şey mrb ☺️pazar
saat 09.01ali
yuşa"bugün senin doğum günün."
alinin iki saniye önce açtığı kapının önünde dikilen, sardığı atkısına rağmen yüzü soğuktan kızarmış yuşanın ilk kurduğu cümleydi bu.
alinin beklemediği şey üşümüş bir yuşa değildi. tanıdığı kadarıyla yuşa çoğunlukla üşürdü. o üşüdüğü için etrafındakileri de üşüyor zanneder bu sebeple onları da ısıtmaya çalışırdı.
alinin beklemediği şey ise yuşanın iki kelimesinden hemen sonra usulca miyavlayan küçük bembeyaz bir kediydi. yuşanın kollarının arasında duruyordu.
gözleri yuşanınkilerle aynı tonda bir kahve olan bu kedinin hiçbir lekesi yoktu. çok küçüktü. bir aylıktan fazla değildi.
"yuşa bu ne? nerden buldun bunu?"
ayakkabısını çıkarırken kediyi alinin kucağına verdi yuşa.
"ya çiçek kopartacaktım aslında ama bulamadım. yani buldum da kopartması yasakmış gibi geldi. sonra bu kediyi gördüm. dedim ki bunu getireyim. iyi yapmış mıyım?"
kapıyı kapattıktan sonra çıkarttığı montunu astı. atkısını da kabaca katlayıp kenara koydu. elindeki poşetin ağzını sıkıca bağlayıp mutfağa ilerlerken ali de peşindeydi.
"lan kediyi mi çaldın?"
"ya niye çalayım kediyi? duruyordu yolda, üşümüş belli. aldım sana getirdim ben de. iyi yapmış mıyım?"
"e annesi nerdeydi bunun?"
"bilmem dolandım etrafta ara sokaklara baktım pisi pisi dedim beyaz kedinin annesi nerdesin alıyorum çocuğunu dedim hiç ses seda yok kaptım sana getirdim ben de iyi yapmış mıyım?
"yolda gelirken kafanı mı vurdun sen?"
"iyi yapmamış mıyım?"
"iyi yapmışsın."
övülen küçük çocuk edasıyla sırıttı yuşa. ardından alinin kucağına bıraktığı kedinin kafasını okşadı.
"ee ne koyacağız adını?"
"bu cins bir şeye de benziyor."
hızla aliye çevirdi gözlerini yuşa. korkuyla baktı gözlerine.
"satmayacaksın değil mi kediyi?"
güldü ali. sorudan çok yuşanın tepkisine güldü.
"niye satayım hayvanı. salak mısın yuşa?"
"bence adının ışığın öfkesi koyalım. bizim kediye gecenin öfkesi demiştin. bunlar da sevgili olsun."
"senin kedi kızdı." dedi ali avuçlarındaki kediyi yukarı doğru kaldırırken.
"neye kızdı?"
yuşa ev sahibiymiş gibi banyoya doğru yürürken ali de elindeki kediyle takip ediyordu onu.
"cinsiyeti kız gerizekalı."
"ha..." dedi yuşa musluğu açmadan önce. "olsun ne olacak?"
"bu kedi de kız?"
sabunladığı elini duruladıktan sonra alinin yanında durmuş olduğu havluya uzandı yuşa.
