BÖLÜM BEŞ|| ALIŞVERİŞ
"Herkes ayrılsın, alışveriş arabaları dolunca buluşuruz."
Buğra kenardan aldığı arabayla hızla uzaklaşırken gülerek Alp'e döndüm.
"Kulağa eğlenceli gibi geliyor."
Geniş alışveriş arabalarından bir tanesini alarak reyonlara göz gezdirdim. Sanırım en iyisi kahvaltılık almakla başlamaktı. Alp'in yanından ayrıldıktan sonra gerekli olan kahvaltılıkları ve sebzeleri aldım. Uzun zamandır hastanede olduğum için evde hiçbir şey olmaması gayet normaldi. Yemek yaparken gerekli olacağını düşündüğüm malzemeleri arabaya attıktan sonra Buğra'yı bulmak için abur cubur reyonu aramaya başladım.
"Deniz'im! Gel, gel!"
"Seni arıyordum, neler aldın?"
Ağzına kadar dolu olan arabaya göz gezdirdikten sonra gülümsedi.
"Gerekli şeyler canım. Hiç Alp'e ödeteceğim diye fazladan ıvır zıvır alır mıyım?"
"Ivır zıvır reyonundan çekilsen de bende alsam." dedim onu yavaşça iterek.
Buğra arabasını kenara ittikten sonra üst raflardan birkaç çeşit cipsi arabama attı. Benim bir şey söylememe müsaade etmeden aldığı çeşit çeşit çikolatayı da bıraktıktan sonra kendi arabasını alarak ilerlemeye başladı.
"Sağ ol!"
Arkasından imalı bir şekilde bağırmamı önemsemeden giderken gülerek önüme döndüm.
"Bitter çikolata sevdiğini zannetmiyorum."
Şaşkınlıkla sesin sahibine baktıktan sonra önüme dönerek birkaç şey daha aldım.
"Umursamamaya mı karar verdin." dedi arabanın önünde dururken.
Bakışlarımı kısaca gözlerinde gezdirdikten sonra yanından geçmeye çalıştım.
"Deniz, dün için özür dilerim."
Derin bir nefes aldıktan sonra Göktuğ'a baktım. Alp'i dinlemem gerekirse ondan uzak durmalıydım.
"Önemli değil. Şimdi müsaade edersen gitmem gerek..."
Gülümsedikten sonra raftan aldığı frambuazlı çikolatayı arabanın içine bıraktı.
"En sevdiğinden..."
Bir şey söyleme gereği duymadan yanından geçtim. İçimde bir his yapmamamı söylese de yavaşça arkamı döndüm ve gözlerine baktım. Onu hatırlamıyor olmam bana bir şeyler çağrıştırmayacağı anlamına gelmezdi.
"Deniz, Alp sana ne söyledi bilmiyorum ama eğer benimle konuşmak istersen arayabilirsin."
Elindeki kâğıdı bana uzattıktan sonra gülümsedi. Yüzünde zoraki olduğu belli olan ifade canımı sıkmaya başladığında gülümsedim.
"Yalandan gülümsemek için kendini bu kadar kasmana gerek yok, Göktuğ."
"Arkadaş olmaya çalışıyorum. Ne yapmamı isterdin?" dedi ciddi bir ifadeyle.
"Arkadaşlar birbirlerine zorla gülmez!"
"Arkadaşlar birbirini unutmaz da ama..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzünü Görebilmek
RomanceKapı tıklatılmadan açıldığında, gözlerimi pencereden ayırdım. "Rahatsız etmiyorum ya?" İçeri giren adama bir süre baktıktan sonra kaşlarımı çatarak yerimde yavaşça doğruldum. "Dışarı çıkın, lütfen." Adam içtenlikle gülümserken, küçük adıml...