Kapının önünde derin bir nefes aldım. Başlıyoruz.
Kapıyı tıklatıp gözlerimi yaşarttım. Gel sesini duyunca içeri girdim.
Şuan nerede miydim? Tekin Yılmaz'ın kapısının önünde.
Mustafa bey beni bir şekilde buraya sokmuştu ancak bende buraya nasıl geldiğimi bilmiyordum. Elimi kolumu sallayarak girdim yani.
Plan basitti. Yani inşallah. Anlattıklarına göre kolaydı. Ancak gerçek nasıl olur bilemiyorum.
Tekin Yılmaz tüm pezevenğliğiyle karşımdaydı. Ne kadar midem bulansada mecburdum. Derin bir nefes aldım. Üzgün bakışlarla karşımdaki pezevenge baktım.
"Tekin Bey." Dedim üzgün ve kısık bir sesle.
"Demek sonunda geldin İlkin. Diğer kızlar nerede?" Dedi.
"Onları karıştırmayın." Dedim biraz sesimi yükselterek.
"Senin şu abla tavırların." Dedi yüzünü buruşturarak.
"Tekin Bey, ben buraya-" Dedim ve sustum. Nasıl söyleyeceğimi bilemiyordum.
"Ne için geldin." Dedi.
"Şey için... İş." Dedim.
"Bana gelmen gecikti İlkin. Ancak sen iyi kızsın sana güzellik yapayım da işe alayım." Dedi pişkince. "Hangi iş olduğunu biliyorsun."
"Evet." Dedim sessizce.
"Ne olmuş sana bir uysallaşmışsın." Dedi şaşkın bir ifadeyle.
"Bir şey olduğu yok." Deyip gözlerimi kaçırdım o an gözümden bir damla yaş aktı. Bu yalancı bir göz yaşıydı.
"Anlat yoksa ise almam." Dedi.
"Ben-" Dedim. "Evden atıldık şu an sokakta yaşıyoruz. Paraya ihtiyacımız var."
Bir şey demedi. Bense o an içimden güldüm çünkü bana inanmıştı bu gözlerinden belliydi.
"Sen kapının önünde Serkan'a söyle, seni yönlendirecek." Dedi.
"Tamam." Dedim ve odadan çıktım. Gözlerim kaşınıyordu. Elimi gözüme atmamak için kendimi zor tutuyorum.
Odanın kapısının önünde beni bekleyen bir adet Serkan vardı.
Beni görünce "Yürü." Dedi ve yürümeye başladı. Bende arkasından yürüdüm.
Mal adam.
Restorantın hiç bilmediğim bir kısmına geldik. Cebindeki anahtarı çıkarttı ve kapıyı açtı.
Odanın içinde bir kadın vardı. Kadın 50'ye merdiven dayanmış gibiydi. Yanında genç kızlar vardı. "Rana abla yeni çalışan." Dedi Serkan.
"Tamam Serkan sen çık." Dedi. Belliki kızlar Serkan'nın varlığından rahatsız olmuştu. Ancak bir tanesi yüzü gülerek bakıyordu, Serkan'a? Bu kız, Buket!
"Buket?" Dedim.
Bana döndü ve dikkatle baktı sanırım beni çıkarmamıştı. Lan ne çabuk unutmuştu? Neredeyse 1 yıl önce buradaydım, beraber garsonluk yapıyorduk.
Sonradan yüklenme olmuştu ki, "İlkin?" Dedi ve yanıma gelip bana sarıldı. Sarılmasına karşılık verirken aklıma gelen soruyla duraksadım. Onun bu fahişelerle ne işi vardı?
Sarılmayı bırakıp bir yere oturduk. Bana bakıp gülümsedi. "Sen buraya nasıl geldin?" Dedi.
"Uzun hikaye." Dedim ve konuyu kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEŞALE- (ASKIYA ALINDI)
Action"Seni polise vermemem için sadece tek bir sebep söyle." Dedi sakince. . . . Sokakda yaşayan 3 kız Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamasında kimseye fark ettirmeden araklama yapacaktır. Kimisinin çocukluk aşkları kimisinin ise geçmişi onu tekrar bulaca...