-9-

245 20 84
                                    

Ertesi sabah daha köy horozları bile ötmeden albay ötmeye yani askerleri uyandırmaya geldi. "Hadi prensesler kahvaltı hazır. Kalkın." Kimseden ses seda yok herkes yorganlarını kafalarına çekip uyumaya devam ediyordu. "UYUYAN GÜZELLER HADİ PRENSİNİZ GELDİ. ALO KALKSANIZA LAN." Yine kimseden ses seda yok. Hatta biri kafasının altındaki yastığı albaya doğru fırlattı. Yüzüne gelen yastıkla derin bir nefes aldı albay. "KOĞUŞ KALK." Diye gür sesiyle adeta bir taraflarını yırtarcasına bağırdığında tüm askerler odalarından çıkıp selam vaziyetinde albayın karşısına geçtiler. "Sizi adam gibi uyandırmaya çalışıyorum. Yok! Kalkın diyorsak kalkın lan." İşaret parmağını yavaş yavaş sallayarak "beş dakika içinde sahada olmazsanız o zaman görürüm ben sizi." Dedi ve arkasını dönerek çıkış kapısına doğru yürüdü. "Dört dakika elli saniye... kırk dokuz..." diyerek dışarı çıktığında herkes ağzında bir küfür mırıldandı.

İki timde beş dakikadan kısa bir sürede sahada toplandı. Sarp komutan "evet biz belirledik kimlerin o şanslı piç olacaklarını. Gidip yemeğinizi yiyin hazırlanın gelin." Dediğinde Semih "kim peki?" Dediğinde sarp ona çakır gözlerini dikti. "Anlamadım?" "ANLAŞILDI KOMUTANIM!" Dediğinde Sarp "Afferin. Hadi dağılın." Dedi gözleri Semih'in üzerindeyken.

Herkes kahvaltı işini halledip hazır bir şekilde tekrar sıraya geçtiler. Albay hepsini tek tek gözüyle süzüp "Ali sen ve Semih'i düşünüyoruz. Gönüllü olmak isteyen var mı?" Dediğinde kimseden bir çıt çıkmazken Ali zevkle gülümsedi. Görülecek bir hesabı vardı. Sarp "ikinizde tamamsanız şöyle gelin" dedi yerdeki büyük çemberi işaret ederek. İkili oraya yürüdüğünde albay ellerini arkada birleştirdi. "KURALLAR BASİT. SİLAH DELİCİ KESİCİ ALET YOK. ONUN DIŞINDA DİĞERİ PES EDENE KADAR HER ŞEY SERBEST. DAİREDEN ÇIKMAK DA YASAK. KAZANAN TİMİNİ BAŞARIYA ULAŞTIRIR." Dediğinde ikili birbirine gözlerini kütlemiş bakıyordu.

Semih piç bir gülümseme ile Aliye bakıp üzerindeki askeri gömleği çıkarttı ve atleti de çıkarttı arkaya fırlattı. Ali "gülüyorsun ha? Birazdan nasıl ağlatıyorum iyi izle Semih." Dediğinde Semih daha da keyiflendi. "Biliyor musun bende o gece savaşı çok kötü ağlatmıştım." Sesini kalınlaştırıp "ah Semih orası Semih daha hızlı Semih sik beni Semih." Dediğine alinin gözleri tamamen kararmıştı. Uzaktan düdük sesi duyulduğunda başladılar.

Semih ellerini açarak ona gel işareti yaptı. "Zor olmuyor mu? Seni sikine takmayan birinin peşine bu kadar köpek olmak?" Dediğinde Ali Semih'in üzerine doğru koşup sağ yumruğunu salladı ama Semih'in eğilmesi ile yumruk boşa düştü. Semih biraz daha geriye gidip "hayır adam sana kendini dokundurmuyor bile. Şey mi diyo Ali domal." Diyerek güldüğünde Ali bu sefer tekmeye atmaya çalıştı fakat Semih yine zarif bir hareketle kurtuldu. Ali "orospusun lan sen. Yatmadığın siktirmedigin kim kaldı? Erkek orospusu seni." Diyerek tekrar yumruk atmaya kalktı ama Semih alinin kolunu havada yakalayıp ters çevirdi. "Sen kaldın be Ali. Sende sikemezsin şansına küs. Köpeklere vermiyorum." Diyerek ters çevirdiği kolu daha da bastırdı ve alinin dizlerinin arkasına vurarak dizlerinin üzerine çökmesini sağladı. "Açsan bile kalkmaz lan benimki sana!" Dedi Ali acı içinde. Semih ise geri çekildi ve alinin karşısına geçti. "Valla öyle bir kalkar ki." Diyerek alinin sağ yanağına sağlam bir yumruk geçirdi.

Ali yalpalayarak da olsa ayağa kalktığında Semih hala eğlence peşindeydi. "Biliyor musun? Savaşın içi o kadar sıcak ve ıslak ki. Oh bak yine sikmek istiyorum onu." Dediğinde Ali üzerine atlayıp Semih'i yere yatırdı. Sağ sol Allah ne verdiyse yapıştırırken ateş timi nefeslerini tutuyor Semih ise kahkaha atıyordu. Semih'in artık burnundan akan kan dudağının yanından akanla birleşiyor boynuna kadar akıyordu. Semih artık "SIKILDIM.YETER. HADİ KURALINA GÖRE OYNAYLİM." Diyerek aliyi üzerinden atıp ayağa kalktı. Tekrar düdük sesi duyulduğunda ikili de kafalarını oraya çevirdi. "MOLA" diye bağırdığında yaman hemen ikilinin de arkadaşları yanına koştu.

Ateş Timi (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin