Umut'un babası Yabani, masanın başında oturdu. Umut hemen babasının yanına geldi. Umut, babasının yanında dururken titriyordu.
Yabani, oğluna bakarak sordu: "Oğlum, ben sana ne demiştim?"
Umut, titrek bir sesle cevap verdi: "Ne demiştin, baba?"
Yabani'nin sesi sertleşti: "Yaşamak için öldür! Yemek için öldür! Hayatta kalmak için öldür! Kimseye güvenme!"
Umut itiraz etti: "Ama, baba, bu insanlar iyi birine benziyor."
Yabani kararlıydı: "Kimse iyi değildir, evlat. Herkesin birbirini satması için bir nedeni var."
Umut, korkuyla geri çekildi: "Ben... kimseyi öldüremem."
Yabani, oğlunun ayağından tuttu ve onu yukarı kaldırdı. Oğlunun ayağından başlayarak karnına kadar yemeye başladı. Umut, acı içinde bağırıyordu: "Hayır, hayır! Yalvarıyorum, dur! Hayır!"
Yabani, Umut'u yere bıraktı. Umut'un her tarafı kan içindeydi. Bu manzara karşısında oduncunun kanı dondu. Umut, fazla kan kaybından bilincini kaybetti ve acı bir şekilde öldü. Efsun, bu manzarayı izlerken yüzünde tuhaf bir gülümseme belirdi.
Efsun masanın üzerine çıktı, Yabani'ye taraf dönüp kollarını açarak bağırdı: "Beni de ye!"
Oduncu, dehşet içinde bağırdı: "Hayır!"
Oduncu, Efsun'un üzerine atladı. Masa devrilip kırıldı. Ancak Yabani sinirlenmişti.
Efsun'u kenara itip oduncunun yakasından tuttu ve onu havaya kaldırarak bağırdı: "Sen kimsin oluyorsun da benim yemeğimi mahvediyorsun?! Onu yemekten vazgeçtim. Seni yiyeceğim."
Efsun, bıçağını belinden çıkardı ve Yabani'nin sırtına beş-altı kez sapladı. Yabani yere düştü. Fakat Efsun durmadı, Yabani'nin üzerine çıkıp bıçağı tekrar tekrar karnına saplamaya başladı.
Oduncu, Efsun'u omuzlarından tutarak onu durdurdu. "Yeter! Bu kadar yeter. O öldü artık," dedi oduncu.
Efsun, çılgınca gülerek cevap verdi: "Ama bu hoşuma gidiyor! Defalarca saplamak hoşuma gidiyor."
Oduncu, Efsun'un elinden bıçağı aldı ve cebine yerleştirdi. Efsun, mızmızlanarak itiraz etti: "Ama bu hırsızlık!"
Oduncu sert bir şekilde cevap verdi: "Ben hırsızım. Tamam mı? Başka bir sorunun var mı?"
Efsun, oduncunun yüzüne bakarak sordu: "Bana verdiğin sözü unutmadın, değil mi?"
Oduncu: "Ne sözü?"
Efsun: "Tahta köprüden geçecektik."
Oduncu, derin bir iç çekti: "Tamam. Tahta köprüyü geçtikten sonra zaten senden kurtulacağım. Zaten köprüyü geçince bıçağını da geri veririm."
Oduncu ve Efsun, evden çıktılar. Yağmur durmuştu. Birlikte tahta köprüye doğru ilerlediler. Köprünün üzerinde ilerlerken, köprü oduncunun ağırlığına dayanamayarak ortadan ikiye ayrıldı. Oduncu, köprünün tahtalarından tutundu. Efsun ise düşmemek için oduncunun ayağından sımsıkı yapışmıştı. Oduncu, köprünün tahtalarını merdiven gibi kullanarak tırmandı ve Efsun'la beraber yukarı çıktı. Ancak oduncu sinirlenmişti.
Oduncu kütüğün üzerine oturup Efsun'a bağırdı: "Artık eve dönemeyeceğim! Mutlu musun şimdi? Hayatımı mahvettin. Sonsuza kadar burada kalacağım."
Efsun gülümsedi: "Evet, çok mutluyum. Çünkü artık ayrılmayacağız. Ayrılmaz ikiliyiz biz."
Oduncu, öfkeyle karşılık verdi: "Hayır! Sen yoluna bensiz devam edeceksin."
Efsun, üzüntülü bir sesle konuştu: "Ama senin yardımına ihtiyacım var."
Oduncu sakinleşerek konuşmaya başladı: "Bak, ufaklık, ben kötü biriyim. Benden uzak dur. Sana zarar verebilirim."
Efsun, inatla devam etti: "Ama ailemi bulmam gerek ve bunu yalnız yapamam."
Oduncu, tekrar bağırdı: "Ben kötüyüm! Kötü biriyim, kötü!"
Efsun, merakla sordu: "O zaman beni neden Yabani'den kurtardın?"
Oduncu, biraz duraksadıktan sonra cevap verdi: "Seni kurtardım çünkü kurtarmam gerekiyordu. Öyle değil mi?"
Efsun, alaycı bir şekilde karşılık verdi: "Ama kurtarmaya da bilirdin."
♪(๑ᴖ◡ᴖ๑)♪
Oduncu ayağa kalktı ve şarkı söylemeye başladı:
Ben (C4) bir (E4) ca (D4) ni (F4) ka (E4) ti (G4) lim (F4)
sa (F4) na (G4) za (E4) rar (F4) ve (D4) ri (E4) rim (C4)
Ben (C4) bir (E4) ca (D4) ni (F4) ka (E4) ti (G4) lim (F4)
se (F4) ni (G4) her (E4) an (F4) öl (D4) dü (E4) rü (E4) rüm (C4)Ha (A4) ya (G4) tı (F4) na (E4) son (D4) ve (E4) rir (F4)
kel (G4) le (A4) ni (G4) ko (F4) par (G4) tı (F4) rım (E4)
Su (G4) ra (F4) tı (E4) na (D4) ba (C#4) ka (D4) rak (E4)
göz (F4) le (G4) ri (F4) ni (E4) o (F4) ya (E4) rım (D4)♪(๑ᴖ◡ᴖ๑)♪
Oduncu tekrar kütüğün üzerine oturdu ve Efsun'a bakarak konuştu: "Lütfen benden uzak dur. Sana zarar vermekten korkuyorum."
Efsun, yine ısrarla devam etti: "Benim annemi ve babamı bulmam gerek ve sen bana yardım edeceksin. Artık ikimiz de evsiz kaldığımıza göre ayrılamayız."
Oduncu, derin bir nefes alarak itiraf etti: "Ben kötü biriyim. Anla artık. Geçmişte birçok insanın canını yaktım, hayatını mahvettim. Belki de hiç affedilemeyecek hatalar yaptım."
Efsun, oduncunun gözlerine bakarak konuştu: "Ama artık yapmıyorsun ki. Şimdi bunun ne önemi var? Önemli olan geçmişte ne yaptığın değil, şimdi nasıl biri olduğun. Ve ben senin iyi biri olduğuna inanıyorum."
Oduncu, şaşkın bir şekilde sordu: "Sence ben iyi biri miyim?"
Efsun, hafifce gülümsedi: "Bunu bana sorma. Kendine sor. Şimdi ben sana soruyorum. Sence sen iyi biri misin?"
Oduncu, iç çekerek cevap verdi: "Bilmiyorum ki."
Efsun, konuyu değiştirdi: "Ailemi bulmama yardım edecek misin?"
Oduncu, kararlı bir ses tonuyla cevapladı: "Tamam, sana yardım edeceğim. Aileni kim kaçırdı? Nasıl kaçırdı? Ailen şu an nerede?"
Efsun, geçmişi hatırlayarak konuştu: "Ben uyuyordum. Uyandığımda Yabani beni ağaca bağlıyordu. Ailem de ortadan kayboldu."
Oduncu, hayal kırıklığıyla sordu: "Şimdi ailenin nerede olduğunu bilmiyor musun yani?"
Efsun, başını sallayarak cevapladı: "Hayır, bilmiyorum. Keşke bilsem."
Oduncu, bir karar vererek konuştu: "Aileni daha sonra buluruz. Geceyi dışarıda geçiremeyiz. Şimdi sığınacak bir yer bulmamız lazım."
Oduncu, kütüğün üstünden kalktı ve etrafa bakındı. Sonra baltasının yanında olmadığını görünce aniden bağırmaya başladı: "Baltam! Baltam nerede?! Lanet olsun!"
Efsun, sakin bir şekilde tahmin yürüttü: "Yabani'nin evinde bırakmış olabilir misin?"
Oduncu, durumu kabullenerek cevap verdi: "Galiba orada bıraktım."
Efsun, önerdi: "Hadi yürümeye devam edelim. Belki ileride sığınacak bir yer buluruz."
Birlikte yola çıktılar ve bir süre ilerledikten sonra terk edilmiş bir şehre ulaştılar. Yıkık binalar, mahvolmuş ve çürümüş haldeydi. Bu manzara, oduncuyu korkutsa da Efsun'un ilgisini çekmişti ve hoşuna gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ucubeler Diyarı: Efsun ile Oduncu
ActionOduncu ile Efsun'un beraber Efsun'un ailesini arama macerası.