10. bölüm

1.4K 41 30
                                    

Merhaba arkadaşlar modellere karar verdim bir önceki bölümde fotoğrafları var 1. Fotoğraftaki kişi çetin 2. Kişi Koray eflali ise ikinci olan fotoğrafı seçtim

Uyandığımda başımda duran çetini görmemle kaşlarımı çattım. Daha demin bayılmışt- Bir dakika Koray hayır olamaz en son çetin korayın kalbinden vurulduğunu söylemişti

Aklıma gelenlerle gözlerimin dolmasına engel olamaım

"Koray nasıl çetin o iyimi"

Sorduğum soruyla çetin kaşlarını çattı ve sinirle gözlerini kapattı ve açtı

"Ben sana onu sormaya-"

"Çetin lütfen. Lütfen söyle durumu nasıl"

"Yoğun bakımda hayatı tehlikeyi atlatmış iki gün sonra normal odaya alacaklar"

Çetinin sözleri adeta ağzından tıslarcasına çıkıyordu ama bu benim pek umrumda değildi çünkü korayın iyi haberini almıştım bu bana yeterdi.

"Ben şimdi çıkıyorum birazdan sana yemek getirecekler hepsini ye tabağını kontrol edeceğim"

"Yemek istemiyorum"

"Yiyeceksin"

"İstemiyorum!"

"Bana bak eflal benim sabrımı sınama. İllaki tehdit etmem gerekiyorsa ederim"

"Sen beni tehdit edemezsin"

Dememle yüzünde hafif bir sırıtış belirdi

"Mesela ben şimdi hastaneye sahte bir doktor soksam korayın serumuna zehir enjekte ertirsem nasıl olur"

Dediğinde ağzım açık kalmış bir şekilde ona bakıyordum. Sanırım bunu yapmaması için biraz dişimi sıkıp sözünü dinlemem gerekiyordu

"Tamam tamam yiyeceğim ama koraya yaklaşma"

Çetin beni onaylayıp odadan çıktıktan sonra odaya beyaz önlüklü bir çalışan girdi ve elindeki tepsiyi masaya bıraktı. Her ne kadar istemesende Koray için yemeğimi yedim ve masadan kalktım. Canım fazlasıyla sıkıldığı için odayı incelemeye başladım ve çalışma masasındaki kalemle kağıtları görünce masaya oturdum ve korayın portresini yapmaya başladım uzun sürecekti ama olsun en azından can sıkıntım giderdi

Tam 4 saat geçmişti ve portremi sonlarına geliyordum ki arkamdan birinin portreye kelebek tarzı bir bıçak saplamasıyla yerimden fırladım ve arkamı döndüğümde çetini gördüm üzerime yürüyerek beni masanın yanında hemen duvarla kendi arasına aldı ve iki adımlık bir mesafe bırakarak yumruğunu hemen yanımdaki duvara geçirmesiyle tekrar irkildim

"Söylesene eflal o şerefsizi senin aklından çıkarabilmek için ne yapmam gerekiyor ha. Söylesene eflal kime diyorum ben"

"Bana sakın hesap sorma çetin seni sevmediğimi çok iyi biliyorsun ben seni sevmi-"

"Sakın. Sakın o cümlenin devamını getirme yoks-"

Bu defa çetinin sözünü kesen ben olmuştum

"Yoksa ne çetin yoksa ne. Ne yaparsın ha, yoksa korayı mı öldürürsün"

Dediğimde çetin arkasını döndü ve ellerini saçlarına geçirerek az ilerde sakinleşmeyi bekledi. Bir anda gözüm masaya saplı duran bıçağa iliştiğinde zaman kaybetmeden bıçağı almamla çetin arkasına döndü. Ama ben çoktan bıçağı bileğime dayamıştım"

"Efalal saçmalama bırak hemen onu"

Çetin bana doğru bir adım atacağı esnada onu durdurdum

"Sakın çetin.  Sakın yaklaşma bana"

"Tamam tamam sakin ol yaklaşmıyorum"

"Beni bırakıcaksın çetin"

"Hayır öyle birşey olmayacak olamaz. Benden bunu isteme ne olu-"

Çetin daha lafını bitiremeden yüzüne sıçrayan kan damlaları susmasına sebep olmuştu

Bileğimden akan kanı görmemle yerimde sendeledim ve tam yere düşecek ken çetin beni kucağına alfı ve yerde oturur pozisyona geldi. Tam o anda kapı büük bir gürültüyle açıldığı da kapıda arda ve eren göründü. Ondan sonrası karanlık...

Gözlerimi açmaya çalıştığımda birbirine yapışan kirpiklerim olmayan gücümle gözlerimin açılmasını dahada zorlaştırıyordu. En sonunda gözlerim açıldığında bir hastane odasında olduğumu anladım ağzımdaki oksijen maskesini çıkardım ve yerimden doğrulmaya çalıştığımda her yerim ağrıdığı için başarısız olmuştum. En son arda ve eren girmişti odaya peki ya buraya eni ki getirdi ardayla erenmi yoksa çetinmi. İçimden ardayla erenin beni buraya getirmiş olması için dua ederken birden içeriye bir hemşire girdi

"Eflal hanım uyanmışsınız durun doktorunuzu çağırayım"

Deyip çıktıktan bir süre sonra içeriye bir doktor girdi ve birkaç kontrol uaptıktan sonra beni normal odaya alabileceklerini söylediler bu gece normal odada kaldıktan sonra eve geçebilecekmişim. Doktorun söylediğine göre tam üç gündür yoğun bakımdaymışım. Tekerlekli sandalyeyle yoğun bakımdan çıktığımda karşımda eren ve ardayı görmemle içine su serpildi

"Yenge iyimisin"

"İyiyim arda"

O an aklıma gelmesiyle sordum

"Koray nerede o nasıl"

"O da hastanede bir odada daha iki gün önce odaya aldılar bu sabah uyandı. Yanına gelmek istedi ama doktorlar yataktan kalkmasına bile izin vermiyor çok riskli bir ameliyat geçirdi"

"Onun yanına gideyim lütfen"

Arda ve eren doktoru ikna ederek tekerlekli sandalyedeki beni alarak bir odaya getirdiler kapıdan içeri girdiğimizde pencerenin başı da ayaktaki korayı gördüm oldukça dağılmıştı gözlerinin altı uykusuzluktan ve yorgunluktan morarmıştı

"Abi sn niye ayaktasın geç hemen yatağına"

Koray arkasını döndüğünde beni görmeyi beklemiyor olacak ki şok olmuş bir şekilde bana baktı ve hızlı adımlarla yanıma geldiğinde bende ayağa kalktığımda eren söylenmeye başladı

"Abi ikinizde yaralısınız oturu-"

"KES SESİNİ EREN DIŞARI ÇIKIN HEMEN"

Erenle arda ikiletmeden dışarı çıktığında odada sadece ben ve Koray kalmıştık

Gözlerinde hem özlem hemde sinir vardı ama sinir dahada ağır basıyordu

"SEN NE YAPTIĞININ FARKINDAMISIN EFLAL. NASIL KENDİNE ZARAR VERİRSİN LAN NASIL."

Korayın bağırmasıyla gözlerimden yaşlar akmaya başladı ve kafamı öne eğerek konuştum

"Öz-özür dilerim"

Korayın kolları beni sardığında başıma minik bir buse kondurdu. Bende ona sarıldığımda Koray sarılmaya başladı

"Çok korktum eflal. Önce kaçırıldın ama ben hiçbirşey yapamadım sonra ölümden döndün yine hiçbirşey yapamadım affet beni lütfen seni koruyamadım"

Koraydan ayrıldım ve kafamı kaldırarak dolu gözlerimle ona baktım

"Senin hiçbir suçun yok elinde olan birşey değildi"

Deyip yarasına baktığımda yarasının kanadığını gördüm

"Korayy yaran kanıyor. Geç otur ben doktor çağıracağım"

Koray ne kadar ısrar etsede pes etmişti ve yatağa uzanmıştı bende gidip doktor çağırdığımda doktor korayın yarasına bakmış ve ayağa kalkmaması konusunda uyarıp gitmişti

Mafyanın TutsağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin