Zincirlere vurulmuş "Kralın" feryatları

176 42 44
                                    

Merhabalar, sonunda yb yazabildim. Eğer bölümün içinde gizli olan film göndermesini bulan olursa alnından öpücem :D Bölüm başı 10 oy limiti istesem kızar mısınız🥲 Gerçekten oy ve yorum gelmemesi bi tık moral bozuyorda... İyi okumalar<3

⚜⚜⚜

Yaşanılan onca olay, verilen onca kayıp ve adını ancak öğrenebildiğim küçük kalp çarpıntıları ruhumu parçalar sanmıştım, keşke parçalasaydı. Hayatta olduğumu hissettiğim o ilk an, ve bana o anı yaşatan ilk kişiye olan kırgınlığım, aileme olan vahşi ama kederli bağlılığım, hepsi adeta uç uca eklenmiş ve baştan aşağı tüm vücudumu esir almıştı.

Nerede olduğuma dair hiç bir fikrim yoktu, tek bildiğim korkuyor olduğumdu. Ben ilk defa korkuyordum, hemde ölesiye. Kendim için değil, ailem ve krallığım için korkuyordum. Bütün vücuduma dolanmış ve her hareketimde beni yakan zincirleri hissediyordum. Karanlık ve ücra olsa da, gözlerim görmüyor olsa da hissediyordum. Vücudumun uykuda olduğunu hissediyordum. Bilincim ise tamamen açıktı. Bütün duyularım keskindi. Neredeydim ve neden buradaydım? Asıl önemlisi ise duyduğum o ses, neydi? Olduğum yerde dikilmiş bir ses, koku, görüntü, herhangi bir uyarı bekliyor ve en kısa zamanda buradan kurtulmayı umuyordum. Zihnime aniden giren görüler ile başımın çatladığını hissettim. Yatağımdaydım, üstümde dün uyuduğum kıyafetler vardı. Ama uyanmıştım, iyide nasıl? Buradaydım, eğer bu bir rüya ise bile neden uyanmamıştım? Birkaç saniye aralıklarla zihnime kısa görüntüler doluyordu. Vücudum her ne yapıyorsa bunu hissediyordum.

Yataktan kalktığımda yaptığım ilk iş saçlarımı karıştırarak esnemek olmuştu. Sonunda ayağa kalktım, ve aynanın karşısına geçtim. Aynada gözlerime bakıyordum. Siyaha büründüğünü gördüğümde içim ürperdi. Bu nasıl olmuştu. Sonunda aynada kendime gülmeye başladım.

"Tanrı aşkına çocuk, yüz ifaden çok komik görünüyor."

Aynada kendimle konuşuyordum. Bana, yani açık bilincime söylediğini farkettiğinde daha çok şaşırdım.

"Beni, beni görüyor musun?"

Yüzümde oluşan alaycı ifade içime resmen kurt düşürmüştü.

"Ne sanıyordun çocuk? Oraya seni hapseden benim. Tabii, buna izin veren de sensin."

"Beni serbest bırak, hemen!"

Bir süre bakındım aynaya boş gözlerle.

"Bu vücut artık bana ait. Sen ise sonsuza kadar orada kapalı kalacaksın."

Sonunda gözlerimi vücudumda gezdirmeye başladım. Etrafımda hızlıca bir tur döndüm. Ne yapıyordum? Ve evet, hala vücudumu ben kontrol ediyormuş gibi düşünüyordum.

"Yinede itiraf edeyim, bu vücuda oldukça iyi bakmışsın çocuk, denemek için sabırsızlanıyorum."

Dediğinde kahkaha attı odanın içerisinde.

"Kimsin, neyin nesinin sen?"

Tam dönüp kapıya yönelmişti ki sorumla yeniden gözlerinin yansımasına baktı. Gözlerimden görüyordum dünyayı. Doğal olarak aynada yansımasına baktığında benimle direkt göz teması kuruyordu.

"Kim olduğumun hiç bir önemi yok çocuğum, yakında bütün dünya öğrenecek. Sende onlarla beraber öğrenebilirsin."

Dediğinde, hiç bir tepki vermeden dolaba yöneldi. Üstüne geçirdiği kıyafetlerle odamdan çıktığında artık beni dinlemiyor, cevap vermiyordu. Ben ise sesimi yükselttikçe zincirler canımı daha fazla yakıyordu. Gözümden dökülen bir damla yaş ile sessizliğe boğuldum. Şimdi ne olacaktı?

Psyche [DÜZENLENİYOR/DEVAM EDİYOR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin