Ben Araf'ın koluna girdim ve odadan çıktık. Merdivenlere geldiğimizde kalbime bir yumru oturdu. Nefesim daraldı. Gözüm karardı. O an dengemi kaybettim. Sendelediğim an ayaklarım yerden kesildi. Gözlerimi kapattım. 20 saniye sonra yeniden açtım. Araf'ın kucağımdaydım. Bana endişeli gözlerle bakıyordu." iyi misin güzelim? bir şeyin mi var?" Kafamı olumlu anlamda aşağı yukarı salladım. " iyiyim sevgilim. bir an başım döndü ve gözüm karardı o kadar. yok bir şeyim."
kesinlikle Dalya hiç bir şeyin yani bir yiğitlik var sende bırak şu yiğitliği azıcık çıt kırıldım ol.
sal beni iç ses ne olur sal.
"Araf sevgilim, indirsene beni artık." dediğimde yürümeye devam etti. ve bir anda durdu. bakışları bana döndü." Hayır yavrum. Ceza salonuna gidince indiririm."
Yürümeye devam etti. Sonra büyük bir kapının önünde durdu. " Açın kapıyı Gardiyanlar." dedi çok havalı bir şekilde. sesi çok sexi ve pürüzsüz çıktı. Kapı bir anda hızlıca açıldı. İçeriye girdik. biraz daha ilerledi ve beni yavaşça aşağı indirdi.
Dünyadaki Adalet sarayındaki salonlardan biraz farklıydı. Büyüklüğü Aynıydı. Işıkları daha loş ve güzeldi. Sadece müvekkilinlerle avukatların olduğu yerler yoktu. Ortada önü kapalı bir yer vardı. Adı ne bilmiyorum sorgulamayın. Sonra iki asker geldi. selam verdiler." Kralım ve Kraliçem Suçlular Gelsin mi?" kafamızı aynı anda olumlu bir şekilde aşağı yukarı kafamızı salladık. Arkada bir perde vardı. O perde bir anda yukarı çekildi. Arkasından Demir bir kapı açıldı. İki kişi geldi. biri uzun ve hafif kilomusu vardı. Tahminen erkekti. Diğeri daha kısa ve kilosu normaldi. oda tahminen kadındı. Başlarında siyah örtüler vardı. Elleri kelepçeleydi. ama bu kelepçeler daha halın ve sağlamdı.Önü kapalı yere geldiler. Başlarını iki asker açtı.
saçmalama Dalya Onlar annenle baban değil sen yanlış görüyorsun. bu bir halüsinasyon.
Annemle babam karşımdaydı. Onlar bana şaşkınlıkla bakarken ben onlara şaşkınlıkla bakıyordum ama belli etmiyordum. Annem dudaklarını araladı" Kızım benim...seni çok özledik baban yaptıklarından çok pişman oldu." dedi ve babamı dürtü." evet hı-hı" diye annemi geçiştirdi babam. Araf'a döndüm. Ne yapmalıyım der gibi kafamı salladım. Araf kulağıma yaklaştı ve konuştu." sevgilim kararına karışmam ama bence cezalarını çekmeliler. Sen sana yapılanları hak etmedin " dedi. Evet doğru söylemişti. Ama onlar benim annem ve babamdı.
kesinlikle ailen gibi davrandılar. Sakın affetme.
affetmeyecektim.Asla ve asla. O sırada asker konuşmaya başladı." Aslıhan Parlak ve Ahmet Parlak suçları kızlarını yıllarca görmezden gelip onu suçladılar. Kızlarının hapse girmesi için Ahmet Parlak kendini zehirledi. Ahmet Parlak Eşi Aslıhan Parlak'ı 14 kendini 6 yıl ölü göstermiştir." Yutkundum ve konuşmaya başladım
" Aslıhan Parlak ve Ahmet Parlak'ı ölüm hapsine girmesini emretmekteyim." dedim ve tekrar yutkumdum. Asker Araf'a baktı ve Araf'ta başını olumluca aşağı yukarı salladı. Asker konuşmaya başladı." Ahmet ve Aslıhan Parlak'ın ölüm hapsi kararı emredilmiştir." bu konuşma babamın bana söylediği bir sözün kulaklarımda çınlamasına neden oldu." Asla kimseye güvenme kızım bana ve annene bile gelecekte ne olacağımız belli değil. Ama bir gün kalbin sana 'ona güvenebiliriz.' dediğinde güven..."...
Annemgil ölüm hapsine gireli 5 gün olmuştu. Sadece süt, su ve saraydan kalan artık yemekleri yiyorlardı. Tuvalet ihtiyacı ve banyo belli saatlerdeydi ve süresi belliydi. ölene kadar orada yaşayacaklardı. Bunu ben yapmıştım. Ama haklıydım. Günün yorgunluğu üstüne iyice vurmuştu. Sabah erken kalkıp Araf ile dövüş üzerine çalıştık. Sonra benim isteğim üzerine biraz spor yaptık. saat öğlen olduğunda hazırlanıp halkı ziyarete çıktık. Halkın suya ihtiyacı vardı. Ve yağmur yağması gerekiyordu, Gökyüzü krallığı ise bu konuyu önemsememişti bu konuyu. Toprağın verimliliği azalmıştı, Bunu da kara krallığı umursamamıştı. Havalar yaz olmasına rağmen çok rüzgarlıydı, Bunuda Hava Krallığı önemsizleştirmişti. bizde akşam yemeğine Krallıkları davet edip bu konu hakkında konuşmuştuk. Şuan ise garip bir içecek içerek kitao okuyorum. İçeceğim böğürtlen, Yaban mersini ve çilek ile sütün karışması oluşan bir şey çok lezzetli ve güzel. Kitabı bitirdiğimde derin bir of çektim. Sonu kötü bitmişti. Aynanın karşısına saçımı taramak için gitmiştim ki gözlerimin dolduğunu fark ettim. Hemen gözlerimi sildim ve tarafımı raftan alıp saçımı taradım.
üstüme krem rengi pijamamı giyerek yatağıma geçtim. Uykuya hemencecik dalmıştım....
2005Günlerden Cuma'ydı. Babam ile annemim alış-veriş günüydü. Artık büyümüştüm bu yüzden bende onlar ile gidecektim. Annem üstümü giydirip. Saçlarımı örmüştü. Annem yanağımdan öptü ve elimden tutarak salona doğru ilerledik. " Bak Ahmet kızın nasıl da güzel oldu." babam gazeteden başını kaldırıp bana baktı. " Evet benim kızım çok ama çok güzel olmuş" dedi ve anlımdan öptü.
***
eve gelmiştik. İstediğim bebeği bana aldıkları için onu bebek rafıma yerleştirmeye odama geçtim. kapımı kapatmamıştım. Annem ile babam bir şeyler konuşuyorlardı. odadan çıkıp salon kapısına doğru ilerledim. oradan onları gizlice dinleyecektim." Ahmet bu kızın ailesi kapıya dayandı dayanacak. Sende bi kız için iflas ettin. Ahmet gel bırakalım geri biz bu kızı, verelim ailesine." dedi annem benim ailem zaten onlardı. Ne diyordu aceba anlamamıştım. Koşarak odama girdim ve kapımı kapattım....
Hızlıca yatakta oturdum. Hatırlıyordum. benim gerçek ailem onlar değildi. Ağlamaya başlamıştım. yatağa geri yattım ve ağlayarak uyudum.
________
selam, nasılsınız?
Şimdi bu bölüm benim çok hoşuma gitti. Neden bense bilmiyorum.
Sorgulamayın.OYLAMAYI UNUTMA
TAKİP ETMEYİ UNUTMA
YORUM YAPMAYI UNUTMASinir oy: 10
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Hilal Laneti
ChickLitLanetli bir Hilalin gelmesi sonucu oluşan karmaşa Dalya'yı kötü hissettirdi. Ama bu karmaşanın içinde Bir aşk doğacaktı. Bu aşk Dalya ile ilgilimi sizce ?? Annesini kaybetmiş ve babasından 18 yaşına kadar şiddet gören Dalya 18 yaşından sonra babası...