(15) "Aile'm..."

1K 131 21
                                    

Satır arası yorumlarınızı ve tepkilerinizi bekliyor olacağım...

İyi okumalar, sevgili dostlarım...

•••

Ve ay,
Buldu kendine ait olanı.
Tekrardan yaşattı içinde.
Armağan etti kendine iyi geleni...

___&___

"Erva Hanım, kaza gününü tam olarak hatırlıyor musunuz? Anlatabilir misiniz?" Polisin sesi ile tekrardan düşündü. Hatırlıyordu, hatırlamak istememesine rağmen aklındaki görüntüler gerçekti. "Ben İtalya'dan, ailemin yanından ayrılıp geldim. O gün bir iki ameliyata girdikten sonra dosyaları imzalayarak hastalarımı kontrol ettim." Kendisine geldiğinde anlattığı kısımlar oldukça basit, anlatmakta zorlanmayacağı yerlerdi.

"Peki, normal günlerinizin aksine herhangi bir farklılık görebildiniz mi?" Soru soran polisin yanında bulunan biri de not alıyordu. "Aslında gün içinde oldukça normal şeyler yaşadım. Sonra çıkma saatim geldiğinde hastanenin otoparkına gitmek için çıktım. Arabamı almam lazımdı, evim biraz uzak. Sonra ben caddede yürüyorken bir anda o araba önüme çıktı. Aslına bakarsanız ben de dalgındım. Fark etmedim arabanın bana yaklaştığını." Suçluluk duygusu yine baş göstermişti.

"Arabayı fark ettiğimde geri çekilmek istedim ama yapamadım. Her şey bir anda gerçekleşti zaten. Ne olduğunu anlayamadım." Gerçekten de böyle gerçekleşmişti olay. Camelia kendine geldiğinde her şey çok geçti. "Evet, birinden şüphelendiniz mi? Ya da şoförü gördünüz mü? Tanıdığınız biri mi?" Camelia şoförü hatırlamaya çalıştıkça sadece farları yanan beyaz arabayı hatırlıyordu. O anda şoförü görememişti.

"Şoförü görmedim." Camelia görmediğine emindi. "Biz zaten şoförü aldık. Araba ile size çarptıktan sonra duavara çarpmış. Kendisi şu an hastanede, uyandığında karakola götüreceğiz." Camelia gözlerini beyaz örtüden çekip polislere döndü. "O, bu hastanede mi?" Konuşmakata zorlanıyordu. "Evet, kendisi de ameliyat edildi ve henüz uyanmadı." Camelia duydukları ile yerinde daha fazla doğrulmaya çalıştı. Canı yansa da biraz oturur hâle gelmişti. "Ne demek bu hastanede? Ben onun yüzünden bebeklerimi kaybedebilirdim. O bir katil! Ölmemiş olmam onu masum yapmıyor. Başka hastanede olabilirdi!" Camelia kendinde değildi, kendinde olsa bu kadar bağırmazdı. Bağırmak bir yana, o suçlu, masum ayırt etmeden hasta olduğu için tedavi ederdi.

Camelia'nın bağırması ile Nevra ona sarılıp sakinleştirmeye çalıştı. O sırada dışarıda Camelia'nın bağırışını duyan Elijah, içeriye nasıl girdiğini bile anlamamıştı. Neden bağırdığını anlayamamışken gözleri Camelia'nın gözleri ile buluştu. "Camelia!" Aniden yatağa yaklaştı ve Camelia'dan gözlerini çekmedi. "Elijah, koru bizi." Sesi o kadar kısık çıkmıştı ki, Elijah'ın duyduğundan bile şüpheliydi. "Camelia, ne oluyor?" Kimse ağzını açıp Elijah'a bir açıklama yapmıyordu. Nevra Camelia'dan ayrılmış harabe olan çifti sessizlik ve göz yaşı içinde izliyordu. İlk geldikleri zamanı anımsadı, öyle bir çift daha önce görmemişti. Şimdi ise, çok farklı yerlerde, yine aynı çift, çok zorlu bir süreç...
Bu durum Nevra'yı üzüyordu.

"O, o adam..." Konuşamadı, dili susmayı tercih etti. Polisler dışarı çıkarken Nevra da bunun yanlış olduğunu bile bile Elijah ve Camelia'yı yanlız bıraktı. Belki hata yapıyordu ama zaten kapının önünde olacaklardı. Biraz konuşmak ikisine de iyi gelecekti. "Bu hastanede Elijah. O adam bu hastanede. Ben onun yüzünden bebeklerimi kaybedebilirdim, biz onun yüzünden bebeklerimizden olabilirdik. Allah'ın bize verdiği emanete sahip çıkamadım Elijah." Camelia'nın sessiz isyanı karşısında Elijah sertçe yutkundu. O adamın burada olduğunu bilseydi, şimdi yaşıyor olur muydu? "Sakin ol güzelim. Bu senin suçun değil ki, bebeklerimiz de hâlâ bizimle ve sen dünya üzerinde görüp görebileceğim en iyi annesin. Bu süreci beraber atlatacağız. Sadece her zaman olduğu gibi güçlü ol." Elijah nasıl bir teselli vereceğini bilemezken kendine sarılan kollar ile şaşırdı.

AŞK-I REALEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin