HERMOSA Prensesin Büyüsü

6.Bölüm "Balo"

Multimedya "Baloda Luciana ve balonun dans şarkısı"

"Bir zamanlar insanlar ve büyücüler beraber yaşarmış. Taa ki bir insan, güçlü bir büyücüyü aşkıyla aldatana dek. Kendisine ihanet edildiğini anlayan büyücü çok öfkeliymiş. Etrafı yakıp yıkmış. O günden sonra iki krallık ayrılmış ve düşman olmuşlar. Tabii ki bu düşmanlığı kafalarına takmayanlarda varmış. Büyücü krallığı olan Hermosa'nın idaresinden sorumlu baş büyücü Yüce Tork'un kızı ve düşman insan ülkesinin kralı Kral Arthur'un oğlu nasıl olduysa birbirlerini görüp aşık olmuşlar. Bu yasak ilişkilerini bir süre gizli idare eden çifte bir de küçük bir kız eklenmiş. Çift, doğan kız çocuklarıyla ilişkilerini ailelerine açıklamak zorunda kalmışlar. Yüce Tork ve Kral Arthur olaya bir çözüm getirmek için toplanmışlar ve evlenmelerine karşı çıkmışlar. Bebeğin ise 3 yıl annesinin yanında kalmasına karar vermişler. Küçük kız 3 yaşını bitirince toplantı tekrarlanacak ve bu olay kimseye duyrulmayacakmış.

Aradan 3 yıl geçmemesine rağmen Kral Arthur ve prens Hermosa'ya bir kaç baskın düzenleyerek kızı almaya çalışmışlar fakat her defasında başarısız olmuşlar Sinirlenen kral ve prens bir orduyla Hermosa'ya doğru yola çıkmış. Bu savaşa hazırlıksız yakalanan Hermosa yenilgiye uğramış. Savaş sırasında küçük kızın annesi, prens tarafından kalbine aldığı bir hançer yarasıyla ölmüş. Bundan haberdar olan Yüce Tork ise hastalanıp yataklara düşmüş. Bu curcuna içinde kızı alıp götürmek çokta zor olmamış.

Yıllar geçmiş fakat Yüce Tork iyileşememiş. İlerleyen yaşı, kızının ve torununun acısı onu dahada yatağa bağlamış. Ama vazgeçmemiş, direnmiş. Bir orduyu saraya torununu almak üzere göndermiş fakat her defasında elleri boş dönmüşler. Kızı bir kerecik olsun dışarıda göremiyorlarmış. Çünkü babası korkudan kızını saraya hapsetmiş, sarayın başına binlerce nöbetçi dikmiş. Kızı saraydan alıp getirecek kadar güçlü tek büyücü Tork muş. Sabretmiş, aylarca yıllarca. Ama bir planı varmış. Kızından kalan tek hatıra torununu almak için kusursuzca tasarlanmış bir plan.

Günler ayları aylar yılları kovalamış. Kız 18 yaşına basıyormuş. Artık planın son kısmınıda devreye sokmanın vakti gelmiş. Yüce Tork, son derece yakışıklı ve güçlü bir büyücüsünü saraya torununu alıp ona herşeyi anlatması için göndermiş.

Vee son..."

Yaklaşık 5 saat önce:

Güneşli bir sabaha uyandım. Balo akşam üzeri olmasına rağmen ben elbisemi giymek istiyordum ama böyle bir hataya düşmem. Benim için bu güzel mi güzel günü gölgeleyen tek şey Elena'ydı. Balodan önce onunla konuşmam şart. Saçma bir yanlış anlama yüzünden ki yanlış anlaşılamayacak kadar saçma bir durum, benimle küsmesini hatta baloma katılmamasını ısrarla istemiyordum. Onun içinde aceleyle yapılan kahvaltı ardından onun odasının yolunu tuttum. Kapıyı yine gözleri yaşlı açtı. İçeri zorla girip kızın yatağına oturduktan sonra sitem dolu sözlerle "Bana küsmedin umarım" dedim. Elena'nın ağlayıp, benimle konuşmayıp trip atacağını düşünmüştüm ama hayır. O aksine göz yaşlarını bir çırpıda sildi ve sinir bozucu bir ses tonuyla "Dave ile ne konuştunuz?" diye sert bir soru yöneltti. Açıklamak zorunda olamamama rağmen "Ona teşekkür ettim" dedim. Bu cevabın onu tatmin etmediğini biliyordum. İçi içini yiğiyordu şu an. Kim bilir birkaç saniyede kafasında neler neler kurmuştu. Bana kaba davranmasına rağmen ona iltimas gösterip 1-2 cümle daha kurmaya karar verdim.

"Peki şöyle söyleyeyim, bahçede otururken karşılaştık. Ben teşekkür ettim o da diğer nöbetçi yetiştirmesin diye bana zarf verdiğini, istersem bana Antonio'nun neler karıştırdığını anlatabileceğini söyledi."

Bu sözler üzerine Elena, Dave mevzusunu unutmuş son cümleme odaklanmış bir şekilde "Eeeee?, neler karıştırıyormuş?" diyerek yanıma oturdu. Ben hafiften sırıtarak öğrenmek istemediğimi söyledim ve ardından arkadaşımın yaptığı ölme taklitlerini büyük bir zevkle izledim.