Bütün taşlar yerine oturdu, artık ruhlar benliğimde huzur bulabilir

43 12 3
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Ayrıca profilimden sosyal medyalarıma ulaşarak kurgularımın daha fazla kişiye yayılmasını sağlayabilirsiniz.<3

⚜⚜⚜

Büyü, etkisini yavaş yavaş vücudumdan uzaklaştırırken sanki sarhoş gibi sağa sola kaymaya meyilli gözlerimi sabit tutmak için olağanüstü bir çaba sarf ediyordum. Kapı açılır açılmaz üzerime nüfuz eden büyü gücü beni bir hayal alemine sürüklemiş ve ailemin şimdiye kadar gizlemiş olduğu bütün gerçekleri tek tek günyüzüne çıkartmaya başlamıştı. İyide bu lanet madem şimdiye kadar bütün Saugenay'a ağır ağır da olsa yayılmıştı, nasıl oldu da omega ve ruh eşi birbirini hissetmeyi başarmıştı?

"Samael'in de gücünün bir sınırı var elbette. Sonuçta hiç bir varlık yaratıcısını bu kadar kolay alt edemez. Sadece ufak bir parçası da olsa dahi. Çünkü en güçlü lanet bile birbirini sevmek için yaratılmış iki kalbin bağını kopartamaz."

İyide...Bu ses-

Kulaklarımda çınlayan sesin varlığı ile bilincimi yeniden toparlarken gözlerimi bembeyaz bir sonsuzlukta açtım. O sonsuzluk yavaş yavaş toprağa büründü. Önce maviye boyanmış bir gökyüzüne ardından da hayatımda gördüğüm en güzel bahçeye, üstelik devasa saray da önümde parlıyordu hemde oldukça saf şekilde. Ancak ayaklarımın yere bastığını farkettiğimde bütün o manzaranın merkezinde sadece bir kişi dikkatimi çekmişti... Beyaz örgüleri ve altın süslemeleri ile bu devasa bahçenin ortasında ıslak gözlerle beni süzüyordu.

"A-anne?"

⚜⚜⚜

"Bu, gerçekten sen misin?"

Gülümsedi hafif ama mutlu bir yüz ifadesi ile. Yanaklarından dudaklarına inen kırışıklıklarına kadar oydu. Hatırladığım gibiydi, ölmeden önceki halinde değildi. Hastalanmadan önceki güçlü, mutlu ve de zarif halindeydi.

"Neden bana sarılarak bunu test etmiyorsun... küçük kurdum."

"S-sensin..."

Bana en son böyle hitap etmesinin üzerinden belki de 10 seneden fazla geçmişti... yavaşça kollarını araladığında koşmaya başladım hiç beklemeden. Ona öyle bir sarıldım ki sanki biraz daha zorlasam vücutlarımızı birleştirecekmişim gibi sıkıyordum. Şuan hiç bir duyuma güvenmiyor, kulak asmıyor, sadece onu yeniden hissetmenin mutluluğunu yaşıyordum. Rüya bile olsa, sonsuza kadar sürsün istiyordum.

"Ağlama, kafanı gömdüğünde ağladığın belli olmuyor sanıyorsun, güzel oğlum benim. Nasıl da özlemişim seni."

"Bende b-ende seni."

Öyle bir göz yaşı döküyordum ki doğru düzgün konuşamıyordum bile.

"Sen, bu nasıl olur?"

"Yaşlı annenin de halen daha birkaç numarası var."

"Anne, s-sen gerçekten de..."

"Evet, öldüm eğer kastettiğin buysa yani. Buradayım çünkü yıllar önce Saugenay'ı terk etmeden bu anıtı yaptırmış ve bilincimin bir kısmını korumaya almıştım. Bunun seninle yeniden bir araya gelmemi sağlayacağını o an düşünmemiştim bile. Tek isteğim seni korumaktı, sizi ama başaramadım."

Psyche [DÜZENLENİYOR/DEVAM EDİYOR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin