AŞK-I REALE

(6) "Karmaşık duygular"

Satır arası yorumlarınızı ve tepkilerinizi bekliyor olacağım.☺️

Bölüm şarkısı; Kutsi - Söz konusu aşk

İyi okumalar, sevgili dostlarım.🫀

___&___

"Bilemezsin ki; belki de Allah bundan sonra daha güzel bir kapı açar..."  (Talak Sûresi 1. Âyet)

•••

"Elijah." Deyip durduğumda bir şey söyleyemedim. Belki de söylemek istemedim. Şimdi onunla konuşmak istiyordum ama bir anda karşımda görünce de dilim tutulmuş gibiydi. "Merhaba," Elijah'ın sesi ile ona bakmamaya devam ettim. Allah'ım, sen bana yardım et. Bu adam tanışmıyor gibi mi yapıyordu? Pekâlâ zaten o haberlerden sonra burada olsa bile asla tanıştığımızı söylemezdim.  "Merhaba ben Erva Testa, beyin cerrahı bölümünde çalışıyorum." Nevra'nın da aynı şeyi yapması için kısaca gözlerine baktım. Aynı şekilde o da kendini tanıttığında Elijah'ın yüzündeki ifadeyi okuyamıyordum.

"Biliyorum," Dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Şimdi de tanıyor gibi mi yapacaktı? "Serpil Hanım söylemişti. Sizlerle tanıştığıma memnun oldum." Dediğinde tepki vermedim, Nevra ise başını hafifçe yere eğip memnun olduğunu belli etmişti. Tamam, kimsenin haberi olmasın! Eski karısının hastanesine ortak olduğu gerçeği ortaya çıkmamalıydı değil mi? Nede olsa onun bir itibarı vardı. Zaten yakında giderdi, en fazla birkaç gün buralarda görecektim. Gerisi de beni ilgilendirmiyordu, ilgilendirmiyordu değil mi? Hızla kısa bir selam verip odadan çıktığımda Nevra da peşimden geldi. "Ve evet, beyaz atlı prensimiz masala giriş yaptı." Yaptığı benzetmeye yüzümü buruşturdum. "Masallar mutlu sonla biter, ben ve o bir masalda olacak kadar mutlu muyuz? Belli değil."

Sessiz kaldı Nevra, ne diyecekti ki? "Ben odama geçiyorum, sen de geç daha fazla geç kalmayalım." Konuyu değiştirdiğimde hüzünle bana baktı. Ne yapabilirdim, ben dün kendime söz vermiştim. Sözümü tutup imtihanını geçecektim, yani Allah'ın izni ile. Nevra başını sallayıp odasına geçtiğinde ben de odama geçtim. İçeri geçtiğimde masamda bir demet beyaz yıldız çiçeği görmem ile alayla güldüm. Bu adam ne yaşıyordu? Hem bana çiçek getirip hem de bir başkası ile evlenmeye mi çalışıyordu? Kendimi çok kötü hissediyorum, her şeyi geçtim beni getirdiği konuma baktım. O düşünceli bir insandı, bunları yapmazdı. Evet, kesinlikle o haberler yalandı. Biri ile evlenmeye kalksa bana çiçek göndermezdi. Artık tamamen emin olmuştum, o haberler yalan!

Çiçekleri alıp hemen eve götürmek istesem de şimdi eve gidemeyeceğimi biliyordum. Elimdeki çiçekleri kokladığımda kapımın çalınıp içeriye birisinin gelmesi ile başımı kaldırıp kimin geldiğine baktım. Elijah gelmişti, neden?

"Konuşalım mı?" Dediğinde çiçeklerde olan bakışlarımı karşımda duran adama çevirdim. Siyah pantolon, beyaz gömelek giymişti. En sevdiği kombindi bu, keyifli olunca mutlaka giyerdi. "Tabii, ne konuda?" Hem sert sesim hem de resmiyetim kaşlarının çatılmasına sebep olmuştu. "Bak, dün seninle konuşmak istedim. Ameliyattaydın, bir işim çıkmıştı ve seni bekleyemedim. Geldiğimde evine gitmiştin, ben de evine geldiğimde yanlış anlaşılmasın diye gelemedim." İtalyanca konuştuğunda ses tonu bile kalbime işliyordu, hâlâ kalbime dokunuyordu.

Kalbim çok hızlı atıyordu, beni rahatsız hissettirecek kadar hızlıydı atışları. "Dinliyorum."

"Güzelim, haberleri gördüğünü fark ettim. O haberler yalandı. Sana yapılan bir tuzak gibi beni de o tuzağa çektiler. Yoksa senin yokluğuna bile sadakatsizlik yapmadım ki." Bir adım attığında yerimden kıpırdamadım. "Gerçekten o haberler yalan, sana bugüne kadar asla yalan söylemedim. Şimdiden sonra da asla söylemem. Bana inanmalısın." Doğruydu, yalandı o haberler yalandı! Ondan duyunca rahatlamanın desem yalan olurdu. "Bir şey demedim ki," Dediğimde bana bakmaya devam etti. Göz temasımızı keserek çiçekleri masaya tekrar bıraktım. Yüzünde anlamlı bir gülümseme oluştu.