Ruhumdaki soluk lekeyi silebilir misin delta?

125 29 3
                                    

Sınır: 15 oy

*İlk kurgum Speculo tamamlandı. Oldukça güzel bir fantastik kurgu oldu çok uzun da değil. Tek solukta okuyabilirsiniz.<3*

Instagram ve Tiktok hesaplarımda kurgularım ve povlarım için videolar paylaşıyorum. Eğer destek olmak isterseniz takip edebilirsiniz.

Instagram: c8swell7
Tiktok: 8caswell7

İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

⚜⚜⚜

Chan

Deliliğin sınırlarında gezen bir dünyada pek çok ilki ve sonu yaşamak pek alışılagelmiş bir durumdur. Sevmek, nefret etmek, öfkelenmek bir yana dursun duygularımızın üstünde tutmak zorunda olduğumuz gelenekler ve de kehanetler pek çoğumuz için yersiz ve yetersiz kalabilir. Ancak bu benim gibi bir durumda olan birisi için...pek de önemsiz sayılamaz. Bu çağda yaşayan tek delta olarak sorumluluklarım, kendi hayatımın üstünde tutmam öğütlenen bir halkım varken şuan yaptığıma pek çoğu bencillik olarak bakabilirdi. Ama kısacık bir ömre bunca yaşanmışlık sığdıran benim gibi birisi için artık bencil olma zamanıydı, bunu haketmiştim.

Gün batımında ülkeme, sarayıma doğru sürdüğüm atın üzerinde artık yalnız değildim. Belime sarılarak, boynuma nefeslerini vererek uykuya dalan omegayı izlerken aklımdan geçenlerin haddi hesabı yoktu. O, çok güzel uyuyordu. Ve ben henüz bu genç yaşımda onu hakedecek ne yaptığımı çok merak ediyordum. Tabii, bundan sonra olacakları da. Kalbi kırılmış ve ruhu sönmeye yüz tutmuş omega şimdiye kadar olağanüstü bir azimle çok iyi dayanmıştı. Ama artık gücü kalmamıştı.

Chan ona yaklaşan prense koşmak istiyordu, izin verecek miydi? Korkuyordu, Hyunjin onca yaşanılandan sonra hala Chan'i istiyor muydu?

Neyseki hislerinden asla şüphe etmemişti. İlk adımı atan omega oldu. Gözünden akan yaşlar eşliğinde yöneltti sorusunu.

"Delta, bana sarılır mısın?"

Kollarıma yığılan vücudu zayıf düşmüştü. Sadece kendi değil omegası da sessizliğe bürünmüştü ay ışığımın. Lyonesse şifacıları iyileşene kadar orada kalması konusunda ısrarcı olsa da artık Hyunjin'i onların eline bırakmak gibi bir niyetim yoktu. Bir kez kavuşmuştum. Bir daha asla bırakmayacaktım, asla. Vücudunda bulunan fiziksel zararları iyileştirmek bir sorun değildi. Çoktan halletmiştim, ne şifacılar ne de diğer büyücülere dokundurtmadan kendim iyileştirmiştim. Ama ruhu ve kurdu apayrı bir meseleydi. Onunla özel olarak ilgilenmem gerekecekti, bunu elbette yapacaktım. Omegam ile ilgilenecek ve onu iyileştirecektim, ne pahasına olursa olsun. Birbirimizden yeterince ayrı kalmıştık, artık onu tanımak, onunla bir olmak istiyordum. Halkım da onu kabul edecekti, öyle ya da böyle...

"Veliaht Chan, yaklaşık 1 saat içinde güneş batacak ve bataklık bölgesine yaklaştık efendim. Askerlerimizin daha fazla ilerleyebileceğini sanmıyorum. Bugün burada kamp kurmamızı öneririm."

Saugenay sınırlarına yaklaşmışken askerlerimden birinin sesi beni düşüncelerimden sıyırdı.

Aslında bugün saraya varmaktı hedefim ya da en azından kışlalardan birinde gecelemek. Ama bataklık bölgesini geçmek o kadar da kolay değildi. Bu yüzden sanırım saraya varmamız bir gece daha gecikecekti. Bu her ne kadar içime bir sıkıntı versede Hyunjin'i daha fazla at üzerinde yormak istemediğimden askeri onaylayarak burada gecelemek için hazırlıkları yapmaya başlamalarını söyledim. Oldukça uzun bir gecenin bizi beklediğini bilseydim belkide hiç bu işlere kalkışmazdım, kıskançlık krizlerimin bolca tutacağını anladığım İlk geceydi.

Psyche [DÜZENLENİYOR/DEVAM EDİYOR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin