-28-

171 18 50
                                    

Baran kerim ve kuzey bir masaya kurulmuş sohbet ediyorlardı. Daha doğrusu kuzey ve Kerim ediyor Baran da öyle sadece dinleyip arada yorumda bulunuyordu. Kuzey "benim kıza bakıyorsunuz değil mi lan arada? Kız kalmasın öyle sadece anasında." Dediğinde Kerim gülümsedi. "Bakmaz mıyız abi? Elbette bakıyoruz." Dediğinde kuzeyin gözleri dolmuştu. "Çok özledim be kızımı. Bir ara gideceğim izin alıp insallah." Dediğinde ikili de hüzünle başlarını salladılar.

Semih adeta sarpla köşe kapmaca oynuyordu. Asla onunla yalnız kalmamak için bir bahane buluyor ortadan kayboluyordu. Utanmasa tuvalete de yanında biriyle gidecekti. Sarp bahçede tek başına sigara içerken gördü semihi. Hızlı adımlarla ona doğru yürüyordu ki onu fark eden Semih yeri göğü inleterek "CEYCEY KOŞ!" Diye bağırdı. Ceyhun bir şey oldu sanıp koşarak sarptan önce Semih'in yanına vardığında Semih ona sıkıca sarıldı. "Ay Ceyhun sen yokken neler neler oldu bir bilsen." Dediğinde sarpta yanlarına gelmiş boş boş ne sacmalayacak diye semihi dinliyordu. "Abi ne olmuş olabilir? Tuvalete gittim lan on dakika. Noldu uzaylılar mı indi bahçeye? Götünü mu siktiler lan noldu?" Dedi. Bu durum artık Ceyhun'u da çok darlamıştı. Semih sürekli onu da peşinden sürüklüyordu. "Vay be Ceyhun. Vay be. Kardeş dedim lan ben sana. Belki indiler. Belki siktiler lan." Dediğinde Ceyhun ellerini saçlarının arasından geçirip derin bir nefes aldı. Elini Semih'e uzatıp iki yanağından da öptü. "Hayırlı olsun kardeşim o zaman. Uzaylı tarafından sikilen ilk insan olarak tarih kitaplarına adını altın harflerle yazmaya gidiyorum ben. Sende gir tuvalete o anları hayal ede ede çavuşu tokata." Dedi ve sarpa selam vererek kantine doğru yürümeye başladı. Sarp elleri cebinde 'şimdi ne bok yiyeceksin?' Der gibi Semih'e baktığında Semih hafifçe kıkırdadı. "Görüyor musun sen şu piçi. İnsan teğmeni ile böyle konuşur mu ya? Ben savaşta buna arkamı emanet ediyorum adam uzaylı siktiyse hayırlısı olsun diyor. Böyle iş mi olur komutanım? Nerde kardeşlik? Nerde askerlik? Nerde adalet? Nerde vatanseverlik?" Dediğinde sarp güldü. "Sıvadın Semih. Bence geç bu vıdı vıdıları." Dediğinde Semih derin bir nefes alıp "sıvamak ne kelime komutanım? Desen çalıştım adeta." Dedi. Sarp "bırak şimdi boş muhabbeti. Seninle konuşmamız gerekenler var artık." Dediğinde Semih yutkundu. "Tabi konuşalım da ne konuşacaktık ki biz?" "Mesela bana söyleyecek olduğun o yarım kalan cümleden başlayabiliriz." Dediğinde Semih tekrar ve tekrar yutkundu. İşte şimdi sıçtığı konuya gelmişti. Sarp şu an sarı ışıkta bal rengi duran gözlerini kısarak ona baktı. "Semih bu kadar zor olmamalı. Ya bak anlıyorum zorlanıyorsun. Ama bu bana da zor. Bende söyleyemiyorum ki yüzüne dan diye." Dediğinde "benden nasıl öyle dan diye bekliyorsun ki o zaman?" Dedi. Bu konuşmayı biri duysa ve konuşan kişilerin yüzüne baksa bu ciddiyet ve ses tonuyla savaş için plan yaptıklarını düşünebilirlerdi. Halbuki bu kazulet gibi iki adam birbirlerine duygularını itiraf edeceklerdi.

Sarp için duygular zayıflıktı. O yüzden açık açık Semih'e seni seviyorum diyemiyordu. O öyle büyütülmüş bir çocuktu. Küçükken bile asla anne babasına dahi onlara sevdiğini söyleyememiş onlardan da duymamıştı. Semih içinde duygu kavramı ona çok yabancıydı. O uzun ilişkileri ne koşulda olursa olsun sevmezdi. Ne arkadaşlıkta ne cinsellikte ne de aşkta. Uzun süreli arkadaşlıkları yoktu. Tek gecelik cinsellik dışında düzenli seks yaptığı biri de yoktu. Aşk... o zaten hiç olmamıştı. Semih ve sarp birbirlerinle öylece baksalarda gözleri birbirlerine her şeyi anlatıyordu aslında.

Semih tam ağzını açmış "sarp ben seni-" demişti ki yamanın sarpın arkasında belirlemesi bir oldu. "Komutanım." Dediği an Semih ağzını kapatmış derin bir nefes almıştı. Sarp gözlerini kapatmış kendi askerinin kafasına sıkmamak için yumruklarını sıkıyordu. "Söyle Yaman. Söyle koçum. Söyle oğlum. SÖYLE LAN!" Dediğinde Semih gülerek elini yamanın omzuna koydu. "Yaman seni her zaman sevmisimdir bilirsin. Yarın söz veriyorum seni ikiletmeden uyanacağım." Diyerek yamanı yakalarından çekerek alnını öptü ve koşar adımlarla kantine doğru yürüdü.

Ateş Timi (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin