Bir süre sonra çarpma sesi geldi. böceği bulduysa beni de bulması an meselesi ersini aradim " alo Ahmet böceği buldu.Ne yapacağım şimdi"
" Fazla zamanım yok sevde,iyi dinle laptop un ayarlarına girip cihazla bağlantısını kesiceksin"
Ersinin söyledigini yaptiktan sonra
"tamamdır hallettim" dedim.Teşekkur edemeden "Artik kapatmam gerekiyor" diyerek telefonu yüzüme kapattı.yüzüme telefon kapatmak ha, nasil olsa sorarım sana.
&&
"Teklifimizi yaptık, artık pazar gününü bekleyeceğiz."
Sıkıntıyla, "Abi, sence ihaleyi alacak mıyız?" diye sordum.
"Merak etme, alacağız. Zaten sadece biz ve Soykanlar girecek ihaleye,Soykalarında ne kadar teklif vereceklerini biliyoruz." Yüzü yeni aydınlanmış gibi bana baktı, "Sahi, sen 1,2 milyon vereceklerini nereden biliyorsun?"
Ahmet'in evine gittiğimi öğrenirse çok kızar o yuzden söylemeyeceğim. "Benim bir arkadaşım Soykanlar'ın şirketinde çalışıyor, laf arasında söyledi işte."
Bana inanmayarak baktı, "Peki bakalım, şimdilik öyle olsun."
"Tabii öyle abicim"
Abim merakla "Ee, Cemre ile ne konuştun, anlatmadın." Diyerek konuyu değiştirdi.
Ay, ben onu tamamen unutmuştum. "Pek açık konuşamadım ama bence senden hoşlanıyor, senden bahsedilince yanakları al al oluyor." 32 diş sırıttı,
"Sırıtırsın tabii, bütün işi ben yaptım. Neyse, sana son bir kıyak yapayım." Diyerek masasından iş telefonunu alarak Deniz'i aradım, "Alo Deniz, benim odamda masadaki zarfı bana getirir misin?" Konuşurken abim bana bakıyordu.
Tek kaşını kaldırdı, "Ne zarfi?" dedi. "Birazdan görürsün abicim."
Kapı çaldı. "Hah, gel Deniz gel."
"Buyurun Sevde Hanım," diyerek zarfı uzattı.
"Sağ ol Denizcim, çıkabilirsin."
Zarfı sallayıp, "Şimdi, bu zarftaki davetiyeyi sana versem mi?" diye sordum. Biraz düşünüyormuş gibi yaptim, "Yoksa karşılığında 1000 dolar daha alsam mı? Sen ne dersin abicim?"
Kaşlarını biraz çatmıştı. "Ne davetiyesi o?"
Zarfın içindeki davetiyeyi çıkarıp, "Bu abicim, Cemre'nin açılış davetiyesi," dedim.
Davetiyeyi almak için hamle yaptı ama ben elimi çekerek ondan önce davrandım. "Bana bak Sevde, hemen o davetiyeyi bana veriyorsun!"
"Tabii abicim, 1000 dolar verirsen davetiye senin,"
Ayağa kalkıp beni yakalamaya çalıştı ama tabii ki yakalayamadı. "Soyguncu musun kızım sen, verdim ya para!"
Kollarımı birleştirip, "Bir kere o konuşma parasıydı, bu davetiye parası," dedim. Abim sinirle, "Sevde hemen bana o davetiyeyi veriyorsun!" dedi.
Korktum desem yalan olmazdı ama hiç belli etmedim. "Sen de amma cimri çıktın, Cemre'ye söyleyeceğim seni, bu çok cimri, bununla evlenme diyeceğim," dedim ve davetiyeyi uzattım alırken, "Kendini Cemre ile bir tutma, ona ne istiyorsa verebilirim," dedi.
Ağzım açık abime bakıyordum. "Vay be abi, bunca yıllık kardeşini bir kız için sattın. Ama sen benden bir şey istersen o zaman görüşürüz."
"Fazla konuşma, isim var, çık dışarı," dedi. "Hıh," diyerek saçımı savurup çıktım.
****

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOYKAN
RomanceGözlerim yavaşça dolarken, sesimdeki titremeyle "Ne istiyorsun?" dedim. Acımasızca "Benimle evleneceksin," diye yanıtladı.