Plan / 21. Bölüm

138 7 18
                                    

Evet efenim yeni bölümümüzle karşınızdayız, bu bölüm de Halil'in yaramazlıklarını aynı zamanda da kıskançlıklarını okuyacağız iyi okumalar.

Halil İbrahim Karasu Anlatımı

Akşam olmuştu, biraz uykum vardı ama birazcık çok değil. Bu Zeynep'imle 2. günümüzdü 1.'sinde ne olduğunu biliyorsunuzdur. Çok rahatım şuan, nedeni Zeynep'in yanımda olması galiba. Ben çok seviyorum ya, böyle 5-6 yıl önce falan çocukluk aşkınla mutlu olacaksın ona kavuşacaksın falan deselerdi "hadi oradan" derdim ama işte hayat bu bana Zeynep'imi verdi. Şuan yanımda ama koltuğun öbür ucunda, sanırım biraz özlemiş olabilirim o yüzden gidip yanına oturdum. Zeynep kafasını bana çevirdi "ne oldu yakışıklı?" dedi. Ben gururla şöyle söyledim "sanırım birazcık sevgilimi özledim" bunu dediğimde bana döndü ve "biraz daha özle o zaman" dedi sanırım benimle uğraşmayı çok seviyor. Ben biraz daha devam ettim ve "yatalım mı?" dedim anlamamış gibi duruyordu ama cevap verdi "erken değil mi? Saat daha 9" gerçekten anlamamış. Sırıtarak yanına biraz daha yaklaştım "o anlamda söylemedim ki mavişim" dedim sonra biraz daha sırıttım benden uzaklaştı ve "şansını zorluyorsun bak. Koltukta yatmaya giderek daha da yaklaşıyorsun" biraz sinir etmek istedim ve o en gıcık sesimle şöyle dedim "koltukta da olur bebeğim yeter ki sen ol". Derin bir nefes aldı biraz kızardı "ben gidiyorum Halil İbrahim sende al yastığını battaniyeni uyu şurada" dedi. Amacıma ulaştım ama biraz fazla ileri gittim galiba şuan gidiyordu. "Tamam tamam gitme sadece şakaydı" dedim kolunu tuttum ve ayağa kalktım "eşek şakası daha doğru olur sanki" dedi. Sonra yoluna devam etti "ben uyumaya gidiyorum" dedi. 'UYUMAYA' kelimesini özellikle bastırmıştı. Ben durur muyum? Yooo durmam niye durayım hemen arkasından gittim. Giyinme odasına gitti ben de üstümdeki ceketi çıkardım ve yatağa uzandım. Biraz bekledikten sonra geldi. Tişört takım giymişti zaten hava biraz soğuktu, çok güzel duruyordu. Bakakaldım, ve bunu geç fark ettim açık gri renk mat bir kumaştan yapılmıştı bazı yerlerinde siyah detaylar vardı. Ben bunları düşünürken "ne oldu eşkiya bakakaldın" dedi. Cevap verdim aynı zamanda ayağa kalktım "çok güzelsin Zeynep'im" dedim. Bana baktı ve "teşekkür ederim" demekle yetindi. Elimi beline attım ve kendime çektim. Bana şaşkın şaşkın baktı sonra boynuna doğru eğildim. Bir öpücük bıraktım sonra öpücüklerimi çenesine taşıdım. Ayrıldığımda ona baktım ve "bu geceni de bana ayırabilir misin?" dedim. Şansımı biraz fazla zorluyorum ama belki kabul eder. Bana baktı ve dudaklarını araladı "benim her gecem hatta her günüm senin ama çok yorgunum bu gün olmaz" dedi. Aslında yorgunluğunu alabilirdim ama istemiyorsa onu zorlayamam lakin bu akıllı duracağım anlamına da gelmez. Yanımdan ayrıldı yatağa doğru gitti ve uzandı. Ben de arkasından gittim 

Yanına uzandığımda bana yaklaştı "uslu dur tamam mı yakışıklı?" dedi. Ne diyeceğim yalan söyleyemem "çok güzelsin ne yapayım uslu durmam imkansız" diye cevap verdim. Boynuma uzandı ve bir öpücük bıraktı. Sonra başını göğsüme yasladı elleri karnımda dolanıyordu. İçim kıpır kıpırdı bir şey yapmamak için kendimi zor tutuyordum. En sonunda yatıp uyumaya karar verdim. Ama yine yapamadım ve hava da sıcaktı. Şu an eylül ayının ortasında olmamıza rağmen şuan sıcaktı. Susadığım için kalktım ve aşağıya indim. Mutfaktan su aldım sonra uykumun olmadığını fark ettim. Salona gidip koltuğa oturdum. Düşünürken merdivenden sesler duydum Zeynep geliyordu. Yanıma gelirken konuşuyordu "Buradasın. Yine gittin sandım." dedi. Benim yanıma geldiğinde ayaktaydı ben cevap verdim "ben sana bir daha senden habersiz gitmeyeceğim diye söz vermedim mi? Hava sıcaktı su almaya indim uykum yok diye de oturdum" dedim. Bana yaklaştı "aklımdan çıkmış" deyip yanıma oturdu. Sonra "ne düşünüyordun" dedi. Ben cevabımı esirgemeden "seni düşünüyorum" dedim. Bana doğru yaklaştı sonra sordu "beni düşünmekten başka işin yok mu?" gülümseyerek söyledi. Ben konuştum "her düşüncemin içindesin ne yapayım seni düşünmeden edemiyorum" yavaşça belinden tuttum ve kucağıma çektim "ne yapıyorsun?" dedi ama cevabımı yapıştığım dudaklarıyla vermiştim galiba. Boynuna doğru ilerledim. Sonra tam dudağına tekrar yapışacaktım ki ne oldu? Telefon çaldı. Zeynep kucağımdan indiğinde telefona uzandım ve kimin aradığına baktım Kaan yazıyordu. Kaan kim ya gecenin bu saatinde. Telefonu Zeynep'e uzattım ve açmasını bekledim mutlaka bir açıklaması vardır. Telefonu açtığında "Kaan bu saatte niye aradın?" dedi direkt. Telefonu hoparlöre aldı. Karşıdaki Kaan adlı kişi konuştu. "Zeynep pardon ben saat farkını unutmuşum umarım seni uyandırmamışımdır" dedi. Daha ne yapacaksın düdük en güzel anımızın içine ...... Neyse şimdi ağzımı bozmayayım galiba başka bir ülkede oturuyor Zeynep cevap verdi "bir şey olmazda ne oldu bir sorun mu var?" karşıdaki cevap verdi "sorun yokta ben bir kaç iş için Karadeniz'e geleceğim gelmişken seni göreyim dedim" bu kim be Zeynep'e seni göreyim diyor. Zeynep cevapladı "olur Kaan sen vardığında mesaj at konum atarım" dedi. Şuan var ya o herif her kimse artık onu boğazlamak istiyorum. Karşıdaki "peki tamam vardığımda söylerim iyi geceler" dedi ve kapattı. Zeynep'e sordum "kim bu Kaan?" cevabını gecikmeden verdi "belki ismini duymuşsundur İskender'in oğlu benim üniversiteden arkadaşımdı" arkadaşımdı dedi demek ki eski arkadaşıymış "bana pek tekin gibi gelmedi İskender bu toz işinin büyük hissedarlarından" dediğimde lafı ağzıma tıktı "yok Kaan babasına benzemez de buraya nasıl işi düştü acaba Güney Amerika'da yaşıyordu" demek Güney Amerika ha merak ettim "sen arkadaşımdı dedin geçmişte sana bir yanlışı mı oldu?" dediğimde "yok olmadı da Kaan biraz sarkıntı bir tiptir o yüzden pek sevmem" şimdi anlaşıldı "fark ettim zaten bildiğin telefondan sana yazıyordu, bununla görüşmesen Zeynep" dediğimde güldü "sen Kaan'ı mı kıskandın?" dedi gülerek ben kızardım "ne alaka yüzünü görmediğim adamı mı kıskanacağım" dediğimde bana gerçekten mi der gibi bir bakış attı sonra "boşuna yalanlama yakışıklı kıskandın" dedi ve bana yaklaştı "biraz kıskanmış olabilirim ve biraz da sinirleniş çünkü özel bir anımızın içine etti" dedim. Göğsüme yaslandı ve sakalımla oynamaya başladı "sinirlenince daha yakışıklı oluyorsun sanki" dedi sinirimin yatışması için yapıyor ama hoşuma gitmedi değil biraz daha devam edeyim bari. "Yalnız Zeynep hanım bu tavırlarınız çok hoşuma gidiyor. Biraz daha yükselirsem son iyi yerlere gitmeyecek" dediğimde kafasını bana çevirdi "gitmesin" dedi sadece bu içimde bir şeyler kıpırdattı. Her hareketiyle beni yükseltiyor bu kadını seviyorum ya. 

İyiki: Başlangıç | HalZey |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin