9

26 6 2
                                    

Birkan diplomasını ve işini bir süredir görüşmeyi reddettiği abisine borçluydu.

Abisinin adı Ömer idi. Kendisi ilkokul diploması bile olmayan, ufak yaşlardan beri sanayide çalışan bir adamdı. Ama zamanında o küçük aklıyla kardeşini okutmayı kendine hedef bilmişti. Başarmıştı da. Hedefine ulaşmış, kardeşini öğretmen yapmıştı. Ve aldığı teşekkür ise yıllar sonra kardeşinin bir daha görüşmek istemediğini söyleyip onu her yerden engellemesi olmuştu.

Eh, Birkan'ın da kendince sebepleri vardı sonuçta. Tıpkı şu an abisiyle konuşmasının da sebeplerinin olması gibi

"Ee?" Dedi Ömer alaylı bir tını ile. Bu Birkan'ın her zaman yaptığı o küçümseyici tınıyı taşıyan alaylardan değildi. Abisi ile çok zıt kişiliklere sahiplerdi. Aradan geçen zamana ve küslüğe rağmen abisi güler yüzlülüğünü koruyabiliyordu şimdi. Birkan ise sanki araya mesafe koyan kendisi değilmiş gibi
somurtuyordu. "Eesi özür dilerim, ikinci kez." İki. Bundan önce bir sefer daha sebepsiz yere böyle yapmıştı ve bu ikinci oluyordu. Geçen seferden de sonra artık abisi fazla takmıyordu onun bu hallerini. Zaten ikiside koca adam olmuşken fazla görüşüyormuş gibi birbirlerinin peşinden koşacak değillerdi.

"İyi, bende affedeyim bari." Dedi sırıtarak ve sonra da kardeşinin başına elini koyarak "ikinci kez." Diye vurguladı.
Birkan huylanarak geri çekti kendini. Aralarında kısa bir sessizlik süregelse dahi abisinin gevezeliği sağolsun fazla uzun sürmedi. "Biri mi dedi abinle barış diye?" Tıpkı geçen sefer ki gibi...

"Hayır, kendim istedim bu sefer." Birisi demişti belki ama... Barış'ın laflarından sonra gerçekten de anladığı bir şey varsa o da yalnızlığının zavallıca göründüğüydü. Arkadaş çevresi isteyen birisi değildi ama dışarıdan nasıl göründüğünü önemserdi. Ufuk ile bu yüzden konuşmaya başlamıştı, bu kötü imajı yok etmek için. Daha sonra gerçekten sohbet etmeyi sevmiş olsa da bunu boşverin siz.
Abisi ile konuşmasını söyleyen ise Ufuk idi. Bir şekilde laf lafı açmıştı ve Birkan aile ilişkilerini sorgudaymış gibi tek tek dökülmüştü. Normalde sır gibi sakladığı gerçekler uzun zamandır arkadaşça bir sohbette bulunmadığı için olsa gerek ağzının bağında bir boşluk bulup sıyrılıvermişlerdi. Sır saklaması gerektiğini unutmak... İnsan ilişkilerinin cidden zedelendiğini de böylece tamamen anlamıştı.

Sonuç olarak burada durmasında doğrudan etkisi olmasa bile dolaylı bir şekilde etkisi vardı Barış'ın. Bu da ayrı sinirini bozuyordu ya zaten. İstemediği halde dibinde biten bir böcek gibiydi Barış. Ezdikçe diriliyor, ilaç sıksan bile ölmüyordu. Ve en sonunda o böcekle aynı evde yaşamayı kabulleniyordunuz işte.

"He kesin öyle olmuştur. Sevgili buldun da o söyledi yine değil mi? Geçen de sevgilin söyledi diye gelmiştin, yoksa hiç sikinde değiliz maşallah. Abim ne yapmıştır, ne etmiştir... Bi arayıp sorar insan." Bla bla bla... Abisi böyleydi işte. Susmasını bilmezdi. Birkan sırtını iyice arkasına yaslayıp sessizce ofladı. Yine başlamışlardı. Belki birkaç yıl sonra aynı senaryoyu üçüncü kez çekerlerdi kim bilir? Bu, ilk olmadığı gibi sonuncu da olmayabilirdi.

"Hazır lafı açılmışken nişanlına ne oldu senin? Ayrıldınız diye duymuş Bahadır. Tabii o aralar benimle konuşmadığın için pek haberim olmadı benim." Sesi sonlara doğru ima yüklü bir alay taşıyordu. Zamanında kardeşine düzgün terbiye vermemiş olmanın cezasıydı bu. Bu yüzden Birkan'a kızamıyordu zaten. Kendini suçluyordu. Daha iyi yetiştirebilirim diye düşünmekten kafayı yiyordu.

"Nişanlı değildik abi, kaç kez söyledim sana."

"Ama nişanlanacaktınız."

"Nişanlanmadık." Ayrılmışlardı. Neredeyse 4 yıl olmuştu. Birkan'ın 37 yıllık hayatında tek bir ciddi ilişkisi olmuştu ve o da 4 yıl önce sonlanmıştı. Duru idi adı. Abisinin yeğen istiyorum bahanesi ile şekilden şekile girerek bir şekilde tanıştırdığı bir kadındı. O zamanlar iyi anlaşmışlardı çünkü kadın, Birkan gibi biriyle başa çıkabilecek kadar ağır başlı bir kişiliğe sahipti. Eh, zaman geçtikçe ve yakınlaştıkça Birkan da kendini düzeltmeye çabalamış, elinden geldiğince kadının isteklerine göre hareket etmeye çalışmıştı. İlişkileri yedi ay sürmüştü ve Birkan'ın aldatıldığını anlaması ile son bulmuştu. Ömer bu ilişkinin 3. ve 4. ayında kardeşi ile küs kalmıştı daha sonra Duru vesilesiyle barışıp bir ay sonra yine kardeşiyle bozuştuğu için bu ayrıntıyı bilmiyordu tabii. Birkan da demeyi düşünmüyordu açıkçası.

B ile BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin