Albay "tanıştırayım." Diyerek arkasındaki beş askeri gösterdi. "Bunlar Bozkurt timi. Yetenekliler. Yenilmezler. Sizden çok daha iyiler." Dediğinde Sarp gülerek kafasını kendi timine çevirdi. Semih de gülüyordu. Albay "sen asker." Dediğinde semih bir adım öne çıktı. "TEĞMEN SEMİH HAN ANKARA." Dediğinde albay başını salladı. "Teğmen tim lideri sizsiniz sanırım?" Diye sorar gibi baktığında sarp başını salladı.
Sarp bu beş deliye güveniyordu. Tamam hepsi de suçlarından dolayı buraya gönderilmiş askerler olabilirdi. Ama sarpta normal sayılmazdı ki. Hepsi özel eğitilmiş askerlerdi. Şu kısacık sürede bile birbirlerine alışmışlar birer makineye dönmüşlerdi. Albayın emri ile tüm askerler kahvaltıya gittiler. Sarp cebinden çıkarttığı sigarasını yaktığında albay da onunla birlikte bir sigara yakmıştı. "Yine bir avuç çocuğu mu eğitmeye çalışıyorsun sarp?" Dedi gülerek. Bu adama ayrı bir siniri vardı. Daima kendini onunla yarışa sokardı albay denilen adam. "Bir avuç çocuk dediğin askerler en iyi askerler savaş. Her biri özel eğitilmiş ben sadece hizaya sokuyorum." Dediğinde albay kahkaha attı. "Öyle mi?" Dediğinde sarp çakır gözlerini albayın siyah gözlerine dikti. "Semih Han uçaklara hükmeder. Yakın dövüşte harika. İyi nişancı asla ıskalamaz." Dedi parmağı ile gülerek yemek yiyen Semih'i göstererek. Sonra parmağını kuzeye doğru çevirdi. "Kuzey Yıldız. Harika bir askeri zekaya sahip. Yakın dövüş ve uzak dövüşte bir harika. Eren Arslan daha yeni olmasına rağmen harika bir keskin nişancı. Havada uçan bir kartaldan daha hakimdir silahın dürbününe. Ceyhun Ozan harika bir bomba imha uzmanı. Ayrıca görünmezlikte iyidir. Baran Timur. Başlı başına bir silah." Dedi tek tek parmağı ile timini gösterirken. "Bu beş askere bir avuç çocuk dedirtmem sana Savaş Demir Bozkurt. " dediğinde albayın gözlerinde alaycı bir bakış vardı. "Göreceğiz." Dediğinde sarp albayın koluna iki kez vurdu. "İyi olan kazansın eski dostum." Diyerek yemekhaneye doğru yürüdüğünde albay arkasından küfür etti. "Siksin seni eski dostun." Diyerek o da arkasından yürüdü.
İki tim karşılıklı oturmuş atışıyorlardı. Karşı timden kıvırcık saçlı olan "teğmen ismini çok duyuyoruz. " diyerek Semih'e laf attığında Semih gülümsedi. "İsim neydi senin?" Diye sordu tek kaşını kaldırarak. Kıvırcık saçlı "Ali." Dediğinde Semih başını salladı. "Normaldir Ali. Kimi konuşur kimi konuşturur." Dedi göz kırparak. Ateş timi gülerken diğerleri gözlerini dikmiş onlara bakıyorlardı. Birisi "Cidden neden onurunuzla asker olmak yerine böyle saçma salan suçlarla ceza yiyerek buraya gelirsiniz ki? Bırakın bence askerliği. Yerinizi hak edenler alsın." Dediğinde arkadaşları onu onayladı. Baran dişlerini sıkarak "bizde tam olarak seni bekliyorduk akıl almak için. Ama epey geç kaldın." Dediğinde Semih elini kaldırarak baranı durdurdu. İsimliginde yazan ismi gözlerini kısarak okudu. "Yaşar? Yaşar sanırım sizde biraz ego var. Timce hemde. Ama neyse ki bizde de bolca taşşak var da egoya gerek duymuyoruz." Dediğinde Ali ayağa kalktı. "Bana bak ne diyon oğlum sen? Adam akıllı mesleğini yapmayıp sikini ona buna sokan adam ne diye her boka yorum yapar ki." Dediğinde Semih de ayağa kalkmıştı. Arkasından da arkadaşları. "Ha senin derdin anlaşıldı." Dediğinde kuzey onu onaylarcasına kafa sallarken gülümsedi. Baran ellerini bağlamış avına saldırmayı bekleyen bir kaplan gibiydi. Eren ve Ceyhun da bir atak beklercesine yumruklarını sıkmışlardı. "NEYMİŞ LAN BENİM DERDİM?" Dedi Yaşar bir adım daha yaklaşırken. Artık burun burunaydılar. Semih elinin tersiyle yaşarın omzundaki hayali tozları silkti. "Hadi itiraf et. Hangisini istedin de elde edemedin? Ben edince bu kadar götüne battı?" Dediğinde yaşar semihin yakalarına yapıştı. Semih iki hareketle yakalarındaki ellerden kurtulup yaşarı ters çevirip kafasını masaya dayadı. Yaklaşıp kulağına eğildi. "Eğer o elini bir daha bana sürersen... Sürdüğün elini kopartır atarım." Dediğinde yaşar acıyla inledi. Bozkurt timi diğerlerinin üzerine doğru yaklaşmaya başladığında Sarp komutan "NOLUYO LAN BURDA?" Dediğinde Semih yaşarı iterek komutanın yanına gitti. "Komutanım bazı arkadaşların dili fazla uzun. Damarımıza basıyorlar." Dediğinde sarp ne demek istediğini anlamıştı. Semihin omzunu patpatladı. "Hıncınızı yarışlara saklayın. Gidin şimdi hazırlanın." Dediğinde Ateş timi sikici bakışlar atarak yemekhaneden çıktılar. Baran "Kim lan bu yeni yetme piçler? Hayır cakalarından geçilmiyor." Dediğinde eren "hem de bizi küçümsüyorlar. Tamam ceza aldık ettik de vatanı milleti satmadık ya amına koyayim." Dediğinde Semih onun sırtını sıvazladı. "Bugün onları ağır mağlubiyete uğratmazsak adam değiliz. Duydunuz mu? Elinizden geleni yapın." Dedi keskin sert bir tonda. Diğerleri hazırola geçip "emredersiniz teğmenim." Dediğinde Semih güldü. "Yapın la arada bunu. Hoşuma gitti." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Timi (bxb)
Teen FictionCezalarından dolayı bir araya toplanmış bir tim ve başlarında acımasız, sert bir komutan. Hayatını bacak arası ile düşünerek geçiren Semih bu komutanla nasıl başa çıkacak? ❗️Bol küfür, bol kan, bol kaos, bol cinsellik içerir. Etkilenen bir yapınız...