4. Bölük

99 7 0
                                    

Asena'dan

Bir anne evladını kaybederse önünde ki kimseyi tanımaz artık. Tek derdi acısı olur tıpkı hayattayken sadece evladı olduğu gibi.

Cenk'in annesi yani Emine hanım'a döndüğümde siyahlara bürünmüştü. Gözleri ağlamaktan kırmızının en koyu tonuna dönmüştü adeta.

Bir kadını ancak evlat acısı yıkarmış...

"Sen katilsin,benim oğlumun katili sensin. Senin de katilin ben olacağım." Dedi ve üzerime doğru yürüdü. Korkuyla arkaya yürüdüm bende. Fakat önümde duran,benden fazlasıyla uzun olan cisim yüzünden önümü görmüyordum artık.

"Sakin olun. Onun bir suçu yok,oğlunuz intihar etmiş.." İmam Hocam...

Babam değil,annem değil. Beni yine bir başkası korumuştu. Birinin beni korumasını istemiyorum sadece...
Evlatlar anne ve babalarının gölgesini hissettiklerin de güvende oluyorlar.

"Benim oğlum canına kıyacak biri değildi. Onu O kız öldürdü!" Bağırmasıyla irkildim. Hayır O sadece evlat acısı yaşayan bir anne. Ona oğlunun kötülüklerini yüzüne vuracak kadar düşüncesiz değilim.

"Oğlunuz kendi canına kıydı. Bunu kabullenin ve bir anneye daha evlat acısı yaşatmayın." Hocamın kurduğu cümleyle elimi kalbime götürdüm.

Ölümden korktuğum için değildi kalbimin acıma sebebi.

Annemin benim için üzülmesi beni mutlu etmişti. Ve bu mutluluk canımı yakmıştı. Hayır bir ergen gibi annemden nefret ettiğimi haykırmıyorum. Sadece,annesiz büyüdüm. Annem varken yokluğunu yaşattı bana,şimdi benim için üzülmesi düşüncesi kalbimi acıtacak kadar mutlu etmişti beni..

"Imam Hocam..." Dememle bana döndü. Hâlâ Ona böyle seslenmem garipti. O da böyle hissetmiş olmalı..

"O evlat acısı yaşıyor,bırak saydırsın bana." Dedim. Bu durumdan memnun değilmiş gibi bir yüzü vardı. Içi rahatlasın diye tebessüm ettim.

"Peki ya sen? Iyi misin?"

Bu soru çok basit bir soru,ve bütün dünya buna "ben iyiyim" diye yanıt verir. Peki bu soru neden benim ağlamama neden oldu? Gözümden akan yaşı görünce başını başka yöne çevirdi.

"Hadi içeri geç." Dedi bana. Başımı salladım ve Emine hanım'a döndüm. Bana hâlâ aynı nefretle bakmasını bekledim ama O bana son derece çaresiz bir şekilde bakıyordu. Yanıma geldi. İmam Hocam hareketlense de Ona "sorun yok" dercesine baktım.

"Seni suçlarsam geçer sanmıştım acım. Seni öldürmeye hazırdım,öyle bir acı vardı içimde. Oğlumun sana yaptıklarını,hepsini en başından biliyorum. Her gece pişman bir şekilde gelirdi yanıma,ağlardı saatlerce. Nedenini hiç anlamadım." Onunla birlikte benim de göz yaşlarım akmaya başladı.

Yaklaşık iki yıldır hiç durmayan gözyaşım tekrar Cenk yüzünden akmıştı.

" 'Oğlum pişmansan neden yapıyorsun bunu Ona' diye kaç defa söyledim. Bana hiç cevap vermedi. Hep yanıtsız bıraktı beni." Emine Hanım elimi tuttu. Ve avcuma bir telefon bıraktı.

"Bu telefon seninmiş. Öldüğü gece,bana verdi. 'Yarın sabah bunu Asena'ya ver' Dedi ve gitmişti." Telefona baktığım da benim olduğunu anladım.

"Öğlum adına senden ömrümün sonuna kadar özür dilesem bile az kalır. Ama sen affedersen Onu,Cehennemin en dip köşelerinde kalmaz benim oğlum." Dedi yalvarır tonda.

Gözümden düşen sayısız yaşla başımı salladım.

"Affettim ben Onu. Onu unutmak için,kabus görmemek için,geceleri artık uyumak istediğim için affettim Onu."

Kaderimin IyikisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin