Uyandığımda evde hiçbir ses yoktu. Dün geceden sonra Onur çekip gitmişti. Kararını verdiğim gibi valizimi toplamaya başladım. Yanıma alabileceğim küçük bir valiz benim için yeterli olacaktı.
Atıştırdığım yiyecekleri sudan geçirdim. Giderek iştahım daha da açılıyordu.
Telefondan uçağın saatine baktığımda yaklaştığını gördüm. Bir taksi çağırıp havaalanına gittim. Sabah doktorumu arayıp uçağın bebek için bir sorun olup olmadığını sorduğumda bana sorun yok demişti.
Yaklaşık iki yılın sonunda eve dönücektim. Ailemle nadiren telefon görüşmeleri yapsam da eve dönmek benim için apayrı bir anlam ifade ediyordu.
Kötü ve karanlık bir anlam.
Evden kimseyle konuşmamıştım. Gitmem onlar için büyük bir sürpriz olucaktı.
•
Kapının önüne öylece duruyordum. İçeri girip girmemek arasında kararsızken adımlarımın bana yön vermesine izin verdim. Otların arasından yürürken valizimi bir kenara koydum. Buraya gelmek benim için çok zordu.
Hayatımı şekillendiren kişinin beni bu hale getiren kişinin karşısında durmak çok zordu.
"Hep gitmemi ailenden birisi olmamamı isterdin ama ben ilk sana geldim baba."
Önümdeki mezara baktım. Babam orada öylece yatıyordu. Ölüm tarihi yazıyordu başında. Düğün günüm.
Erkeklerin imrendiği ilk kişi babası oluyordu genelde. Büyüyünce babam gibi güçlü olacağım diyerek büyüyordu arkadaşlarım. Ama ben hiç babam gibi olmak istemedim. Onların aksine babamın tam tersi bir insan olmak istedim.
"Ben kendime mutlu bir aile kuramadım. Sen haklıydın." Bana mutlu olamayacaksın demişti.
Duygularımı yeni fark ederken lisedeydim. Bir gün okul çıkışı babam beni sevgilimle görmüş saatlerce dövmüştü. Acıdan bayıldığımda bildiğim tek şey arkamda bir kan gölü bıraktığımdı.
Erkeklerle ilişkimi hiçbir zaman onaylamadı. Beni eksik gördü. Bazen sadece canı sıkıldığı için vururdu bana.
Sessizliği ondan öğrenmiştim. Ne yaşarsam yaşayım susmayı ve affetmeyi ondan öğrenmiştim. O zamanlar başka çarem yoktu.
"İnsanlar için bir fahişeden öteye geçemedim." Bunu da o söylemişti benim için. Seni kullanacaklar demişti. Seni kullanacaklar ve sen karşısında hiçbir şey yapacayacaksın.
Yaşadığım şeyler gözümün önünden geçerken babamın söylediği her şeyin gerçekleşmesinin ağırlığı çöktü bünyeme.
Ayaklarım artık beni taşıyamıyordu. Gözümün önüne gelen anılarla mezarın yanına yere çöktüm. "Sana torununu getirdim baba. Bana yaptığını ona yapma. Lütfen." Lütfen onu sev.
Onur'un beni sevdiğini bana aşık olduğunu söylemek için karşısına çıktığımda kendimden çok emindim. Hayatımda ilk defa babamın karşısına dik durarak çıkmıştım.
Bugün geldiğim noktaya baktım. Onur yoktu. Onur'un hayatımda hiçbir yeri yoktu.
Birkaç dakikanın sonunda gözyaşlarımı silip yavaşça ayağa kalktım. Muğlaya geldiğimden beri çalan telefonum tekrar titreşmeye başladı. Arayan kişiyi çok iyi bildiğim için telefonu tekrar uçak moduna aldım.
Mezarlıktan çıkıp iki katlı müstakil evimize yürümeye başladım. Doğduğum yer bir kasabaydı. Herkes birbirini tanırdı. Ve böyle olunca da haberler çok hızlı yayılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüce Aşk l BXB
Teen FictionMpreg kurgusudur. Erkeklerin de evlenip hamile kalabildiği bir evrende geçmektedir.