(13) "Çaresizlik"

2.9K 241 40
                                    

Satır arası yorumlarınızı ve tepkilerinizi bekliyor olacağım...

İyi okumalar sevgili dostlarım...

•••

Ve ay,
Kayboldu güneşinden sonra,
Yok oldu aydınlığı,
Hiç var olmadı karanlığıyla...

___&___

Ve Allah, onlara en güzel şekilde mucizeler ihsan etti. Artık onlarda bir emanet değil, iki emanet vardı. Onlar bir tane diye düşünüp plan yaparken kader, Allah'ın istediği gibi ağlarını örüyor, insanların planından daha fazlasını yaşatıyordu. Bu durum karşısında şükür etmeyeceklerdi de ne yapacaklardı?

Allah onlara bir mucize yerine iki mucize ihsan etmişken onların haddine değildi ki, konuşsun.

"Hâlâ inanamyorum Camelia, iki tane bebeğimiz olacak." Camelia da inanamıyordu. Ne de güzel bir süpriz olmultu böyle. Duyduğu andan itibaren içinden sessiz şükürkerini Allah'a sıralyordu. Allah'tan bir tane istemişti, Allah ona hayırlısı ile iki tane vermişti.

"Bende beklemiyordum." dedi şaşkınlıkla. Ne yapacağını, ne tepki vereceğini bilmiyordu. "Ben işimin başına döneyim." Camelia işini bahane ederek uzaklaşmaya başladığında Elijah içinden, "Bende sana döneyim ama izin vermiyorsun!" diye geçirdi.

Camelia kendi odasının olduğu kata geldiğinde danışmada olan asistan ona yaklaştı. Kendisine doğru geldiğini fark edince durup konuşmasını bekledi. "Hocam, yeni bir asistan doktor geldi. Siz izinli olduğunuz için henüz tanışmadınız ama birazdan gelecektir." Asistan doktor olarak geleceğine göre ya bölümünü değiştirmişti ya da başka bir hastaneden geliyordu. "Tamam, gelince odama yönlendir." dedi odasına geçerken.

Feracesini çıkarıp astıktan sonra masasına oturdu. Bugün hastaları yoktu fakat burada olmadığı sürece daha önce yapılan ameliyatları gözden geçirmesi gerekiyordu.

Kapısı çalınca sakin bir sesle, "Gel" dedi.
İçeriye adımlayan genç bir kız ile asistan doktor olduğunu düşündü. "Merhaba hocam," dedi ince sesi ile. Kahverengi gözleri, kıvrılmış ve maskara ile taçlandırılmış kirpikleri, kalp şeklindeki dudakları ve yüzüne orantılı bir burnu ile onu daha çok tatlı yapıyordu.

Mini siyah eteği, içine giydiği beyaz cropu, siyah ceketi ile uyum içindeydi. Siyah topuklu ayakkabıları her ne kadar hastaneye uygun olmasa da ortaya güzel bir görüntü sunuyordu. Kıvırcık saçları fazla kabarık değildi, ortalama boydaydı. "Ben yeni geldim, asistan doktor olarak yanınızda çalışmak istiyorum. Daha yeni seçim yaptım ancak sizin yokluğunuzda sanırım arkadaşınız Nevra hoca ile çalıştım." Bu kız önce kendini tanıtabilirdi değil mi?

"Bende Camelia Erva. Tanıştığıma memnun oldum." Sesindeki hissizliği beklemiyordu genç kız. "Şey, ben unuttum. Benim ismim de İzem." Bir insan nasıl kendi ismini söylemeyi unutur diye düşündü Camelia. "Sorun değil, otur lütfen." Bu defa sesi daha ılımlı çıkmıştı.

"Pekâlâ İzem, bugün vaka yok. Kontrol etmem ve ameliyat etmem hastalar var. İstersen ameliyatı izleyebilirsin. Bir de hastaları kontrol ederek ilaç dozajını ayarlayabilir, kimin taburcu olabileceğini analiz edip sebebini yazabilirsin. Böylelikle ikimiz de senin güzel becerilerini görebiliriz." İzem şaşırdı.

"Nasıl yani? Bana kızmayacak mısınız?" İzem'in söylediklerine bir anlam veremedi Camelia. "Anlamadım?" dedi belli ederek. "Biz aistanları zorlayıp küçük düşürmeyecek misiniz?" Camelia gülümsedi. "Hayır elbette. Sen de bir insansın ve seni küçük düşürmeye hakkım olduğunu sanmıyorum." dedi haklı olarak. "Yes be, böyle bir doktorumun olması için ne kadar çok dua ettiğimi bilemezsiniz. Sizi çok seviyorum. Aşırı seviyorum seni." Resmiyeti kaldıracak kadar çok heyecanlı ve mutluydu. Asla beklediği gibi birine denk gelmemişti. İsmini duyduğunda ve İtalya'da bilinen, çok başarılı bir doktor olduğunu öğrendiğinde burnu havada, kendini yüksek gören bir doktor görmeyi beklemişti.

AŞK-I REALEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin