Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~
———
I DON'T KNOW HOW BUT THEY FOUND ME - Do It All The Time
İçtiğim içkilerin sonunda vurmasından ötürü gerçekten çakırkeyiftim ve Chanyeol'ün tuttuğu belimden beni kaldırması, içime tuhaf bir gondol hissi veriyordu. Odaya girdiğimiz gibi ardından kapattığı kapıya sırtımı yaslamasına hiçbir şey demeden ellerimi boynuna sardım ve gözlerimi kapatarak dudaklarıma yapışan dudaklarına kendimi bıraktım. Sonuçta, hepimiz bunun buraya geleceğini biliyorduk.
Onu çok özlemiştim ve artık ona dokunduğumda kendimi kötü hissetmemem gerektiğini bilmek beni daha fazla yükseltiyordu. İstediğimi yapabilirmişim gibiydi, şu an ise gerçekten istediği her şeyi yapabilirdim. Bu özgürlük bana fazlasıyla arsızlık da eklemişti.
Beni çarptığı kapının sırtımı biraz acıtmasını da hiç umursamayarak bir elimi kolundan indirerek arkamdaki kapının kilidini çevirdim ve onun belimdeki elini kalçamın altına doğru indirip beni kucağına almasına karşılık hemen ona yardım etmek ister gibi bacaklarımı ona sardım. Beni kucağına almasıyla yukarı doğru kayan bedenim yüzünden dudaklarım dudaklarından ayrılırken başımı ona doğru eğerek ellerimi yanaklarına koydum ve bana bakmasını sağladım. "Çok içmiş miydin-" Chanyeol'ün kalın sesini duymak bile beni yükseltirken konuşmasına izin vermeden dudaklarımı tekrar dudaklarının üzerine kapattım.
Chanyeol bu istekli halime dudağımın üzerine gülümsedikten sonra dudaklarını hızlandırdı ve kapıdan beni çekerek beni bir yere doğru taşımaya başladı. Ama ben onu o kadar özlemiştim ki, gözlerim kapalı tadını çıkarmaktan başkasını yapamıyordum. Ondan başka hiçbir şeye odaklanmak istemiyordum, onu öperken tüm her şeyi aklımda tutmak istiyordum. Her saniyesini ve her hissi beynime kazımalıymışım gibi geliyordu. Onu kaybettikten sonra bu hissin fazlalaştığını söyleyebilirdim.
Benim yön duygum kaybolarak başım yumuşak yatağa değerken yatağa bırakıldığımı fark ettim ve terlemeye başladığım için yatağa düşen omuzlarımdaki Chanyeol'ün kabanı sayesinde rahatlayarak ona kendimi iyice sardım. O ise üzerime çıkarak beni kendisi ile yatak arasına sıkıştırmıştı.
Yatağa dağılan saçlarımın birkaç teli sıkışmış gibi hissettirerek başımı acıtsa da dudaklarımı ondan çekmedim, nefes dahi almak istemez gibi onu sıktığımda Chanyeol ellerini yataktan benim belime doğru getirdi ve giydiğim siyah gömleği içine sokuşturduğum pantolondan çıkarmaya başladı. Daha rahat çekebilsin diye belimi biraz ona doğru kaldırdığımda o da hızlı bir şekilde gömleği çıkardı ve dışarıdan ötürü sopsoğuk olmuş parmaklarını belime değdirdi.
Soğuktan ötürü nefesim kesilerek dudaklarının üzerinde durdum ve nefes almaya çalışırken istemsizce belimi biraz kaldırdım. Chanyeol hareketimle geriye doğru giderken ona baygın gözlerle bakıp mırıldandım. "Çok soğuk." dememi sanki beni tek lokmada yemek istiyor gibi izledikten sonra çatık kaşları ve büyük elleriyle hiç acımadan bütün belimi kavradı.
Ben soğuktan hihleyerek belimi iyice ona doğru kaldırdığımda yapmaması için ellerimi kollarına koydum ama belime dokundukça ısıları eşitlenen bedenlerimizle yavaşça soğuğa alışmıştım. "Çok güzelsin." Chanyeol hareketimden ötürü büyülenmiş gibi elleriyle belimden sırtıma kadar tenime dokunduğunda kendimi ellerine bırakmak istiyordum. "Ama biraz sarhoşsun, öyle değil mi?" Ben onun kollarını ellerimle sıkarken karnıma giren ağrıyla ona doğru baktım. "Değilim."
Aslında biraz içmiştim, parkın havası sarhoşluğumu kırsa da sıcak arabaya girdikten sonra biraz daha aptallaşmış hissediyordum. Ama bu beni tam sarhoş yapmamıştı, hatta gayet de beynim yerindeydi. Bu beni durdurmak için bir sebep değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Bet On Losing Dogs // Chanbaek
FanficI bet on losing dogs, I know they're losing and I'll pay for my place by the ring, Where I'll be looking in their eyes when they're down, I'll be there on their side, I'm losing by their side. (2024)