I Bet On Losing Dogs // Chanbaek

13 - you can have the weekends, we will live between them

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~

———

Twenty One Pilots - Mulberry Street

Sabah eve geldikten sonra uyuduğum uyku öylesine tatlı olmuştu ki, gözlerimi tekrar açtığımda havanın kararmaya yakın olduğunu görebilmiştim. Chanyeol'ün evindeki yatakların bu kadar rahat olması da zaten beklenmeyecek bir şey değildi.

Saatin kaç olduğunu anlayabilmek açısından telefonu elime alıp dört olduğunu gördüğümde tüm gün uyumanın verdiği rahatsızlıkla yüzümü buruşturdum ve telefonuma Minseok'un silah zoruyla soktuğu sınıf grubundan düşen bildirimleri görerek boş boş mesajları açtım.

Mesajlar sınav sonuçlarının açıklandığını söyleyen Junmyeon'un mesajıyla başlarken uykulu bedenim tüm uykusunu yitirdi, yataktan fırlarken heyecanla telefonu kapattım ve yataktan kalktım. Chanyeol'e gidip sınavın açıklandığını söylemek aklıma ilk gelen şey olmuştu, sanırım beynim de onu düşünmeden hiçbir fonksiyonu geliştiremiyordu.

Yataktan çıkıp kapıya yürürken kalbim heyecandan hızlı hızlı atmaya başlamıştı, korkunç gerilmiştim. Sınavlar benim için zor bir dönemde geçmişti ve hayatımda ilk defa bir sınav dönemi bu denli ders çalışmıştım. Bu benim için çok önemliydi. Dün tuttuğum dilek için çok önemliydi. Eğer sınavlardan yüksek alırsam belki de Hakyun amcaya gösterebilirdim, o da anneme gösterirdi ve annem benim değiştiğime ikna olurdu.

Heyecandan titremeye başlayan ellerimle açtığım kapıdan çıktım ve boş koridorda hemen yanımda olduğunu bildiğim kapıya kadar hızlı hızlı yürüdüm. Bundan önce odasına hiç girmediğimi fark ederek bir de ona heyecanlanıp kapıyı çok kısa tıklattım ve hemen açıp kafamı içeri soktum.

Benim kaldığım odadan epey farklı olan odada gözlerimi hızlıca hareket ettirdim. Siyaha boyanmış duvarları kaplayan posterler, basketbol forması ve ödülleri ile tavandaki fosforlu yıldızlar ile oldukça karanlık duran odasına şaşırmıştım. Etraftaki sarmaşıkların sardığı yatağında bir doksan yatan Chanyeol'e son kez gözlerim değerken aslında onun bu oda tasarlama işlerinde baya iyi olduğunu düşünmeye başlamıştım. Sanırım bu gibi şeylerden keyif alıyordu.

Onu uykusundan uyandıracak olsam da şimdi bunu kafama takamazdım. Daha önce hiç okulun öğrenci bilgi sistemine girmemiştim ve nasıl yapacağımı da tam bilmiyordum. Chanyeol bana göstermek zorundaydı, o uyanana dek sonuçlarımı merakla duramazdım.

Odaya girip kapıyı ardımdan kapattıktan sonra odanın ortasında duran büyük yatağına doğru yürüdüm ve onu dürtebileceğim en yakın köşeye geçip omzuna uzandım. "Chanyeol." Onu dürterek konuştuğumda Chanyeol'ün birbirine girmiş sarı saçları ve kocaman omuzları yüzünden bir de yutkunmak zorunda kaldım. "Chanyeol, uyan." Daha sesli söyleyip omzunu iyice dürttüğümde Chanyeol uykulu sesler çıkarıp bana doğru döndü ve eliyle gözünü ovuşturdu. "Baekhyun?"

Her duyduğumda etkisi daha fazla artan uykulu sesine karşılık Chanyeol'e olan heyecanımın sınavlara olan heyecanımın önüne geçmemesi için hemen konuştum. "Sınavlar açıklanmış." dememle o da aynı benim gibi yatakta zıpladığında diken gibi dikilmiş saçları çok komik duruyordu. "Ne?" diyerek üzerinde zaten örtülü olmayan yorganı itti. Ben de onun yataktan bacaklarını sarkıttığı tarafa doğru yürüdüm. "Nasıl bakacağız biliyor musun?"

"Biliyorum tabii ki. Çok heyecanlandım." Kendini toplamaya çalışarak elleriyle gözlerini ovuşturdu ve yarı açık gözlerle bana baktı. "Saat kaç?"

"Dört." Ellerimi birbiriyle birleştirip heyecanla söylememe karşılık ofladı. "Amma uyumuşum." diye mırıldanıp ayağa kalktı ve bacaklarının üzerinde toplanan şortuyla odasındaki diğer kapıya doğru yürüdü. "Yüzümü yıkayıp geliyorum." demesine karşılık hemen başımı salladım. O kapıdan içeri girdiğindeyse ben odasına biraz daha göz gezdirmiştim.