BÖLÜM ÜÇ|| KÜÇÜK BİR PARTİ

1.6K 84 18
                                    


BÖLÜM ÜÇ|| KÜÇÜK BİR PARTİ


"Deniz? Hadi uyan artık, Alp çok sıkıcı."

Yakından gelen sesi umursamayarak arkamı döndüm. Uykuyla arama girilmesine müsaade edemezdim.

"Perdeyi açıyorum o zaman..."

Saniyeler sonra, tenime ulaşan gün ışığıyla gözlerimi araladım. Gözlerimi ovuşturup yerimde yavaşça doğrulduktan sonra başımda dikilen Buğra'ya baktım.

"Ne yapıyorsun ya?" diyerek sızlanırken üzerimdeki yorganı neşeli bir tavırla çekti.

"Günaydın, sabah uykum..."

"Sabah uykum mu? Romantik bir ilişkimiz mi var, Buğra?" dedim gülerek.

"Ne demezsin Deniz'im... Sen bana öküzüm diyorsun ben seni kırlarda gezdiriyorum."

"Güzel hayaller..." diye mırıldandım tavana bakan Buğra'nın yanından geçerken.

"Bu arada sana göstermem gereken bir şey var." dedi yerinden kalkarak.

"Öyle mi? Neymiş o?"

"Aynaya bakınca anlarsın."

Odadan çıkan Buğra'nın arkasından baktıktan sonra gülümseyerek komodindeki aynaya uzandım. Aynadaki halimi görmemle, karşıdaki odadan Alp'in sesini duymam bir oldu.

"BUĞRA!"

Hızla kapıyı açarak merdivenden koşar adımlarla inen Alp'in peşine takıldım. Göz ucuyla bana baktığını ve güldüğünü görsem de, sesimi çıkarmadan bende yüzündeki makyaja gülmüştüm. Sonrasında 10 dakika Buğra'yı evde kovalayıp benim yüzümdeki karakalem çalışmasının ve Alp'in yüzündeki makyajın hesabını en ağır şekilde ödettik.

"Ayıp ama ya-"

Alp, hızla Buğra'ya vurduktan sonra bana döndü.

"Başka makyaj malzemesi yok mu?"

"Bunları bulabildim." diyerek elimdeki malzemeleri masaya bıraktım.

-

Birbirimizle şakalaşarak ve gülerek geçirdiğimiz birkaç saatin ardından Alp ve Buğra parti hazırlıklarını tamamlamak adına evden çıktılar. Saatler sonra başlayacak olan parti şimdiden beni rahatsız etmeye başlamıştı. Tanımadığım onlarca yüz, arkadaşımmış gibi davrananlar, benden nefret edenler, başıma gelenleri merak edenler... Sanki kendimi eve kapatınca hafızam yavaşça geri gelecekmiş gibi hissediyordum ama bunun doğru olmadığı bariz bir şekilde ortadaydı. O insanlarla konuşmam gerekiyordu.

Odama çıkarak bana yabancı gelen geniş dolabın kapağını araladım. Bu kadar çok kıyafeti görmek beni afallatmış olsa da, köşede duran beyaz elbiseye kendimden emin bir şekilde elime aldım.

"Bu akşamki parti de bana sen eşlik edeceksin." dedim elbiseye bakarak.

Tedirginlikle dolabın kapağını kapatarak yatağa oturdum. Alp gitmeden önce bilgisayarımın şifresini kırıp kayıtlı sosyal medya hesaplarımı açmıştı. Bilgisayarı kucağıma alarak arkama yaslandım. Bana bir şeyler ifade edecek yüzleri görmek için bildirimleri es geçerek ana sayfamı karıştırmaya başladım. Hiçbir şey hatırlamamak daha da can sıkıcı olmaya başladığında mesaj kutuma göz gezdirdim. Genel olarak kısa mesajlar vardı. 'Neredesin? , Okuldaki parti organizasyonu kaçta olacak?'... Önemli mesajlarımı sosyal medya da tutmamış olmam bir yandan doğru olsa da, o an hayatımdaki en kötü kararlardan birini verdiğimi düşünüyordum...

Gökyüzünü GörebilmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin