Herkese merhabalarr..
Geç olduğunun farkındayım ama çok yoğun istekleriniz üzerine bölüm atıyorum. Wattpad panomda yaptığım küçik duyuruyu kimse dikkate almadığından olsa gerek herkes bölüm diye diye öldü. Yazım yanlışları olabilir çok takılmayın.
Bu sefer çok konuşmayacağım.Sadece küçük bir uyarı yapmak istiyorum...Satır aralarında başka bir kitap ismi görmek istemiyorum. Bu uyarıyı ilk bölümlerde de yaptım. Kurguyu tamamen okumadan böyle bir iddia ortaya atmayın. Eğer aklınıza başka bir kitap geldiyse de o kitabı okuyun.
İyi okumalar...
~~~~~~
Mabel Matiz, Sarmaşık
Duman, Her şeyi yak
~~~~~~
10.Bölüm
11 yıl önce;
Belda, odanın karanlık köşelerinde adeta bir gölge gibi dolanırken, ay ışığının kırık camlardan süzülerek odanın her yerine yayıldığı anlarda, sesinin derinliklerinde bir acı ve öfke barındırıyordu. Gözleri, o kadar sertti ki, odanın içine dolan soğuk hava bile sanki onun etkisiyle titriyordu. Küçük kız, yatağında çekingen bir şekilde küçülmüş, karnına yaslanmış ve yorganına sıkı sıkıya sarılmıştı. Annesinin yaklaşan adımlarını duyduğunda, kalbinin çırpınışı hızlandı, derin bir korku içinde titriyordu.
Belda'nın adımları her geçtiğinde, odadaki karanlık bir parça daha derinleşiyordu. Küçük kızın her kalp atışı, Belda'nın yaklaşan karanlık yüzünden iyice hızlanıyordu. Belda'nın gözleri, kızıyla olan bu soğuk ilişkisini her geçen gün biraz daha keskinleştiren bir öfkeyle parlıyordu. Küçük kız, annesinin yaklaşan adımlarında sadece korkuyu değil, aynı zamanda çaresizliği de hissediyordu. Annesinin o sert bakışları ve gergin tavırları, odadaki her şeyi bir gölge gibi kaplıyor, küçük kızın kalbindeki umut kırıntılarını da hızla yok ediyordu.
Belda, yatağın kenarına geldiğinde bir an durdu, gözlerini kızı üzerinde gezdirdi. Küçük kızın, yüzünde beliren korku ve endişe, Belda'nın gözlerinde bir soğukluk ve sertlik yarattı. Annesinin gözlerinde beliren bu soğukluk, bir zamanlar içinde birazcık merhamet barındıran bir kalbin çoktan donmuş olduğunu gösteriyordu. Belda, içindeki bu karanlığı daha da derinleştirmek için kızına yaklaşarak, yavaş ama kararlı adımlarla onu yatağından çekip çıkardı. Küçük kız, annesinin güçlü kolları arasında titreyerek direnmeyi denedi ama nafileydi; Belda'nın kuvvetli elleri, kızını zorlukla ama acımasızca sürüklüyordu.
Belda, küçük kızı odanın köşesine, eski ve büyük bir aynanın önüne sürükledi. Ayna, yılların izlerini taşıyan bir parçaydı; yüzeyi boyunca derin çatlaklar ve kırıklar vardı. Camın kenarlarında ise eksik parçalar dikkat çekiyordu. Aynanın geçmişteki ihtişamı, şimdi tamamen kaybolmuş ve eski bir kalıntı gibi görünüyordu. Belda, kızı aynanın önüne getirdi ve zorla yüzünü o kırık yansımanın karşısına çevirdi. Küçük kız, aynadaki yansımasında sadece kendi yüzünü değil, aynı zamanda parçalanmış bir hayatın izlerini de gördü. Yüzü, aynadaki çatlaklardan dolayı her yöne dağılmış, tıpkı içindeki duygular gibi parçalanmış görünüyordu.
Belda, kızının kolunu sertçe kavrayarak onu aynanın önünde zorla tuttu. "Bak şuna!" diye bağırdı, sesi odanın her köşesinde yankılanarak kızı üzerinde bir baskı oluşturuyordu. "Görüyor musun? Bu ayna gibi, sen de paramparçasın! Kırık, eksik, hiç tamamlanamayacak biri!" Küçük kız, annesinin bu acımasız sözleri altında ezilerek aynaya bakmaya devam etti. Gözleri yaşlarla dolmuştu ve her bir yaş damlası, annesinin sözlerinin etkisiyle daha da hızla akıyordu. Aynadaki çatlaklar, sadece yüzünü değil, ruhundaki derin yaraları da yansıtıyordu. Her parça, bir zamanlar tam olan ama şimdi tamamen dağılmış bir hayatın yansıması gibiydi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Ruhların Çığlığı
Teen Fiction《Gözyaşları ruhun sessiz çığlıklarıydı.》 ~~ Yetişkin içerik mevcuttur. Bu uyarımı dikkate alarak başlayın lütfen. Sonrasında bu konu ile ilgili herhangi bir şikayet görmek istemiyorum.