Saatler geçmişti. Asena öylece bakıyordu hayatını zehir eden adamın cesedine. Kimseyi arıyamıyordu,çünkü haftalar önce Cenk telefonunu yakalamış ve elinden almıştı. Cenk'in telefonu da neredeydi bilmiyordu.
Nabzına bakmıştı,nefes alamadığını fark ettiğin de daha çok ağlamıştı. Akan sayısız gözyaşını umursamadan saatlerce telefon aramıştı. Fakat yoktu. Cenk'in elinde ki kana bulanmış kağıdı aldı ve içini açtı. Içinden dört tane mektup çıktı. Her mektup farklı bir renkteydi. Mavi renkteki kağıda 'bir' yazmıştı. Asena birinci mektubu açtığın da satırlarda göz gezdirdi. Bazı yerleri karalanmış,bazı yazıların altı çizilmiş ve bazı yerlerin de...yaş vardı.
Gözyaşı...
"Cenk mektupları yazarken ağlamışmıydı? Neden ağlasın ki?" Karşısında ki cesede baktı ve gözlerini sıkıca yumdu. Hayır bir cesetle sabaha kadar kalamazdı.. ne yapması gerektiğini bile bilmiyordu. Etrafta bir ev bile yoktu. Yarını beklemekten başka şansı yoktu...
Bir cesetle sabahlayacaktı. Onu döven, Onun hissettiklerine,inancına saygısı olmayan adamın cesediyle sabahlayacaktı..
Tekrar mektuba döndüğünde baştan okumaya başladı.
1. Mektup
Asena...
Özür dilerim.(altı çizili)
Özür dilerim Asena. Sana yaşattıklarım için değil Onlar için binlerce kez aff dilesem yine de affetmeye layık davranışlar değillerdi. Özür dilerim,çünkü iki yılını boşa harcattım. Özür dilerim,çünkü seni hiç anlayayadım. Özür dilerim,çünkü ben kötü biriyim.Özür dilerim,çünkü...
Asena çünküler sırayla devam ederse ben sana hiç kendimden bahsedemeyeceğim...
(Karalanmış)Bu mektubu cesedimin başında okumak zorunda olduğun için özür dilerim.
Bir kaç haftadır eve gelmiyorum,bunun için mutlu olmalısın. Ben olsaydım mutlu olurdum. Canın acımadı bir kaç hafta rahat olmalısın. Canını acıttığım için özür dilerim...(karalanmış) Üç hafta önce bir rüya gördüm. Seninle piknik yapıyoruz,sen bana gülerek bakıyorsun. Öyle güzel gülüyordun ki gözlerimi senden alamıyordum,etrafa bakmıyordum , neredeyiz,ne yapıyoruz umrumda değildi. Sen de aynı şekilde bana bakıyordun sadece ve gülüyordun...
Bu güzel gülüşü yüzünden eksilttiğim için affet beni..(karalanmış)
Sonra bir ses duydum arkadan,bana baba diye seslenen bir erkek çocuk..bana baba diyerek koştu ve sarıldı. Sıcacıktı.. (altı çizili) Sanki donmuş vücudumu ısıtmaya gelmiş gibi sıkıca sarıldı bana. Bir de ruhumu sıcaklatmak için kocaman bir baba kelimesi dökülüyordu ağzından ruhuma..
Bir anlığına başımı yan tarafa çevirdiğim de gördüklerime inanamadım. Benim ailem ve senin ailenen,şey yani ailemiz (karalanmış) bir arada gülüşerek yemek yiyorlardı. Babam ve baban fıkralar anlatıyor, annem ve annen yüzlerini ekşitiyorlar ama içten içe beğeniyorlar fıkraları. Kardeşin Nur,arkadaşların Elif ve Çağla..hepsi bir arada.
Gerçektende rüya gibiydi.
Sonra ise oğlum(altı çizili) benden ayrıldı ve kızgın bir şekilde konuştu.
"Seni asla affetmeyeceğim baba,benim anneme yaptıkların için İnşallah Cehennemde yanarsın." Dedi ve benden ayrıldı. Ailelerimiz kenarda kavga ediyor. Babam ve baban birbirine küfürler yağdırıyor. Annemler birbirine kırıcı laflar ediyor. Ve sen...
Sen ağlıyorsun..
Ağlamak sana hiç yakışmıyor,hep gülsen...(Karalanmış)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimin Iyikisi
General FictionHikaye tamamen bana aittir,çalıntı değildir. Hikayede ki karakterler kurgudan ibarettir.