eğlenelim

830 26 39
                                    

Sabah uyandığımda bugün kendimi çok iyi hissediyordum. Nedenini bilmediğim bir şekilde içim kıpır kıpırdı

Kendimi duşa atıp hızlı bir duş aldıktan sonra üzerimi giyindim ve makyaj masama oturdum. Hafif bir makyaj yapıp saçlarımı düzleştirdikten sonra kahvaltı için aşağı indiğimde babam ve demir masada konuşarak kahvaltı ediyorlardı

Demirin karşısına oturduğum da ikiside bana bakarak gülümsemişti

"Günaydın fıstık"

Demrle aynı şekilde babamda günaydın dediğinde bende ikisine günaydın deyip kahvaltımı etmeye başlamıştım. Kahvaltımı bitirip kalktığım sırada babam beni durdurdu

"Kızım bugün demir seni dışarı çıkaracak mış hani dün konuştuk ya biraz vakit geçirin"

Dediğinde başımı sallamıştım. Tam gideceğim esnada bu defa demir beni durdurdu

"Güzelim üzerine eşofman veya pantolon tarzı rahat birşeyler giyin"

Neden böyle birşey söylediğini merak etsemde sorgulamadan onuda onaylayıp odama çıktım ve siyah bir eşofman takımı giyinip sade bir makyaj yapıp aşağı indim. Demir beni görünce ayağa kalktı ve koluna girmem için dirseğini hafif kaldırınca bende koluna girdim

Dışarı çıkıp arabaya bindiğimizde demir hala nereye gideceğimizi söylememişti

"Of demir ya söylesen ne olur sanki"

"Olmazz gidince görürsün"

Dediğinde oflayıp arkama yaslanmıştım

Yaklaşık 15 dakika sonra lunaparka gelmiştik. Demirin beni söylemeyerek
meraktan çatlattığı yer lunaparktı. Arabadan inip gişeye doğru yürürken demir elimi tutmuştu. Rahatsız olsamda bir şey dememiştim

Gişeden biletlerimizi alıp korku treninin önüne geldiğimizde yutkunmadan edemedim çünkü içeriden dehşet çığlık sesleri geliyordu. Başımı kaldır8p demire ürkek bakışlar attım

"Demir"

"Efendim"

"Buna mı bineceğiz"

Dediğimde sırıttı

"Ne oldu korkuyormusun yoksa"

Dediğinde kafamda o an canlandı. Korayla korku filmi izlediğimiz o gece

"Eflal sana diyorum duymuyormusun"

Demirin sesiyle irkildim

"He dalmışım"

"Hadi sıra bizde binelim"

Deyip elimi tuttu ve beni en önde bir vagona oturtup yanıma oturdu. Yavaş yavaş hareketlenmeye başladığımızda önümüzdeki büyük kapı açıldı ve içeriye giriş yaptık. Her yer sis olduğu için ilk başta birşey görünmüyordu. Tam kulağımın dibinden bir çığlık sesi geldiğinde bende korkup çığlık attım ve demire sarıldım

"Ne oldu eflal korkuyormusun"

Dediğinde hiç lafı dolandırmamaya karar verdim

"Evet"

"Hadi ama tadını çıkarmalısın"

Dediğinde demirden ayrıldım. Bunun neresinin tadını çıkartayım ben be

Biraz daha ilerlediğimizde sis tamamen dağılmıştı her yanımızda korku filmi figürleri vardı. İskeletler zombiler cadılar

10 dk sonra

"Demir yalvarırım bitsin artık bu işkence"

Diye ağlayarak sızlandığımda karşımızdaki kapı büyük bir gürültüyle tekrar açıldığında tekrar çığlık attım. Demire sarıldığım için karşımda ne olup bittiğini göremiyordum ve zaten görmekte istemiyordum. Demirin savurduğu birkaç küfürü duyunca ne olduğunu merak edip başımı kaldırdım. Demire baktığımda karşıya bakıyordu. Onun baktığı yere baktığımda Koray ve yanında birkaç takım elbiseli adam bize bakıyordu

Demir ayağa kalkıp beni kaldırdığında vagondan inmiştik. Tam gideceğimiz sırada korayın sesi kulaklarıma doldu

"Hayırdır demir. Benim karımı ağlatacak yüreği ne zaman yedin"

Dediğinde Bekir hafif gülüp ellerimizi birleştirdi ve benimle beraber kendisini koraya yönlendirdi. Koray çenesini sıkarak ellerimize baktığında sert soluklar alıyordu

"O imzayı attığında herşey bitti Koray"

Dediğinde Koray sinirlerine hakim olamadı ve bağırmaya başladı

"Zorla imzalattınız lan. Bunu sende çok iyi biliyorsun demir. Kes boş yapmayı"

Ne demekti bu şimdi Koray zorla mı imzalamıştı o boşanma evraklarını hiç birşey anlamadım

"Sonuç. Eflal benim"

Dediğinde demirin bu söyledikleri hiç hoşuma gitmemişti. Korayında hoşuna gitmemiş olacak ki anında demirin yakasına yapıştı

"Ne diyorsun lan sen"

Dedi ve ellerimize baktı. Hala demirin elini tutuyordum. Koray sertçe ellerimizi ayırıp arkadaki iki adama komut verdiğinde adamlar beni tutup sürüklemeye başladı

"Bırak lan onu benim o Koray anladın mı. Benim"

Demirin cümlesi bittiğinde yüzüne bir yumruk yemişti. Demir yere düşünce bende bir yandan koraya bağırıyordum

"Koray ne yapıyorsun sen bırakın beni"

Dediğimde anı bir şekilde arkasını dönerek bana doğru yürümeye başladı ve yanıma gelerek korumaları çekip bileğimden tuttu ve beni kendine çekti

"Bakalım seni benim elimden kim alabilecek"


Mafyanın TutsağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin