Sena Şener - Sendin Düşmanım.
bir zamanlar sendin düşmanım. şimdilerde sensin yenildiğim.
Kartal ile sarılmamızı bölen cebinde titreşen telefonu olmuştu. Dirseklerimden tutarak kendini geriye çekip telefonu tek elinde tutup kulağına götürdü. "Şimdi çıkıyorum." dedi telefonun arkasındaki kişiye, "Tamam konağın önüne gel beraber geçeriz." dedi ve kapattı. Telefonu geri cebine tıkıştırdı, tuttuğu dirseğimi bırakmadan gözlerime baktı. "Gitmem gerekiyor." dedi sakince.
Kafamı sallayarak yüzüne bakmayı sürdürdüm, "Tamam." dedim gideceğini zaten biliyordum.
Gardırobunun çekmecesini açarak saat kutularından herhangi birisini seçerek açıp çıkarttı, Kartal'ın çok fazla saati vardı. Seçtiği saat gümüştü içi ise lacivertti. Saatini bileğine taktıktan sonra hazırdı, altına çoktan pantolon giymişti. Telefonunu çıkartarak saatine baktı, "Gelmesine az kalmıştır."
"Kim gelecek?" diye sormadan edemedim.
"Mirhan."
Giyinme odasından çıktığında dirseğimden tutmaya devam ettiğinden beraber sürüklendik odanın içerisine. Belinden bıraktığı silahını odadaki rafların içerisinden aldı. Şarjör alma gereksinimi duymamıştı. Beline silahını sıkıştırarak aynı rafa bıraktığı araba anahtarlarını aldı. Dirseğimde ki elinin parmakları kolumu çok hafif tutuyor tüy kadar hafif bir şekilde okşuyordu. Kapıya doğru yürümeye başladığımızda aklına gelen şeyle durarak önümde durdu ve dirseğimi bıraktı. "Buradan sonrasına gelemezsin." dedi kesinkes çıkan sert sesiyle. İnkar edeceğimi bildiğinden sert çıkmıştı sesi. Nedenini anlıyordum ama arkasından gitmek için canım çekiliyordu resmen. Kendimi zorlayarak "Tamam." dedim.
Gözlerine kafamı kaldırdığımda "İki gün sonra geleceğim." dedi son kez, kapıyı açtı "Kendine dikkat et." dedim arkasından, "Ederim." dedi kapının kulpunu tutarak eşikten çıktı, "Odaya çıktığında kapıyı ardından kilitle." dedi beni uyararak nedenini anlamamıştım odanın içerisine kim girecekti ki? Anlamadım lakin dediğini yapacaktım. "Tamam." dedim sakince, Kartal kapıyı kapattı, aşağıya inen adım seslerini duymadığım için elim kilidin üstüne gitti ve kilidi iki kere çevirdim. Kapıyı kilitledikten sonra adım seslerini duydum, avluya inip kapıyı açtığında Mirhan ile konuşmaları boğuk bir şekilde karanlıkta yankılanmıştı. Arabasına binip çalıştırdığını duydum, dört araba tozu dumana katarak konağın önünden geçip gittiler.
Kalbim hala pır pırdı. Tenimde bıraktığı his bakiydi. Dudaklarımda bıraktığı nane tadı halen dilimin ucundaydı, kokusu hala burnumdaydı. Öylece yatağa yatarken dudaklarımın kıvrıldığından bir haber uykuya daldım.
Sabah yine aynı saatte 08.30'da gözlerim açıldı. Midemde ağrı yoktu, bulantı yoktu. Sadece dudaklarımda silinmeyen bir gülümseme vardı, gece uykumda dahi gülümsediğimden yanaklarım acıyordu. Hızlıca yataktan çıkıp duşa girdiğimde keyifle ılık suyun altında duş alıp çıktım, kurulandım, kremlendim saçlarıma güzel bir fön çekerek hacimlendirdim. Krem rengi pileli eteğimi giyip üstüme siyah polo yaka trikomu giydim. Yüzüme renkli güneş kremi sürüp hafif gül kurusu allık sürdüm, allığın rengi o kadar güzeldi ki göz kapaklarıma da azıcık değdirmiştim. Kaşlarımı tarayıp kirpiklerime çok hafif rimel değdirip geri çektim. Dudaklarıma pembe dudak kalemini sürerek doğal bir tonda ruj sürdüm. Parfümümden üstüme iki fıs sıkıp, ayakkabı olarak krem renkli babetlerimi giydim. Hazır olduğumda odanın içine dönüp tüm çarşafları, yastık kılıflarını çıkartıp makineye tıktım. Geçen gün yıkattığım çarşafları ütülemiştim ama onları sermek istemiyordum. Beyaz çarşaf takımlarını bularak onları sermiştim. Yastık kılıflarını da değiştirip yatağın üstünü jilet gibi yaptım. Bugün mutfakta işim az olursa odama çıkıp temizlik yapmak istiyordum. İnsanın kafası güzel olduğunda temizlik yapması çok keyifliydi. Her zaman üzgün olduğumuzda temizlik yapacak halimiz yoktu ya hani?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASEMİNLİ KIZ
General FictionVicdan eskirse, ruh küflenirmiş! Ruhu yaşarken küflenen insanların öldüklerinde ruhları da kokarmış! Ben Meran! Ailemin zoruyla evlendirildim. Evlendiğim gün kocamı kaybettim. Ve ben bu sefer kayınbiraderimle evlendirilmek zorunda bırakıldım. Kims...