Geçmiş

32 4 7
                                    

Aşkolar beni çizgi stüdyodanda takip edip oradandq kitabını okur musunuz???

~2018

Babam işteydi daha gelmemişti. O gelene kadar ders çalışmalıydım. Yarın benim doğum günümdü. 7 haziran sadece saatler kalmıştı. Ama annem öldüğünden beri doğum günümü kutlamazdık. Kapı alacaklılar gelmiş gibi çalınıyordu. saat 23.45 ti. babam gelmişti. Aceleyle kitaplarımı yatağın altına ittim ve kapıya doğru koştum. Kapıyı açtım ve açmamla beraber babam saçlarımdan tutarak beni sürüklemeye başladı. Saç diplerim ağrıyordu. Ağrımak ne kelime çok acıyordu. Ama asla ağlamadım dişlerimi sıktım bu saç diplerinim daha çok ağrımasına neden oluyordu ama ağlamayacaktım. Ardından saçlarımdan bir anda sertçe kavradı ve beni yere fırlattı. Bende hemen ayaklandım. " baba, beni neden sevmiyorsun. Annem öldükten sonra bana niye bunu yapmaya başladın."
" Lanet olası saatler sonra sen doğmuştum keşke doğmasaydın" dedi. Ve bana tokat attı. Ardından bana sırtını döndü ve mutfağa gitti.

Lanet olsun Dalya yemek yapmayı unuttun.

sus iç ses sus yandık zaten iç ses YANDIK!!

Ama babam geri gelmedi bende hemen mutfağa doğru ilerledim gizlice kapıdan baktım. Yemek yiyordu. Nasıl ben... Yemek yapmamıştım.

Amaaan Dalya zıkkım yesin

Of iç ses offf

odama geçtim. Zaten birazdan sızardı. kapımı kitledim. Ve yatağıma yattım. Uykuya dalmam uzun sürmedi. Uyandığımda hala etraf karanlıktı demekki saat 4-5 civarıydı.
saate baktım.
04.30
tahmin etmiştim. Kalktım ve kapımın kilidini açtım. mutfağa doğru ilerledim. Birde ne göreyim. Babamın kafası yemek tabağına girmişti. Bu... hiç bu şekilde sızmamıştı. Babamı dürttüm. Uyanmadı... cimcikledim. yok uyanmadı. Bir çığlık attım. Ve bir daha ve bir daha... Sonra titreyen ellerimle telefonumu almak için odama gittim. Telefondan 112 yi tuşladım.

...

Saatler geçti. Ağlamamıştım. Ve o an ismimi duydum. Sorguya çağrılıyordum

Dalya Parlak
ismim karakolun duvarlarında yankılandı. Ve sorgu odasına girdim. karanlıktı sadece başımın üstünde bir lamba vardı. karşımda bir cam vardı birde içeride bir telefon vardı. Camın arkasını göremiyordum ama 2 karaltı vardı. Demek ki bu iki kişi vardı. Kapı bir anda açıldı. Ve içeri bir polis memuru girdi. Eminim bana psikolojik baskı yapacaktı ama ben aldırış etmeyecektim. İçerideki telefonun yanına gitti ve konuşmaya başladı. Benim yaşlarımda bir kaç komşumuz daha vardı. Ve sorgu odasından çıktıklarında iki gözü iki çeşmeydiler. Ardından polis memuru yüzünü bana döndü ve yaklaştı masanın karşısına geçti. " sen yaptın değilmi?" dedi daha ilk kelimesi suçlamadı sonrasını düşünemiyorum." ben yapmadım. Ben o zaman odama geçtim ve kapımı kilitleyip uyudum sonra saat 04.30 da uyandım su içmek için mutfağa gittiğimde sızmış zannettim. Sonra dürttüm ama olmadı... Uyanmadı korktum. bu sefer cimcikledim... yine uyanmadı zaten sonra 3 defa çığlık attım. Sonrasını zaten biliyorsunuz." dedim. hayatımdaki en uzun konuşmalardan biriydi. memur eğildi ve gözlerini kıstı. " bunu babana yapacak senden başka kimse yok sen suçlusun bu durumda neden zehirledin. neden. sana ne yaptı da adamı zehirledin." sinirlenmeye başlamıştım.Ve bunu konuşmalara yansıttım." ben yaptım öylemi memur bey. Ben... bana babam şiddet uygularkende bunu ona sordular mı?? peki bir dakika annemi alkol alıp gecenin bir vakti geldiğinde ve annemin canına kast ettiğinde de sordular mı? Annemin cansız bedeniyle ben 2 gün geçirdim beni Annemin cansız bedeniyle 2 gün aynı odaya kapattı bunu yaptığı için ona da bu muameleyi yaptınız mı? Hayır peki ben babamı bunlar için bile birkez olaylara şahit olsam bile şikayet etmedim." Derin bir nefes aldım ve devam ettim." Ben ne olursa olsun onun kızıyım." İşte bunlar seni suçlu gösterir." sinir iyice tepeme geldi. "Neden?? ben onca şeye gözümü yummuşken ne olursa olsun babam o benim derken neden?" memur bana şaşkınca baktı " Neden ağlamadın peki?" sinirle dilimi ağzımın içimde gezdirdim ve şöyle dedim" babam bana annem ölmeden önce bir söz verdirdi. Ağlamam için isterseniz evde çalışma masamda kapalı bir gözü var günlüğüm orada bir çocuğun yazdığı belli oluyor. Ve ben doğum günümü kutlamayan biri için niye kendimi böyle işlere sokayım?" Memur bana baktı. Ve bir şey demedi. Zaten hemen ardından odadan çıktık hem memur hem ben.

~2024

Ben buydum. sadece kendim olan biriydim. kimseye özenmezdim. Ben kim miyim?? Ben Dalya... Dalya Parlak 24 yaşındayım. Zaten yarı katil bir insanım. Suçluları bulur ve polise teslim ederim ama baygın bu yüzden Türkiyede aranan bir katilim. Ama kimse -polisler dışında- benim katil olduğumu düşünmez.
_________________________

SELAMM

Nasılsınız ballarım bu benim sildiğim  kitapları saymazsak ilk kitabım. beğeneceğinizi umuyorum garip bir kitap olacak. UMARIM BEĞENİRSİNİZ. Ben bu kitapta başka yazarlara özendim ve yazar olmak istediğim içim yazdım. Lütfen ama Lütfen beni takip edin ve oylamayı unutmayın bir de satır arası yorumlarınızı bekliyorum.

Kanlı Hilal Laneti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin