10

31 7 10
                                    

Yeni başlangıçlar için çokça cesaret gerekir. Barış bu cümleyi kendine hatırlatıp durduğu için bu kadar yüzsüzdü. İtilip kakılsa dahi ilerleme kaydetmek için bunlar şart diye düşünerek kendini avutuyordu. Ne yazık ki yaptığı tek şey kendini kandırmaktan ibaretti.

Birkan'dan hoşlandığını kendine itiraf edeli birkaç gün oluyordu. Bu durum Barış için hiç şaşılası değildi. Ergenliğinden beri çok fazla insandan hoşlanmıştı. İnsanlara karşı yeni duygular geliştirmek konusunda çok hızlıydı, bu yüzden de Birkan'dan hoşlandığını anlayınca hiç "ben bu adamdan nasıl hoşlanırım?" Diye düşünmemişti. Hoşlanırdı çünkü. Nasıl orospu çocuklarından hoşlanmıştı geçmişte, Birkan'dan mı hoşlanmayacaktı? Kalbinde her türlü adam için yeterince yer vardı.

Birkan ile yakınlaşmak, onunla konuşmak, flörtleşmek istiyordu. Oluru olursa devam ederlerdi, olmazsa da ayrılırlardı. Evet pek oluru var gibi görünmüyordu belki ama denemekten kime zarar gelirdi ki? Barış'ın geri adım atmama sebeplerinden biriside buydu. Birkan'ın kişiliği belliydi evet ama şu an dost bile sayılamayacak kadar araları açıktı. Yeterince yakınlaştıklarında yeni bir adam ile tanışacağını düşünüyordu Barış ve belki bir ihtimal bu yeni adam ile anlaşabiliriz diyordu. Yine olmazsa kalbinin kapılarını başka birisi için açardı, tıpkı yıllardır yaptığı gibi. Geçmişte düzgün bir aşk acısı çekmediği için olsa gerek bu işleri çok basite indirgiyordu ama şu durumda böyle olmak işine geliyordu.

Dedik ya, yeni başlangıçlar için çokça cesaret gerekir diye. İşte tek cesaret yeterli olmuyordu bazen. Ufak tefek planları da işin içine sokmak gerekiyordu. Tıpkı Barış'ın, iki haftadır okula gelmemek konusunda inat etmiş olan Birkan'la okula gerek kalmadan iletişim kurabilmek için Ufuk'a yanaşması gibi.

İki üç gündür Ufuk ile sohbet ediyordu çünkü şu an Birkan ile iletişimi olan tek adam Ufuk idi. Eh, normal olarak Barış'ın da Birkan'dan haber alabilmesinin başka yolu yoktu. Adamın evini biliyor olabilirdi ama oraya gidip ne yapacaktı ki? Evet yüzsüzdü ama o kadar da yüzsüz değildi. Bu yüzden Ufuk'u kullanıyordu. Zavallı Ufuk ise şu son günlerde farkında olmadan ikilinin arasında köprü görevi görüyordu. Ağzının fermuarı pek sıkı sayılmazdı. Birkan ile konuştuğu her şeyi kelimesi kelimesine döküyordu. Gerçi adamın sırlarını paylaştığı da yoktu, tutardı sırrını ama diğer bütün konuşmalar ağzından uçup gidiveriyordu işte. Birkan, Ufuk ile konuşurken söylediği cümleleri aynı zamanda da Barış'a söylemiş oluyordu. Bundan da henüz dün, Ufuk ona laf arasında Barış'tan bahsedince haberi olmuştu. Bu yüzden dünden beri Ufuk ile gerile gerile konuşmaktan bi haldi.

"Dün pek konuşmadık ya, başım ağrıyor dedi zırt bırt. Bende iyi dedim işte kapadık telefonu. Daha da aramadım zaten geç olmuştu. Çocuklarla ilgilendim biraz. Demiştim ya sana karım biraz rahatsız bugünlerde diye bugün iyice rahatsızlandı. İyice dinlensin diye yarının yemeğini de yaptım. Çok yoruldum, çok." Dedi sonlara doğru konuyu yine bir şekilde evirip çevirip ailesine getirmeye başarmıştı ya, Barış da buna şok oluyordu işte. Ufuk iyi bir adamdı. Fakat her iyi şeyde olduğu gibi Ufuk'ta da bir kusur vardı. Adam asla ailesinden bahsetmeden duramıyordu. Bu yüzden Barış son günlerde Birkan hakkında üç beş bilgi almak uğruna Ufuk'un ailesini dinleyip durmuştu. Çocuklara hangi ismi neden verdiler, eşinin hamileliği nasıl geçti, nasıl tanıştılar, doğumdan sonra ne oldu, büyük oğlu ilk adımını atınca ne kadar sevindiler, küçük oğlanın fıstığa alerjisi olduğunu nasıl fark ettiler... Bütün bu saçma sapan bilgiler beynini içten içten istila ediyordu. Dünden beri acayip bir şekilde ağrıyan başını da buna yoruyordu, çöp bilgilerle dolup taşan beynini taşımak iyice güçleşmiş olmalıydı.

"İyi yapmışsın iyi." Diye geçiştirdi onu. Burak ile Yağmur'u satmıştı şu son günlerde ve deli gibi özlüyordu ikisini de. Şu son günlerde anladığı bir şey varsa eğer o da Birkan'ın anlaşabildiği insanlarla anlaşamıyor oluşuydu. Evli ve çocuklu bir adam ve iki bekar dangalak... Üçüyle birden arkadaş olmak yorucuydu.

B ile BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin