olmadığı için soğuk sert zeminde sessiz gözyaşları eşliğinde sadece mutfak tezgahına bakıyordum

Yerde cenin pozisyonunu almıştım
Kim bilir burda ne kadar kalıcaktım

                    🌸🌸🌸

İki hafta geçmişti kimse gelmedi beni yakalayan  o gözcüler bile gelip bakmadı

Vücudum yavaş yavaş kurtboğanı attığı için hala kendimi kırılgan hissediyordum burada yiyecek hiç birşey yoktu çalışan musluklar bile yoktu

Kaç sefer kapıları pencereleri kontrol etmiştim ama dışarıdan kalın zincirlerle kilitlenmişlerdi

Sesim olmadığı için bağırıp yardımda isteyemiyordum
Acıkmıştım ama elimde olan hiç birşey yoktu

Koltuğa yavaşça tekrar kuruluk cenin pozisyonunu aldım ve göz yaşlarımın serbestçe akmasına izin verdim

Yalnızdım kimsesizdim ve bana destek olacak kol kanat gerecek kimse yoktu

Hak etmesine rağmen keşke mariaha o tokadı atmasaydım keşke beni cezalandırmasına izin verseydim

En azından belki burada olmazdım
Yavaşça nefes alıp halsizliğim yüzünden karanlığın tekrar beni esir almasına izin verdim

LYCANTHORP   (  Tamamlanmış Kitaptır  )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin