Karanlıktı her yer. Bir ışık bile yoktu. Acaba neredeydim. Nefes aldığımı hissediyordum. Ama gözlerimi açamıyordun. Sesler vardı ama ışık ve görüntüler yoktu. Saat kaçtı. Hangi gündü. Yada neredeydim bilmiyordum. Sadece korkuyordum. Araf'ı yalnız bırakmaktan korkuyordum.
***
-Yazarın Anlatımıyla-Günlerden Pazartesiydi. Dalya'nın komaya girmesinin üstünden 2 gün geçmişti. Araf saatlerdir Uyumamıştı. 48 saattir uykusuz Dalya'nın yanında oturuyordu. Açelya, Doruk ve Asya gelmiş ve bir ihtiyaçları var mı diye sormuşlardı. Ama Araf onları duymamıştı bile... Araf sadece Dalya'yı düşünüyordu. Acaba rüya görüyormuydu diye düşünüyordu. Yada uyanacakmıydı. Araf zaman dilimini unutmuştu. Saat kaçtı, hangi gündü. Hangi aydı hatırlamıyordu. Saçları dağılmıştı. Üzerindeki takımın kırmızı ceketini çıkarmış ve Saraya gelirken Dalya'nın kanamasını azaltmak için Kurşunun girdiği yere basmıştı. Gömleğinin ilk 3 düğmesini açmıştı. Göz altları morarmıştı. Çok endişeliydi. Söylenenleri duymuyor. Yatakta yatan Dalya dışında kimseyi görmüyordu.
Dalya'dan
gözüme hafif ışık geliyordu. Gözlerimi yavaş yavaş açtım. Karşımda yere bakan Araf'ı gördüm. Eli elimi tutuyordu. Hemen baş parmağım ile elini okşadım. Kahverleri hemen elime ardından bana döndü." Şifacıyı çağırıp geliyorum güzelim. Hemen gelicem." Kafam ile Araf'ı onayladım. Odadan çıktı. Etrafı inceledim. Kendi odamdaydım. Hiç bir fark yoktu. Saat kaçtı? Hangi ayda olduğumuzu unutmuştum. Acaba ne zamandır uyuyordum. Ardından Araf içeri girdi." Güzelim, nasılsın? Bir yerin acıyor mu? bir yerin ağrıyor mu? Nasıl hisse-" Lafını keserek. " Sakin Araf ben iyiyim. Sakin ol lütfen." derin bir nefes alarak devam ettim. " Araf bana ne oldu." dedim ve bir anda sağ omzun acıdı. Yüzümü ekşitmiş olmalıyım ki Araf konuşmaya başladı." Güzelim... iyi misin? bir yerin mi acıdı?" Kafamı olumlu anlamda salladım. Sonra konuşmaya başladım. "Sevgilim biraz sağ omzum ağrıdı. O kadar. Başka bir şeyim yok" Araf bir bana baktı bir sağ omzuma sonra hemen yanıma geldi. Ve yaralarıma dikkat ederek bana sarıldı. Kafasını boyun girintime gömdü. Bende saçları ile oynadım. Kafasını kaldırdı " Sevgilim senin için çok endişelendim. Çok korkuttun." dedi tebessüm ettim. " Sevgilim. Benim yakışıklı Sevdiğim. Ben seni mi korkuttum? Korkuttuysam özür dilerim. Söyleyeyim seni bırakıp şuradan şuraya gitmem." Dudaklarının kenarı yukarı kıvrıldı.
" Saat kaç sevgilim." diye bir soru yönelttim. Araf kolunda ki saate baktı. Sonra bana döndü. " Saat gece 12 güzelim." dedi. Uykum yoktu. Ama Yalandan esnedim." Sevgilim Uykum geldi. Yatalım mı?" Araf Kafasını olumlu anlamda salladı." Sevgilim bana şarkı söyler misin?" diye bir soru sordum. Araf bana baktı ve kafasını olumlu anlamda salladı. Yatağa yattı ve bende sol kolumun üstüne yattım.
Gerçekten çok güzel kokuyordu. Vanilya gibi bir kokusu vardı. Sonra mırıldanmaya başladı.
" Bulutlara yazdırdım ismini
ama sevmedin sen yine beni
Yıldızlar konuştu hep seni
Ama sevmedin sen yine beni
Güneş senin için doğarken
sen sevmedin yine beni...
Ben sana aşık oldum
sen ona
ben seni izlerdim
Sen onu
Ben senin için ölürdüm
Sen onun için
ben senin için herşeyden vazgeçtim
sen onun için
Değerimi anladın ama
Öldüm o gün ben..."Uykuya dalmadan önce duyduğum tek ses Araf'ın mırıldandığı şarkıydı...
_______
Selamm
Nasılsınız ballarım.
Bu bölüm kısa oldu Çünkü gece yazdım ve yorgundum. bu arada şarkıyı ben yazdım yani Araf orada uydurmuyor gibi bir şey...TAKİP ETMEYİ UNUTMA
OYLAMAYI UNUTMA
YORUM YAPMAYI UNUTMASınır Oy: 5
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Hilal Laneti
ChickLitLanetli bir Hilalin gelmesi sonucu oluşan karmaşa Dalya'yı kötü hissettirdi. Ama bu karmaşanın içinde Bir aşk doğacaktı. Bu aşk Dalya ile ilgilimi sizce ?? Annesini kaybetmiş ve babasından 18 yaşına kadar şiddet gören Dalya 18 yaşından sonra babası...