12.Bölüm

363 18 0
                                    

🪐İyi okumalar.🪐

🪐🪐🪐

Gözlerimi sızlanarak açtığımda yutkundum. Çok fazla susamıştım. Gözlerimi açıp kapatıp etrafa bakındım. Burası benim çadırım değildi, etrafta ilaç şişeleri falan vardı. Şifa çadırı olmalıydı burası.

Kapı açıldığında içeriye Bora girmişti. Ölmemiş miydim ben? Yanıma geldiğinde yüzünde ciddi bir ifade vardı.

"Uyanmışsın. Nasıl hissedersin?" Dediğinde gözlerimi yarama indirmeye çalıştım. Ok yoktu ve o kadar çok acımıyordu. Hala uyuşuktum sanırım.

"Biraz uyuşuk hissediyorum. Tekfur Lucius diye biri kaçırdı beni." Dediğimde yanıma gelmişti tamamen. "Bunları yaralıyken anlattın zaten. Dinlenmene bak, yolda alpler bir sürü Bizanslı'nın bir şey aradığını söyledi. Yüksek ihtimal, seni ararlar." Dediğinde bakışlarımı kaçırdım.

"Özür dilerim, sadece sizi takip edecektim. Her şeyi anlattım zaten. Özür dilerim, başınızı belaya soktum." Dediğimde hafif gülümsemişti.

"Sadece sözümü dinle ve çıkma obadan. Ya da Ali ile yalnız çıkmayın. Yanında birkaç alp daha olsaydı seni kaçıramazlardı." Dediğinde başımı eğdim. Sonra da zorla da olsa oturur pozisyona geçtim.

"İster çadırında ister burada dinlen. İyileşmeden çalışmalara dönemeyiz." Dediğinde yüzüm düşmüştü. Tam çıkacağı zaman geri dönmüş ve "Bize katılmak istiyorsan çok fazla güçlenmen gerek, o kadar çabuk yakalanırsan olmaz." demiş ve gitmişti. Hemen iyileşip çalışmalara dönmeliydim.

Geri yattım ve kendimi uyumaya zorladım. Hayatımda ilk defa bu kadar büyük yaralanmıştım. Gerçi gelecekte olsam şu an araba çarpması en büyük kazam olacaktı ama araba resmen beni başka bir dünyaya ışınlamıştı. Gerçek dünyadan uzak, ayrı bir dünyaya.

Tekrar gözlerimi açtığımda yaşlı sayılabilecek bir kadın pansuman yapıyordu. Uyandığımı görünce gülümsemişti.

"İyisin kızım iyisin, çok çabuk toparlanırsın." Dediğinde sevinmiştim. Bana bir de şurup içirmişti. Şurubu içtikten hemen sonra Gökçe endişeyle yanıma gelmişti.

"Sen ne diye böyle şeylerle uğraşırsın Laçin?! Ali alp söylemese bilemeyeceğim neler olduğunu! Devamını da ağabeyim anlattı." Dediğinde Ali'nin geldiğini öğrenmem iyi olmuştu. Rahatlamıştım hemen.

"Ali iyi mi?" Dediğimde "İyi, o kadar korktum ki ona da sana da bir şey olacak diye, seni aramış her yerde. Bulamayınca en son alplerle karşılaşmış, birlikte gelmişler."  Demişti. Gerçekten bir gün benim yüzümden Ali'nin başına bir şey gelirse kendimi asla affedemezdim.

"Sen Ali'yi mi seviyorsun?" Birden sorduğum soruyla gözleri kocaman açılmış ve hemen yanıma gelip ağzımı kapatmış ve etrafa bakınmıştı.

"Ne dersin sen Laçin, deme öyle şeyler. Ağabeyim duyarsa biterim." Dediğinde sessizleşmiştim. Burada çocuğuna, kardeşine sahip çıkan aileler vardı, benim annem gibi değildi kimse. Annem mesela bana zengin sevgili bulmam konusunda saçma öğütler verir dururdu.

Sırf ona inat bana çıkma teklifi eden bütün erkekleri reddetmiştim. İyi ki de etmiştim. Babam da eve geldikçe beni korur, her akşam mesaj atar, halimi hatrımı sorardı. Erkeklere dikkat etmemi söyler beni sürekli tembihlerdi.

"Ama söyle o zaman, seviyor musun Ali'yi?" Bu defa daha sessiz söylemiştim. Yüzü kızarmış ve başını eğmişti. Başıyla onayladığında kocaman gülümsemiştim. Ben zaten ikisini birbirine yakıştırmıştım. Çok yakışıyorlardı. "Ben Ali alpi severim ama o beni sever mi bilmem." Demişti üzgün bir şekilde.

"Demek Ali'yi seversin ha?" Diyerek içeriye Bora girmiş ve direkt Gökçe'ye bakmıştı biraz çatık kaşlarla. Gökçe hemen abisine dönmüş ve sessiz kalmıştı.

"Ali seni sever. Bilirim ben kardaşımı. Eğer ikiniz de birbirinizi gerçekten severseniz, evlendirelim sizi." Dediğinde hem şaşırmış hem de sevinmişti Gökçe. Ama bir dakika, Gökçe benimle yaşıttı ve daha 17 yaşında evlenecek miydi?

"Ne evlenmesi ama, daha küçük değil mi?" Dediğimde Bora alp bana bakmıştı. "Değil, burada daha küçük yaşta evlenenler bile olur. Yine de kesin bir şey demedim ha Gökçe, bilesin." Diyerek çadırdan çıkmıştı. Öylece kalakalmıştım.

🪐🪐🪐

🪐Yorumlarınızı bekliyorum.🪐

Dünyadan Uzak 🪐Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin