2.1

29 7 5
                                    

🥳400 Okunma olmuşuz 🥳

Keyifli Okumalar

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum🖤

Sorumuz:
Soru öneriniz var mı?
(Aklıma soru gelmemeye başladı sfddfs)


"Poyraz... ama bu çok küçük..."

(YN: Hayır, sakın.)

"Biliyorum." dedi mutfağa ilerlerken. Ben de yere oturup Pluto'yu izlemeye devam ettim. Ortadaki sehpayı onun için kaldırmış, daha çok oyun alanı gibi bir yer hazırlamıştı. Yere yumuşak bir bebek battaniyesi serip kediyi de oraya koymuştu. Attığı paytak adımlarla gerçekten çok şapşal duruyordu.

"Kaç aylık?" diye sordum dirseklerimin üzerinde yere uzanırken.

"Ay değil, hafta. Üç haftalık."

"Yaa çen bebek miçin?" Küçük Pluto ciyaklamamı kendinden hissetmiş olsa gerek paytak adımlarıyla iyice yanıma sokuldu. Kendisini koynuma yerleştirdiğinde de mırlamaya başlamıştı. "Mırlıyor bu!" dedim sanki atomu parçalamayı keşfetmişim gibi bir heyecanla.

Kahkahasını duydum uzaktan. Daha önce bu kadar küçük bir kedi görmemiştim ve aşırı ilgimi çekmişti. Ayrıca cidden çok sevimliydi. Parmağımla başını seviyordum ki boynumda hissettiğim ıslaklıkla duraksadım.

"Poyraz..." Fazla ses çıkarmamaya özen gösteriyordum kediyi ürkütmemek için. Şanslıyım ki Poyraz beni duymuştu. Mutfak kapısından başını uzattı.

"Efendim?" demişti ki gördüğü manzarayla duraksadı. "Evet onun öyle bir huyu var."

"Ne yapmam lazım?" diye sorduğum sırada tekrardan mutfağa girdi, çok geçmeden elinde sıcak su torbası ve biberonla geri çıktı. Dudaklarımı birbirine bastırdım gülmemek için. Yanıma gelip oturduktan sonra sıcak su torbasını battaniyeye sardı, sonra da Pluto'yu boynumdan çekti.

"İzin vermesen daha iyi olur." Benden getirmemi istediği peluş kediyi işaret etti. "Onu tercih etse daha iyi."

"Hıhım..." diye mırıldandım yattığım yerden kalkarken. Uzanıp baş parmağıyla kedinin uğraştığı yeri sildi.

"Sen yapmak ister misin?" diye sordu elindeki biberonu uzatıp. Yavru kediler için özelmiş bu.

"Daha önce hiç yapmadım ki." dediğimde güldü.

"Ne tesadüf, ben de." Kucağından uzaklaşmaya çalışan Pluto'yu tekrar kucağına yerleştirdikten sonra iç bileğine biraz süt damlattı. Dudaklarını büzdü. "Ilık herhalde."

"Herhalde." dediğimde biberonu elime tutuşturdu. Panik dolu gözlerle ona baktığımda hiç oralı olmayıp anlatmaya başladı.

"Şimdi... İstersen ensesinden tutabilirsin, biraz başını kaldırman lazım. Göbeği de yere bakacak." Pluto'yu önüme bıraktı, sonra o tuttu başını. "Böyle." Başımı sallayıp gösterdiği gibi tuttum. Biberonu da ağzına yaklaştırdım. "Biberonu sıkmana gerek yok, içer o." Tekrar başımı sallayıp biraz ürksem de biberonu ağzına yerleştirdim. Süt karışımı hissettiği gibi büyük bir açlıkla içmeye başladığında kıkırdadık ikimiz de.

"Oha çok hızlı içiyor!" Şaşkınlığım ve heyecanım sesime yansımıştı.

Devam etti sessiz sessiz gülmeye. "Evet."

Portre | Yarı-TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin