Psyche [DÜZENLENİYOR/DEVAM EDİYOR]

²'Kayalık Orman

Selamlar yeni bölüme hoş geldiniz. Bölüme başlamadan bilmeniz gerekenler:

Fenrir: İskandinav Mitolojisinde Kurt Tanrısı. Dolayısı ile bu kurgudaki ilahi güç, inanç.

⚜⚜⚜

"Kader, soyunuzda açılan yaraları sarma çabasından fazlası değildir."

⚜⚜⚜

Miya

"Prens Minho?"

Şaşkın bir ifade ile prense bakıyordum. Sonra yerde bulunduğum pozisyonun aklıma gelmesi ile kalkarak üzerimdeki tozu çırpmaya çalıştım. Ardından duruşumu düzelttim. Tam anlamı ile sıçıp sıvamıştım. Abim bu sefer gerçekten bana çok kızacaktı. Tabii birdaha onu görme şansım olacak kadar yaşarsam.

"Prens Minho, bir yanlış anlaşılma olduğuna eminim. Biz sadece ka-"

Durgun bakışlarını bohçama çevirerek konuşmamı derin bir ses tonu ile bölmüştü.

"Kardeşim nerede?"

Önce sustum, cevap vermek zorunda olduğumu biliyordum ama genede abimin sözünden çıkmak istemiyordum. Yinede sinirlenmeye başlamadan sorularını cevaplamak zorundaydım. En son sinirlendiğinde neler yaptığı gözümün önüne gelince tabii...

"Üzerinde miras aldığım soy gücümü kullanmamı istemiyorsan cevap ver küçük kız, zira tahammülümün sonuna geliyorum. Kardeşim sana değer veriyor, bu yüzden şansını zorlama."

Diyerek uyardı beni usulca, en azından öldürmekle değil de zihnime girerek her bir tarafını karış karış aramakla tehdit ederek.

"Ya da seni de bu iki küçük fareyle beraber gömeyim."

Bu sefer konuşan o değildi. Alfası konuşmuştu. Sesindeki derin gücü duymam ile gözlerim prense döndü. Gözleri kıpkırmızı olmuştu.

"Prens Hyunjin, Kayalık Orman'da bizi bekliyor."

Annabeth'i işaret ettim elimle.

"O kızı da yanında istiyor, kız casus."

Bunu duyunca dişleriyle ağız içinden yanağını ısırdı. Derin bir nefes alarak Hyunsu'ya döndü.

"Ver o kızı bana ve yolu göster. Fazla vaktimiz yok."

Hyunsu başı ile prensi onaylayıp öne atıldı. Prens Minho kızı kucağına almış ve Hyunsu'yu takip etmeye başlamıştı. Bende sessizce arkalarından ilerliyordum. Abim için endişe etmiyordum. Prens Minho çok sert mizaçlı biriydi ama yumuşak olduğu ve farklı biri gibi davrandığı tek kişi varsa o da kardeşiydi.

Ben asıl kendim için endişelenmiştim. Kesin büyük azar işitecektim.

⚜⚜⚜

Minho

Önümdeki askeri takip ederken aklımda oldukça fazla soru işareti vardı. Kızın casus olduğunu söylemişti, kardeşim öyle dediyse öyle olmalıydı. Onun sezgilerine güveniyordum. Bu ise çok daha büyük bir sorunu beraberinde getiriyordu. Neden durduk yere saraya casus yerleştirilmişti ve bu neden tam olarak Ateş Çiçeği Festivali başlarken, Büyük Fenrir'in bütün krallıkları buraya geliyor iken yaşanmıştı? Bu oldukça şüpheliydi. Tesadüf bile olsa, ki tesadüflere inanmazdım, bunu mutlaka saraya bildirip araştırmalıydık.