Sabah uyandığımda gözlerim şişmiş bir şekilde uyandım. saat 12.43 tü. Ben bu saate kadar nasıl uyumuştum hala inanamıyordum. Tam yataktan kalkacağım sırada dün aklıma geldi ve öylece kaldım yerimde. Sadece oturup karşımdaki duvarı inceledim. Hiç birşey düşünmeden sadece baktım durdum. En sonunda ayağa kalktım ve banyoya girince aynadakinin kim olduğunu bile tanıyamadım
Gözlerim şişmiş yüzüm kızarmıştı ve berbat durumdaydım hemen duşa girip sıcak bir duş aldıktan sonra üzerimi giyindim ve saçlarımı kuruttum. Hala berbat görünüyordum. Her ne kadar kötü şeyler yaşasam bile makyaj masama oturdum ve makyaj yapmaya başladım. Bu halde kimsenin karşısına çıkamazdım. Makyajım bittiğinde gerçekten güzel görünüyordum ve bu birazda olsa modumun yükselmesine yardımcı olmuştu
Terliklerimi giyinip odamdan çıktığımda demirde odasından çıkıyordu. Ben koridorun başındaki odadaydım ve o ne zamana benim yan odama yerleşmişti bilmiyordum
Demir bana gülümseyip beni baştan aşağı süzdü
"Günaydın eflal. Çok çabuk toparlanmışsın"
Demesiyle bende burukça gülümsedim. Aslında hiç birşey yolunda değildi ve kafamdaki hiç birşey düzelmemişti. Hiçbir şeyi yoluna koyamamıştım
Zaten bizi yoran asıl şey kafamızdakiler değil midir
Sürekli aklımızda dolanan ve hiç bir zaman çözümünü bulamadığımız o aptal düşünceler ve sorular bizi yiyip bitirmezmi
Düşüncelerimden sıyrılıp
"Günaydın demir sağol"
Dediğimde bana merdivenleri işaret etti
"Gel hadi kahvaltı yapalım"
Dediğinde önden giderek merdivenleri indim ve salonun yanındaki büyük yemek odasına gittim. Babam elinde gazeteyle en baş sandalyede oturuyoedu ve adımlarımı duyunca başını kaldırmıştı. Göz göze geldiğimizde yerinden dikleşti ve gazetesini masanın kenarına bırakarak bana gülümsedi
"Gel kızım otur"
Diyerek bana solundaki sandalyeyi gösterdi. Gidip oturduğumda demirde beş dakika arayla gelip hemen karşımdaki sandalyeye oturdu. Bu beş dakikada ne yapmıştı merak etsemde sesimi çıkarmadım. Kahvaltıya başladığımda hiç birşey yiyesim gelmiyordu. Yedikçe midemdeki bu his artıyordu ve kusma isteğime engel olamıyordum. En sonunda bu işkenceye dayanamayıp babam ve demire afiyet olsun dedim ve odama çıktım. Ellerimi yıkayıp yatağıma geçtiğimde tek istediğim uykuydu. Öncesinde telefonumu kontrol ettiğimde koraydan bir sürü mesaj ve cevapsız çağrı olduğunu gördüm
Koray: Eflal güzelim bak baban sadece bir günlüğüne seni yanına almıştı bugün seni üçte gelip alacağım ve konuşacağız. Evine geri döneceksin
Son yazdığı mesaj buydu. Tam ona cevap verecekken korayın aramasıyla duraksadım. Telefonu açıp kulağıma yavaşça götürdügümde Koray konuşmaya başladı
"Eflal iyimisin güzelim"
Dediğinde derin bir nefes verdim
"Ne istiyorsun"
Sesim oldukça hissizdi
"Ne demek ne istiyorsun bitanem. Ben senden başka bir şey istemiyorum"
"Banane bundan. Benim burada ki zorunluluğum ne"
"Eflal bak bu konu çok uzadı bir saat sonra gelip seni alıyorum hazırlan"
Dediğinde yerimden dikleştim
"Hiçbir yere gelmiyorsun Koray. Gelsen bile ben seninle gelmiyorum. Rahat bırak artık beni"
Diyerek telefonu yüzüne kapattım ve yatağın karşısındaki koltuğa fırlattım. Başımı yastığa koyduğumda gözlerim bu anı bekliyormuş gibi hemen kapandılar ve bende uykuya daldım
Beni uyandıran şey bir anda havalanmamdı. Bulanık gören gözlerimi biraz kırpıştırdığımda korayın kucağında olduğumu farkedince şok geçirdim. Bunun odamda ne işi vardı. Bana hiç bir şey söylemeden kapımı açıp merdivenleri inmeye başladığında evde kimse yoktu. Sonunda şoku atlattığımda salona gelmiştik
"Koray bırak beni. Babam nerde, demir nerde. Ne yaptın onlara"
Dediğimde duraksadı
"Birşey yapmadım. Evde sadece demir vardı. Oda biraz Zorluk çıkardı güzelim. Ama merak etme onu en güzel şekilde ağırladık"
"Ne demek ya bu. Bırak beni seninle ölürümde bir yere gelmem anlıyormusun. Bırak beni bırak"
Diyerek kucağında debelendiğim sırada kollarını daha çok sıkılaştırdı ve tekrar yürümeye başladı
"Zaten kimse sana gelir misin diye sormadı farkındaysan. Geleceksin"
Dediğinde evden çıkmıştık ve arabaya doğru ilerliyorduk. Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında Koray daha hızlı hareket etti. Arabaya ulaştığımızda beni ön koltuğa oturttu ve kapımı kapatıp hemen sürücü koltuğuna oturdu. Kapıyı açmaya çalıştığımda derin bir nefes aldı
"Boşuna zorlama kilitli açılmaz"
Dediğinde ellerimle yüzümü kapatarak ağlamaya başladım
Korayın elini omuzumda hissetmemle İrkildim ve yerimden doğruldum. Koray yan tarafımdaki pencereyi açınca. Derin nefesler almaya çalıştım
"Güzelim yapma böyle yalvarırım"
Dediğinde ona döndüm
"Bırak beni Koray istemiyorum seni anlamıyormusun ya bu kadar yüzsün olamazsın"
Dediğimde gerilmişti
"Tamam haklısın çok haklısın. Ama evde her şeyi anlatacağım yemin ederim her şey yanlış anlaşılma ben bunu sana yapabilirmiyim sence"
Dediğinde gözlerimi sımsıkı kapattım bunların bir rüya olmasını istiyordum
"Gidelim. Sadece bir saat veriyorum sana. O bir saat sonra evime geri döneceğim"
Selamm nasılsınız
Bende iyiii
Evet bölüm kısa oldu o yüzden sınır koymuyorum ve yarın tekrar bölüm geliyor yarın olmazsada pazar günü kesinlikle gelir
Allahım ortalığı acaba nasıl karıştırsam yaa fikri olan varmı
Neyse bebişlerr ben gidiyomm gorusuruzzzz❤️🔥💗🎀🫀❤️🩹💓💝
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Tutsağı
ChickLitBabası tarafından mafyaya satılan genç ve güzeller güzeli bir kız. Kızı satın alan yeraltının en güçlü mafyalarından biri bu genç ve güzel kıza aşık olur ama kız ondan nefret eder