(20) "Nikah..."

329 41 18
                                    

Bölüm hakkındaki fikirlerinizi ve tepkilerinizi bekliyorum sevgili dostlarım.

İyi okumalar.🫀

•••

Ve Allah, istedi sevdiklerini yanında, imtihan etti sonsuz bir mutluluk için. Kimisi sabr etti, sıddıklardan oldu. Kimisi isyan etti, yananlardan oldu. Sonra bir ses yükseldi Allah'ın arşından, sabırlı olanlara; "Gel cennetime gir ey kulum! Azabın dünyada kaldı." Sonra çığlıklar doldurdu kulakları, isyan edenlerin acı sonu...

(S.N.Y.)

___&___

"Hayır!" diye itiraz etti Camelia babasına bakarak. "Nesi hayır kızım, annen o senin, benim de karım. Az önce ağlamakla meşguldün, hadi biraz daha ağla." Antonio Bey'in söyledikleri ile şaşkınca baktı Valentina Hanım. "Ne diyorsun Antonio, kız daha yeni kendine geldi." Valentina Hanım anında annelik iç güdüleri ile savunmaya geçtiğinde Camelia kıkırdadı. Sahi, az önceye kadar ağlıyordu, akıttığı her damlada Allah'ın merhameti olduğunu bile bile. Allah, onun kaderine bir güzellik daha yazmıştı, zamanında yaptığı duanın kabulü ile göstermişti aslında ettiği her duanın bile bir vesileye bağlı olduğunu. Okumuştu genç kadın, bir kitapta denk gelmişti o cümlelere;

"Eğer dua etmeyen birini görürseniz, duayı tavsiye edin. Zira onlar, duadan bile mahrum kalan canlılardır. Duanın tadını bilmiyorlar ki bağımlı olsunlar. Siz tattırın duayı, vesile olun vesilelere gebe olan dualara."

Bu cümleler aklında dolanırken konuya odaklandı, şu an açıklama yapması gereken anne ve babası vardı. Elijah da olmadığından biraz daha rahattı tavırları. "Hayır dedim baba, annemi kaçırmaya kalkma!" Sahte bir şekilde kızlığını gösterdiğinde gözlerini de kısrak babasına baktı. "Karım değil mi, ister kaçırırım, ister götürürüm." Antonio Bey kendinden emin bir tavırla Valentina Hanım'ın elini tutacakken Camelia öncesinde fark etmiş ve anne babasının arasına girmişti. "Yavaş gel baba, bu gece annem benimle, odamda uyuyacak, sen de burada uyuyacaksın." Camelia salondaki açılmış koltuğu gösterirken en az Valentina Hanım kadar eğleniyordu. "Bu kız bozulmuş, ne yapsaydık acaba zamanı varken yenisini yapsa mıydık? Geç mi kaldık?" Antonio Bey'in söyledikleri ile Valentina Hanım ve Camelia kahkahalarla gülmeye başladı.

"Antonio!" Valentina Hanım'ın uyarıcı bakışları ve sesi ile daha fazla uzatmadı Antonio Bey. Bu gidişle karısından da oluyordu. Ne vardı canım, altı üstü yan yana uyuyacaklardı. "Tamam, şaka yeter. Annen çok yoruldu, bırak da uyuyalım." Camelia gülüşünü saklamaya çalışarak baktı babasına. "Sen istersen uyuyabilirsin babacım, annem sana yok." Camelia'nın kelimeleri uzatarak söylemesi ile yandan yandan kızına bakmaya başladı Antonio. Yok yok, bu kız gerçekten bozulmuştu. "Karım o benim!" diye itiraz etti. Hayır yani, bir gece yanında uyumak istediğini söylese anlardı ama kızı bundan sonra uyuyamayacaklarını söylüyordu.
"Nikah yoksa annem de yok baba." Dedi Camelia haklı isyanı ile. "Ne nikahı?" diye sordu Antonio Bey. Bunları hâlâ ikisi de bilmiyordu ama Camelia zevkle öğretirdi. "Dini nikah!" dedi gülerek. Bir yandan da annesinin elinden tutup merdivenlere yöneldi, annesini peşinden sürükleyerek üst kata çıkmaya çalıştı. Her ne kadar zorlasa da biraz yavaştı. Gerçi bu bebekler için daha iyiydi ama neyse. "O nikah olmadan annemin yakınına yaklaşamazsın baba." Camelia'nın kesin sesi ile derin bir nefes aldı Antonio Bey, her ne kadar bu nefes kendisini sıkmış olsa da. "Yarın kıyıyoruz o nikâhı!" Camelia duydukları ile kahkaha attı. Babasından da bunu beklerdi. Zira Antonio Bey, şimdiki adamlara göre karısına daha düşkündü. En çok da bu yönünü seviyordu babasında. Ne olursa olsun annesine karşı tutumu hiç değişmiyordu.

Annesi ile birlikte odasına girdiklerinde uzun bir zaman sonrasında odasında uyuyacağı için garip hissetmişti Camelia. "Ben üstümü banyoda değiştiririm, sen burada değiştir." Annesinin söylediklerini onaylayarak giyeceği eşofmanı seçti dolabından. Beyaz dolabın kapağını kapattığında atamada kendisini gördü. Mutluydu, mutluluğu yüzündeki birkaç tane çürüğü bile yok sayıyordu. Allah ona bir mucize vermişti. Evet mucize, zira ailesi bu kadar İslamiyet'e aykırı iken Allah bir mucize yaratıp kalplerini ısındırmıştı. Aynadaki kendini izlemekten vazgeçip başörtüsünü çıkardı ve eşofman takımını giydi.

AŞK-I REALEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin