İyi okumalar 💫
...
İnsan daha doğmadan kaderini, ailesini seçer derler.
Küçük çocuklar bile buna inanmazken ben buna nasıl inanabilirdim ki.
Ailemin kim olduğunu bile bilmeden geçirdiğim 28 yılı nasıl kendi isteğimle seçebilirdim?
Her şeyin bittiğini zannettiğim bir gün, rahata ereceğimi düşünmüştüm.
Tek bir zarf ortalığı bozarken ben onun bana uzattığı halata tutundum.
İçimdeki ufak umut kırıntıları, küçük küçük yeşerirken ruhum heyecanlıydı. Bedenim ise çektiği acıları bu kadar kolay terk edemiyordu. Çürüyen kalbim sadece daha da bozulmasın diye dondurulmuştu.
Ya zihnim? O her zaman küçük bir çocuğun merakını içinde barındırır hiç bir zamanda pes etmezdi. Üstüne binen ağırlığı unutarak hafifletirdi bir nebze.
Yada öyle yapmaya çalışıyordu.
Ayın bile aydınlatamadığı dağları vardı.
Benim dağlarım ise çok küçükken dikilmiş vahşiliğinde boğuluyordu sadece. Karanlığında görüyordu bazı cevapları.Kolumdaki siyah kayışlı saatime baktım. Hazırlanmam için tam vaktiydi.
Altıma siyah bol paça Kumaş pantolon giyip içime beyaz bir bluz ve üstüne süveter giymiştim.Saçlarımı lavanta kokulu bir spreyle taradıktan sonra cüzdanımı, silahımı ve telefonumu alıp uzun askılı siyah çantama yerleştirdim. Koyu kahve kabanımı da alıp giydiğim beyaz ayakkabılarla evimden çıktım. Arabama doğru ilerlediğimde anahtarımı çıkarıp açma tuşuna bastım.
Seri hareketlerle arabama binip 2 gün önceden geldiğim Mardindeki karaer hastanesine doğru yola çıktım. Herşeyim tamamdı. Geriye kalan tek şey gerçekleri öğrenmek ve sonrasında neler olacağıydı.
Yarım saat bile sürmeden özel hastaneye Vardığımda. Beni yönlendirmesi için girişteki çalışanlardan birine "dna testi için geldim. Nereye yönlendirirsiniz?" diye bir soru sordum.
Beni Cevapladığında asansör yerine merdivenlerin olduğu kısıma geçerek 3 kata çıkıp bana tarif ettiği baş hekimin odasını buldum.
2 kere kapıyı çalıp cevap beklemeden açtığımda "buyurun" diyen orta yaşlarının sonunda olduğu belli olan sarışın adamı gördüm. Sanırım baş hekim buydu.
"ben Alina ÖZYİĞİT, DNA testi için buradayım?"
Kafasını olumlu anlamda sallarken " bizde sizi bekliyorduk. Şöyle geçin. " dedi karşıdaki sandalyeyi göstererek.
İçeride saçları saçlarıma yakın tonlarda bir adam ve kadın vardı. Adamın gözleri benim yeşil gözlerimin aksine maviyken kadının ki kahverengiydi. Uyumlu bir çift olarak görülürlerken oldukça genç duruyorlardı. Kadın oldukça güzel, bakımlı bir modeli andırıyorken adam da tam bir iş adamı tipi vardı.
Onlarda beni süzerken gözlerinde sadece benim fark edebileceğim bir duygu barınıyordu.
Özlem...
"sizi DNA testi için kan almaya buyuralım." dedi doktor beni yönlendirirken.
Bir kaç dakika süren bir işlemin ardından kanım alınmış ve ailem olduğu konusunda şüpheli olan çiftte kan vermişti.
"sonuçlar saat 12.00 da çıkar. Sonuçları öğrenmek için yine odama gelebilirsiniz. İyi günler."
Anne ve babam olabilecek çift onaylar tarzında mırıltılar çıkarırken ben hemen saatime baktım. Henüz saat 10.45'ti ve ben oldukça yorgundum. Eve gitsem kısa bir süre içerisinde tekrar hastaneye geleceğim için bu mantıksız olacaktı. Telefonumdan en yakın cafe nerede var diye bakarken arkamdan adımın seslenilmesiyle oraya döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD ADI: BAYANAY
Fiksi UmumBAYANAY: türk mitolojisinde av tanrıçası. Argo barındırır!!! Askeri ve gerçek ailem kurgusudur. Klişeler tabiki de vardır. Ama okumanızı tavsiye ederim hcjsjsn tabiiki ben yazdım diye değil yani... Kod adı: BAYANAY adlı ilk hikayedir kullanılamaz ...