Yeni bölümden selamlarr...
Ve de iyi okumalar.~~~~~
Yedinci Ev - Anlat ona
~~~~~
19.Bölüm;
Her şey üzerime bir yük gibi çöküyordu. Sanki görünmez ağırlıklar omuzlarıma inatla yığılmıştı. Duvarlar da sanki beni sıkıştırmak istercesine daralıyor, nefes almak bile zorlaşıyordu. Hastane odasından farksız olan bu odadan çıkıyordum. Normalde kontrol amaçlı bir gün daha beklemem gerekirken yoğun ısrarlarıma kayıtsız kalamayan abim, doktorum ile görüşeceğini söylemişti. Onun gelmesini beklerken diken üzerinde hissediyordum çünkü gerçekten büyük bir sorun vardı.
Abim, ayrı bir odam olduğunu sanıyordu. Benim Giran ile kaldığımı bilmiyordu ve bilmemeliydi. Abim gelmeden Giran'ı bulmalıydım.
Odadan çıktım. Koridorda hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Giran'ın nerede olduğunu bilmiyordum ve bu beni daha da tedirgin ediyordu. Abim odaya geri dönmeden onu bulsam iyi olurdu. Merdivenlere yöneldim ve hızlı ama dikkatli adımlarla basamakları çıktım. Koridor bomboştu, kimsecikler görünmüyordu.
Bıkkın bir nefes verdim, gözlerimi kısa bir an kapatıp toparlanmaya çalıştım. Merdivenlere doğru hızla yürüdüm, ayak seslerim boş koridorda yankılanıyordu. Odasında olmalıydı. Basamakları tırmanırken nefesim kesilir gibi oldu. İkinci kata ulaştığımda, başımı çevirip uzun koridora baktım. Oda biraz ilerideydi. Yine de Giran'ın burada olduğundan emin olamıyordum.
Umarım odasındadır.
Odaya vardığımda kapıyı tıklatmadan açmaya yeltenmiştim ki, biri benden önce davranarak içeriden kapıyı araladı. Giran'ı görme umuduyla başımı kaldırdım, ancak kapının arkasındaki kişiyi gördüğümde içime yayılan hayal kırıklığını bastırmam mümkün olmadı. Kalbimden başlayarak tüm vücuduma yayılan bu his, adeta kaslarımı ele geçirip beni olduğum yere çivilemişti.
Karşımda Burçin duruyordu. Onu burada görmek, beklediğim son şey biri bile değildi. Hatta mümkün olan seçenekler arasında olmamalıydı. Kaşları hafif çatılmıştı. Yüzündeki sorgulayıcı bakış gözümden kaçmadı. Ama benim asıl sorum, onun burada ne işi olduğu üzerineydi.
"Sen... Burada mıydın?" diye sordum, sesim istemsizce soğuk ve mesafeli çıktı.
Burçin, bir an durakladı, sanki ne diyeceğini tartıyormuş gibi. "Evet," dedi sonunda. "Giran'ı görmeye geldim."
Bu sözler bir an için zihnimde çınladı. Giran'ı mı görmeye gelmişti? Onu mu düşünüyordu? Benden daha mı çok? Hayır, bunları düşünmem normal değildi. Kafayı yemiş olmalıydım. Başka bir açıklaması olamazdı. Burçin şuanda önemseyeceğim son kişi bile olmamalıydı.
Burçin, hiçbir şey söylemeden sessizce odadan çıktı. Kapıyı kapatırken bir an durakladı, gözleriyle bir şeyler demek ister gibi bana baksa da ağzından tek bir kelime çıkmadı. Sadece ağır adımlarla uzaklaştı. O an, içimde bir şeylerin boşluğa düşüşünü hissedebildim.
Bir süre, Burçin'in gidişiyle kalan sessizlik içinde ne yapacağımı düşünmeden kalakaldım. İçerideki huzursuzluk giderek artarken, kapıya sırtımı döndüm. Burçin gözden kaybolmuştu bile. Yerde olan bakışlarım havalandı ve kaşlarımı çatmama sebep olan bir şey oldu.
Giran'ı gördüm...
Merdivenlerden bu yana gelen Giran'ı görünce şaşkınlık içinde kaldım. Adımlarım bir an için durdu. İçimde bir rahatlama hissi belirdi; bir an, her şeyin düzene gireceğini düşündüm. Giran, Burçin ile beraber değildi. Ve bu, bana büyük bir huzur verdi. Gerçekten rahatlamıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Ruhların Çığlığı
Teen Fiction《Gözyaşları ruhun sessiz çığlıklarıydı.》 ~~ Yetişkin içerik mevcuttur. Bu uyarımı dikkate alarak başlayın lütfen. Sonrasında bu konu ile ilgili herhangi bir şikayet görmek istemiyorum.